Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8846 E. 2024/5096 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında maddî tazminat, yoksulluk nafakası miktarı ve kusur belirlemesinin yerindeliği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur oranları, paranın alım gücü ve ihlal edilen menfaatler gözetilerek hükmedilen maddi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararının maddi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2028 E., 2023/839 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/857 E., 2022/535 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; 1997 yılında evlenen tarafların ortak bir çocuklarının olduğunu, davalının çocuk ile iki yıldır iletişim kurmadığını ve ihtiyaçlarını karşılamadığını, çocuğa şiddet uygulayarak yaraladığını, tarafların bir yılı aşkın evde farklı odalarda ve iletişim kurmadan yaşadıklarını, davalının müvekkiline psikolojik, ekonomik ve fiziksel şiddet uyguladığını, sorumluluklarını yerine getirmediğini, müvekkilinin eve yardımcı çağırması nedeniyle hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, çıkan tartışmada eşine ve çocuğa küfürler ettiğini, hastanede yattığı dönemde yanına gelen çocuğu kovduğunu, eşinin maaş kartını elinden aldığını, ev ihtiyaçlarını görmezden geldiğini, çalışanını hastaneye götürüp eşini hastalandığında götürmediğini, ... isimli kadınla ilişkisi olduğunu, müvekkilinin ailesinin misafirliğe gelmesini istemediğini, müvekkilinin de ailesine gitmesini kısıtladığını, eşini aşağıladığını, sevmediğini söylediğini, tatile götürmeyip arkadaşlarıyla tatil yaptığını, davalının ailesine yardım ettiğini, ilgisiz bir eş ve baba olduğunu, eşini ve çocuğunu ölümle tehdit ettiğini, uzaklaştırma kararından sonra telefon ve internet aboneliklerini iptal ettiğini belirterek tarafların boşanmalarına, velâyetin müvekkiline verilmesine, çocuk için aylık 3.000,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 5.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 150.000,00'er TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların gerçeğe aykırı olup delil elde etmek amacıyla hareket edildiğini, davacının, müvekkilinin evde bulunmadığı bir anda evi terk edip gittiğini, eve dönme çabalarına kayıtsız kaldığını, davacının uzaklaştırma kararından sonra evin anahtarını değiştirdiğini, müvekkilinin ağır derecede hasta olup sık sık nöbetler geçirdiğini, bakıma muhtaç hale geleceğini, müvekkilinin rahatsızlığının ortaya çıkmasından sonra davacının ekonomik sıkıntı yaşamamak için bu davayı açtığını, davacının, müvekkilini akraba ve etrafındaki insanlardan kıskandığını, biriyle konuşmasına tahammül edemeyen bir yapıda olduğunu, müvekkilinin rahatsızlığı nedeniyle işten çıkarıldığını, hastalık dönemlerinde eşinin yanında olmadığını, davacının çocuğu yanlış yönlendirme sebebiyle aralarında sorunlar yaşamasına neden olduğunu belirterek kusur davacıda olmak kaydıyla tarafların boşanmalarına, davacının tüm taleplerinin reddine, velâyetin müvekkiline verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalının davacıya hakaret ettiği, aşağıladığı, ekonomik şiddet uyguladığı, ortak çocuğa da fiziksel şiddet uyguladığı, eşinin ailesinin eve gelmesini istemediği, davacının ise kıskançlık gösterdiği, hastalandığında hastaneye yatana kadar eşinin yanında olmadığı, ilgisiz davrandığı, boşanmaya neden olan olaylarda erkek ağır, kadın hafif kusurlu olduğu gerekçesi ile tarafların boşanmalarına, tarafların ortak çocukları ...'nin 12.12.2020 tarihinde 18 yaşını doldurmuş olması sebebiyle velayeti hususunda karar verilmesine yer olmadığına, tarafların ortak çocukları ... için daha önce hükmolunan aylık 400,00 TL tedbir nafakasının çocuğun reşit olduğu 12.12.2020 tarihine kadar devamına, 12.12.2020 tarihinden sonrası için ortak çocuk 18 yaşını doldurmuş olduğundan ortak çocuk yönünden davacının tedbir nafakası talebinin reddine, tarafların ortak çocukları ...'nin 12.12.2020 tarihinde 18 yaşını doldurmuş olması sebebiyle iştirak nafakası hususunda karar verilmesine yer olmadığına, davacı için daha önce hükmolunan aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren nafakanın aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası olarak devamı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 100.000,00 TL maddî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 100.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV.İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, maddî-manevî tazminat, tedbir-yoksulluk nafakası miktarları, tedbir-yoksulluk nafakalarının artış oranı ve tarihinin belirtilmemesi yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davavlı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle, kusur belirlenmesi, maddî, manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakalarının esası ve miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu, istinaf aşamasındaki nafakalara artış isteğinin yerinde görülmediği gerekçesiyle davalı kadın vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, delillerin celp edilmeden eksik incelemeye dayalı karar verildiğini, maddî, manevî tazminat ve miktarları, tedbir ve yoksulluk nafakası miktarı, hükmolunan tedbir ve yoksulluk nafakasının artış oranı ve tarihleri yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle, kusur belirlenmesi, maddî, manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakalarının esası ve miktarları yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, tazminat ve nafaka verilmesinin şartlarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarları, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeler. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası az olup Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ve yoksulluk nafakası miktarları yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

2.Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıdaki temyiz giderinin ...'e yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Sezen'e iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi