"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1303 E., 2023/1300 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ: Adana 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/513 E., 2021/45 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli olarak alkol kullandığını, hergün kahvehaneye gittiğini, eve geç geldiğini, ev eşyalarını kadına attığını veya vurarak parçaladığını, birkaç kere kadına şiddet uyguladığını, erkeğin çok sorumsuz olduğunu, evin giderlerine katkıda bulunmadığını, erkek yüzünden ortak haneye haciz geldiğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin aile kurumunun kendisine yüklediği tüm sorumlulukları fazlası ile yerine getirdiğini, sabahtan akşama kadar evine, eşine bakabilmek için çalıştığını, sosyal bir içici olduğunu, cinsel hayatlarının tamamen bittiğini, kadının yatak odasına gitmediğini, kadının evin temizliğini yapmadığını, sürekli telefonla ilgilenip eşi ile ilgilenmediğini, kadının faturaları ortak hesaptan ödediğini, ödemeyince icra geldiğini iddia ederek, asıl davanın reddine, tarafların boşanmalarına, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî, 200.00,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin düzenli olarak çalışmadığı, evin geçim ve iaşesini sağlamadığı, faturaları ödemediği, sorumsuz olduğu, evin masraflarının kadın tarafından karşılandığı, erkek hakkında faturalar nedeniyle icra takiplerinin başlatıldığı, tarafların evlilik birliği içerisinde satın aldıkları konutta erkeğin ailesiyle birlikte yaşadığı, evin borcunu ise kadının ödemeye devam ettiği, erkeğin söz ve davranışları sebebiyle ağır ve tam kusurlu bulunduğu, yaşanan olaylarda kadına kusur atfının mümkün olmadığı gerekçesi ile açılan asıl boşanma davasının kabulüne, karşı davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarına, yasal koşulları oluşmadığından kadının manevî tazminat isteminin, erkeğin maddî ve manevî tazminat isteminin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin hakarete uğrayan, şiddete maruz kalan, evine haciz gelen kadının, kişilik haklarının zarar görmediğini belirtmesinin hatalı olduğunu, manevî tazminat taleplerinin reddi kararının hatalı olduğunu belirterek, reddedilen manevî tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, somut olayda, erkeğin borçlarından dolayı birden fazla hakkında icra takibi başlatıldığı, eve haciz yazılarının geldiği, bu durumun kadın vekilince vakıa olarak ileri sürüldüğü, mahkemece yapılan yargılama sonucunda bu durum sabit kabul edilerek, erkek aleyhine kusur olarak kabul edildiği, erkeğin gerçekleşen bu eylemi davacı-karşı davalı eşin kişilik haklarına saldırı niteliği olmasına ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 174 üncü ikinci fıkrası koşulları gerçekleştiğine göre, kadın yararına tarafların ekonomik sosyal durumları, tazminata esas fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları göz önüne alınarak uygun miktarda manevî tazminat takdir edilmesi gerekirken bu talebin reddinin doğru olmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili kısmının hükümden çıkartılmasına, davacı karşı davalı kadın vekilinin boşanmanın eki niteliğindeki manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile boşanma kararının kesinleşmesine müteakip 40.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; her ne kadar eve icra kağıtları gelmişse de erkeğin tüm bu borçları kapattığını, bu borçların erkeğin şahsına ait borçlar olmayıp kadını da ilgilendiren borçlar olduğunu, faturaların ödenmesi sorumluluğunun kadına ait olduğunu, manevî tazminat çok yüksek olup erkeğin şu anda bile günlük işlerde çalışmakta olduğunu belirterek, kabul edilen manevî tazminat ve miktarı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına manevî tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, kabul edilen manevî tazminat miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.