"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/112 E., 2023/1267 K.
DAVA TARİHİ : 21.06.2019
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/505 E., 2022/620 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin kadına ve ortak çocuklara ilgi göstermediğini, akşamları sürekli eve geç geldiğini, bazı geceler eve hiç gelmediğini, evin ve çocukların ihtiyaçlarının kadın tarafından karşılandığını, tarafların arasında 10 yıldır karı koca ilişkisinin bulunmadığını, ortak çocuğun rahatsızlığı ve tedavisi ile ilgilenmediğini, ortak çocuk ...'un cep telefonuna babasının başkaları ile birlikte olduğuna ve ayrı ev açtığına dair mesajlar gönderildiğini, bu durumun erkek tarafından ortak çocuğa da itiraf edildiğini belirterek davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 10.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; kadının sürekli ailesinin etkisinde kaldığını, bencil davrandığını, erkeği aşağılayıp dışladığını, erkeğin arada sırada arkadaşları ile maç izlemeye gittiği zamanlarda kadının kapıyı açmayarak erkeği eve almadığını, kadının gösterişe meraklı ve müsrif olduğunu, kadının babasının erkeğe tövbe edip namaz kılma, Hacca gitme, alkol kullanmama ve el öpüp özür dileme yönlerinden baskı yaptığını, kadının da babasının yanında yer aldığını, erkeği iki aydır eve almadığını, erkeğe hakaret ettiğini, erkeğin ayrı ev açtığı iddiasının asılsız olduğunu, ortak çocuğun bu konuyu yanlış anladığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkek vekili tarafından bildirilen tanıklar ....., ... A. ve ... I.'nın dinlenilmeleri için davetiye çıkartıldığı, çıkartılan davetiyelerin ... ve ...'e usulüne uygun tebliğ edildiği, tanıklar ... ve ...'in davetiyeye rağmen duruşmaya katılmadıkları, adlarına çıkartılan ihzarların olumsuz geldiği, tanık ... Ş.'nin tebligata yarar açık adresini iki haftalık kesin süre içerisinde bildirmek üzere erkek vekiline süre verildiği, bildirmediği takdirde bu tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmiş sayılacağının ihtar edildiği, verilen kesin süre içerisinde tanık ... ş'nin adresinin bildirilmeyerek dinlenilmesinden vazgeçilmiş sayıldığı, taraflarca getirilmesi ilkesi, dosyanın mahiyeti, yargı da hedef süre göz önüne alınmakla erkek tarafın tanıkları ... ve ...'in dinlenilmesinden vazgeçilmiş sayılmasına karar verildiği, erkeğin kadının ve evinin iaşesini karşılamadığının, gece geç saatlere kadar ve bazı günler eve hiç gelmeyerek kadına, evine ve çocuklarına karşı ilgi göstermediğinin, başkalarıyla ilişki kurarak sadakat yükümlülüğüne aykırı harekette bulunduğunun sabit olduğu, erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusurunun bulunmadığı, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi gereğince kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlara hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle;erkeğin ortak konuttan kadını çıkardığını ve burayı kiraya verdiğini, ayrıca emekli maaşı aldığını, bu nedenle erkeğin ekonomik durumu dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen nafakanın miktarının düşük kaldığını belirterek tedbir-yoksulluk nafakası miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğe kusur olarak yüklenen olayların hiçbirisinin sübuta ermediğini, tanık olarak dinlenen kadının babası ile erkeğin husumetinin olduğunu, yine ortak çocuk ...'un erkeği darp ettiğini ve soyut olarak beyanda bulunduğunu, bu nedenle tanıkların beyanlarının esas alınmaması gerektiğini, ayrıca bu tanıklar hakkında yalan tanıklıktan dolayı açılan soruşturma dosyalarının bekletici mesele yapılması gerektiğini, kadının sadakat yükümlülüğüne aykırılık vakıasına dayanmadığını, bu iftiranın tarafların ortak çocuğu ile.... arasında geçen mesajlaşmanın sonradan dosyaya sunulduğunu, Anıl D.'nin dosyaya sunduğu dilekçe ile bu yazışmaların bu yazışmaların laf olsun diye yapıldığını bildirdiğini, bu konuşmanın erkeğin dahil olmadığı diğer kişiler tarafından yapıldığının göz önüne alınması gerektiğini, bu delilin hukuka uygun olmadığını, erkeğin tanıklarının dinlenmediğini, erkeğin gelir durumu dikkate alınmadan nafakaya hükmedildiğini, tazminatların kaldırılması gerektiğini, kadın aleyhine açılan vasi tayini talepli davanın kesinleşmediğini belirterek tanıklarının dinlenmemesi, soruşturma dosyalarının bekletici mesele yapılmaması, davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; tanıkların isimlerinin süresinde bildirilmesine rağmen bu tanıklara ulaşılamadığı için dinlenmediğini, erkeğin hiçbir tanığının böylelikle dinlenmemiş olduğunu, tanık olarak dinlenen ortak çocuk .... ve kadının babası .... hakkında yalancı şahitlikten suç duyurusunda bulunulduğunu, bu nedenle soruşturma dosyalarının bekletici mesele yapılması gerektiğini, erkeğin başka erkeklerle beraber olduğuna dair ortak çocuk ... ile .... arasında geçen mesajlaşmanın dikkate alınmaması gerektiğini, ... D.'nin İlk Derece Mahkemesine sunduğu dilekçede yazışmanın hayal ürünü olduğunu belirttiğini ancak bu dilekçenin dikkate alınmadığını, istinaf dilekçesinde dayandıkları bozma sebeplerine aynen tekrar ettiklerini, erkeğin kusurunun bulunmadığını, açılan davanın ve hükmedilen nafaka ile tazminatların reddi gerektiğini belirterek tanıklarının dinlenmemesi, soruşturma dosyalarının bekletici mesele yapılmaması, davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile kadın yararına tazminat ve nafaka verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkeğin tanıklarının dinlenmesinden vazgeçilmesine dair kararın usule uygun olup olmadığı, kadının tanıkları hakkında yalan tanıklık suçlaması ile açılan soruşturma dosyalarının sonucunun beklenmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 245 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.