Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8981 E. 2024/5112 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusurun belirlenmesi, yoksulluk ve maddi-manevi tazminat nafakalarının miktarı hususunda anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı erkeğin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1103 E., 2023/1378 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/561 E., 2021/244 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların ortak çocuklarından ...'un engelli doğması nedeniyle doğumundan vefatına kadar geçen 15 yıllık süre içerisinde müvekkilinin kendisini çocuğuna adadığını, dört duvar arasında yaşamak zorunda kaldığını, davalının ise define merakı yüzünden ailesine ayırabileceği zamanı ve parasını gereksiz yere harcadığını, ortak çocukları ... için ödenen engelli maaşını da Kahramanmaraş İlinde bağ alarak harcadığını ve neticede zarar ettiğini, davalının uzun yıllar boyunca define aramasından dolayı aile hayatının yaşanmaz hale geldiğini, davalının define merakı nedeniyle bir çok bankadan kredi çektiğini büyük miktarda borç altına girdiğini, davalının müvekkiline ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını, davalının evlilik boyunca müvekkilinden sevgi ve şefkati esirgediğini, davalının müvekkiline küfür ve hakaretlerde bulunduğunu, davalının müvekkilini tehdit ettiğini, davalının müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, bu nedenlerle tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, tarafların ortak çocuğunun velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuk lehine aylık 1.000,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî tazminata, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; Mersin İli, Erdemli İlçesinde ikamet ettiklerini bu nedenle davanın yetki yönünden reddine karar verilmesini istediğini, davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürülen hususların doğru olmadığını, davacı tarafça açılan davanın soyut iddialardan ibaret olduğunu, eşini sevdiğini, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların davacının babasına ait evde kira ödemeksizin yaklaşık 17 yıl oturduktan sonra oradan kendi evlerine taşındıkları, taraflar arasında devam eden bir geçimsizliğin olduğu, davacının vücudundaki darp izlerine zaman zaman davacı tanıklarının şahit olduğu, davalının gelirini kendi isteklerine göre harcamasından dolayı ortak hanenin ihtiyaçlarını karşılamadığı, davacının ailesinin taraflara destekte bulunduğu, en son gün davacının babasının tarafların geçmişte oturdukları evi satma düşüncesini davalıya iletmesi üzerine sinirlenen ve evde oturdukları dönemde eve masraf yapmasından dolayı evde hakkı olduğunu iddia eden davalının davacının babasına ait evde davacı ile tartıştıktan sonra ortak çocuğu da alarak oradan ayrılması ile tarafların ayrı yaşamaya başladıkları ve ayrı yaşadıkları dönemde davacıya ağır hakaret ve tehdit içerikli mesajlar göndermeye devam ettiği anlaşılmakla taraflar arasındaki saygı ve sevgi bağının kalmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına olanak tanımayacak nitelikte bir geçimsizliğin bulunduğu, olayların akışı karşısında davacının dava açmakta haklı olduğu, bu koşullar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın yasal olarak olanaklı bulunmadığı anlaşıldığından, varılan neticede eşine hakaret eden onu ve ailesini tehdit eden davalının tam ve ağır kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla, davacının açmış olduğu boşanma davasının kabulü ile, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davalı babaya bırakılmasına, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, davacı kadın yararına yasal şartları oluştuğundan aylık 450,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasının erkekten tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, kadın yararına yasal şartları oluştuğundan 12.000,00 TL maddî ve 12.000,00 TL manevî tazminatın erkekten tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; boşanma, kusur belirlemesi, kadın yararına verilen nafakalar, tazminatlar ile miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanma, kusur belirlemesi, kadın yararına verilen nafakalar, tazminatlar ile miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.