"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/602 E., 2023/222 K.
...
...
...
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve kadının tazminat taleplerinin reddi yönünden bozulmasına, diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, erkeğin davasının reddine, kadın lehine maddî ve manevî tazminata asıl ve karşı davada harç yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynetlerin bedelinin yasal faiziyle birlikte kadına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin babaya verilmesine, erkek yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 07.05.2019 tarih ve 2016/1047 Esas, 2019/559 Karar sayılı kararı ile; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurlu kabul edilerek asıl ve karşı boşanma davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu' nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 150,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat talebi ve ziynet alacağı davasının reddine, erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatların reddi, iştirak nafakasının miktarı, ziynet alacağının reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 30.12.2020 tarih ve 2019/1785 Esas, 2020/1902 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen boşanma davası, nafakaların miktarları, reddedilen tazminat talepleri ve yoksulluk nafakası talebi ile reddedilen ziynet alacağı davası yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.Dairenin 23.03.2021 tarihli ve 2021/1300 Esas, 2021/2560 Karar sayılı kararı ile; ziynet alacağı, miktar itibarıyla temyiz kesinlik sınırı altında kaldığından kadının temyiz dilekçesinin reddine, Mahkemece kadının, erkeği küçük gördüğü ve aşağıladığı, erkeğin ise kadına "...evlensin senden boşanacağım" dediği gerekçesiyle tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, Mahkemece erkeğin belirlenen ve kesinleşen kusurlu davranışı yanında, kadına ve ortak çocuk ...'e fiziksel şiddet, ekonomik şiddet ve psikolojik şiddet uyguladığı, kadına hakaret ettiği, tarafların belirlenen ve gerçekleşen kusurları dikkate alındığında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğunun kabulü gerektiği, boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda erkek ağır kusurlu olup bu kusurlu davranışların aynı zamanda kadının kişilik haklarına zarar verici nitelikte olduğu, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşullarının kadın yararına oluştuğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet kuralları gözetilerek kadın yararına uygun miktarlarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak bu taleplerin reddinin doğru olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1.Serik 2.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 21.05.2021 tarih ve 2021/171 Esas, 2021/179 Karar sayılı kararıyla; davanın Serik Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, davaya bakmaya Serik Aile Mahkemesinin görevli olduğuna, karar kesinleştiğinde ve süresinde başvuru halinde dosyanın görevli Serik Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle karşı davanın reddine, asıl davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, her iki dava yönünden kadın lehine ayrı ayrı vekâlet ücretine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; manevî tazminatın miktarı, yoksulluk nafakasının reddi, vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozma kararına uyulmasına karar veren İlk Derece Mahkemesinin bozmanın amacına uygun karar verip vermediği, bozmanın kapsamı dışında kalan hususlar kesinleşmiş olmakla, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı ve bozma sonrası yapılan yargılamada kesinleşen her iki boşanma davası ve vekâlet ücretine ilişkin yeniden hüküm kurulmasının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla;tarafların aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Somut olayda İlk Derece Mahkemesinin 07.05.2019 tarihli ilk kararıyla asıl ve karşı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, eşit kusurlu olduklarından tarafların tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiş, karar kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatların reddi, iştirak nafakasının miktarı, ziynet alacağının reddi yönünden istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine verilen bu esastan ret kararı, kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen boşanma davası, nafakaların miktarları, reddedilen tazminat talepleri ve yoksulluk nafakası talebi ile reddedilen ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmiştir. Dairemizin 23.03.2021 tarihli kararıyla, İlk Derece Mahkemesi kararının, kusur belirlemesi ve kadının tazminat taleplerinin reddi yönünden bozulmasına karar verilerek bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümler onanmıştır. O halde, tarafların boşanma davalarında verilen boşanma hükmünün aşamalarda kesinleşmiş olduğu gözetilmeksizin İlk Derece Mahkemesince kesinleşen boşanma davaları, vekâlet ücreti, harç ve bozma öncesi yargılama giderleri yönünden yeniden hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere kesinleşen yönlerden yeniden hüküm kurulması yönünden BOZULMASINA,
2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere tarafların sair temyiz itirazlarının reddi ile bozma kapsamı dışında kalan yönlerden usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıranlara iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...