Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9035 E. 2024/6782 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, nafaka miktarı ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Ortak çocuğa hükmedilen tedbir nafakasının başlangıç tarihinin dava tarihi olarak belirlenmesinin hatalı olup çocuğun doğum tarihinden itibaren başlaması gerektiği gözetilerek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1733 E., 2023/1793 K.

D

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yozgat Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/620 E., 2023/382 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davacı karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle ;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; birliğin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesini, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; birliğin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, eşinin ilk evliliğinden olma çocuklarına kötü davranarak, eşine '' Allah belanı versin'' şeklinde beddua ederek evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu olduğu, erkeğin ise, eşine hakaret ederek, eşinin doğumuna gelmeyerek, eşini hastanede kaldığı süre boyunca yalnız bırakarak, ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kalarak evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu olduğu, taraflar belirtilen bu davranışları nedeniyle, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşit kusurlu oldukları, bilirkişi raporu, ortak çocuğun yaşı, tarafların beyanları ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilerek çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin, çocuğun gelişimi, huzuru ve de mutluluğu için daha uygun olacağı, kadın ve ortak çocuk için nafaka koşullarının oluştuğu, tarafların eşit kusurlu olmaları nedeni ile tazminat taleplerinin reddine karar verildiği gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, 10.04.2023 doğumlu ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için doğum tarihinden itibaren aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, erkeğin nafaka ve tazminat talepleri ile kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı, artış uygulanmaması, reddedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller, tarafların iddia ve savunmaları uyarınca; erkeğin eşine karşı ilgisiz olduğu, eşini beğenmediği, kadının yaptığı yemeği beğenmeyerek "annem senden daha iyi yapıyor" diyerek küçük düşürücü davranışlarda bulunduğu, eşine "geri zekalı" diyerek hakaret ettiği, ufak şeyleri büyüterek kavga çıkardığı, kök ailesinin evliliklerine aşıra müdahale ettikleri ve erkeğinde buna izin verdiği, kanama geçiren eşini hastanede yalnız bıraktığı, kadının Yozgat'taki hastaneye ambulansla sevki sırasında yanında refakatçisinin olmadığı, kadının ise eşinin önceki evliliğinden olan çocukları ile yeterince ilgilenmediği, eşine "Allah belanı versin" diyerek beddua ettiği, bu kapsamda tarafların evliliğinin sonlanmasına neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğu, kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının oluştuğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu nazara alındığında kadın ve ortak çocuk için hükmedilen nafakaların az olduğu, kadının dilekçeler aşamasında nafakalara yıllık artış talebinde bulunmaması nedeni ile istinaf talebinin bu yönü ile yerinde olmadığı, hükmün sair yönlerinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davacı karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, gerekçenin değiştirilmesine, ortak çocuk için dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 40.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata, davacı karşı davalı kadın vekilinin sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı karşı davacı erker vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı karşı davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların ortak çocuğu eldeki dava devam ederken 10.04.2023 tarihinde doğmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince ortak çocuğun doğduğu tarihten itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren ortak çocuk için tedbir nafakasına hükmedilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın ilgili bentler yönünden düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı karşı davacı erkek vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2.Davalı karşı davacı erkek vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının "ortak çocuk için hükmedilen tedbir nafakasının başlangıç tarihi" yönünden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 3 numaralı bendinde yer alan "dava tarihinden" ibaresinin hüküm fıkralarından çıkarılarak yerine "10.04.2023 tarihinden" yazılmak sureti ile temyize konu kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.