Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9088 E. 2024/5597 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, zina ve evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanmaya, velayet, nafaka ve tazminata hükmedilmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin zina yaptığı ve kadının kusurlu davranışının ispatlanamadığı, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının da dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1095 E., 2023/1364 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/481 E., 2021/445 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin bir eş olarak tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini fakat kadının asabi ve geçimsiz bir kişiliği olduğunu, kavga ve tartışma ortamının hiç bitmediğini, yaklaşık 2 senedir ailevi bir bağı kalmadığını, bu nedenlerle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun müvekkiline bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarının ve boşanma davasının haksız olup reddi gerektiğini, davacı-karşı davalının, müvekkilinin abisinin eşi olan ... G. ile müvekkilini aldattığını, 02.09.2020 tarihinde davacı-karşı davalının evi terk ederek ... G. ile yaşamaya başladığını, bu kişi ile zina yaptığını, müvekkilinin, ... isimli çocuğun davacı-karşı davalı ile ...'nın ortak çocukları olduğunu düşündüğünü, Bakırköy 8. Aile Mahkemesinde bu çocuğun ....'nin çocuğu olmadığı iddiası ile nesebin reddi davası açıldığını, bunların dışında müvekkilinin evlilik birliğinde davacı-karşı davalıdan sürekli fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet gördüğünü, müvekkilinin kafasını cama vurması sonucu evin balkon camının kırıldığını, son iki senedir müvekkilinin davacı-karşı davalıdan sürekli fiziksel şiddet gördüğünü, aynı zamanda çocuğun yanında sinkaflı küfürler ederek psikolojik şiddette uyguladığını, davacı-karşı davalının müvekkiline ev için gerekli ihtiyaçları karşılamak dışında kişisel olarak kullanması için yeterli destekte bulunmadığını ve en son davacı-karşı davalının konutu terk ederek müvekkilini ve çocuğu yalnız bıraktığını, oturulan evin tapusu dava-karşı davalının babasına ait olduğundan müvekkilini de ortak konuttan kovduğunu, eşyalarını almak istediğinde müvekkilinin evine girmesine izin verilmeyip evin anahtarlarının değiştirildiğini, kişisel eşyaların alınmasında dahi müvekkilinin başında nöbet tuttuklarını ve tekrar kapıyı kilitlediklerini, tüm bu nedenlerle tarafların zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, çocuğun geçici ve sürekli velâyetinin müvekkiline bırakılmasına, çocuk için aylık 1500,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, müvekkili için 1500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının kusurunun ispatlanamadığı, erkeğin zinasının ise sübut bulduğu belirtilerek davacı-karşı davalının boşanma davasının reddine, karşı davacının boşanma davasının kabulü ile tarafların zina sebebiyle boşanmalarına, tarafların ortak çocukların 29.08.2016 doğumlu ...'ın velâyetinin anneye tevdiine, velâyeti davacı-karşı davalıya tevdii edilen ortak çocuk ile davalı arasında kişisel ilişki tesisine, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren velâyetin anneye tevdii edilen çocuk için aylık 600,00 TL iştirak nafakasının davacı -karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasının davacı- karşı davalıdan alınarak davalı- karşı davacıya verilmesine, TMK 174/1 maddesi gereğince 60.000,00 TL maddî ve TMK 174/2 maddesi gereğince 40.000,00 TL manevî tazminatın davacı- karşı davalıdan alınarak davalı- karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü kararı, velâyet, iştirak ve yoksulluk nafakası ile davalı- karşı davacı lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı- karşı davalı erkeğin zina yaptığının dosya kapsamı ve tanık beyanları ile sabit olduğu; karşı davada zina nedeniyle boşanma talebinin kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı; davalı- karşı davacı kadının kusurlu bir davranışı ispat edilemediğinden asıl davanın reddine karar verilmesinde; tarafların kusur dereceleri, ekonomik ve sosyal durumları, ortak çocuk ve davalı- karşı davacı kadının ihtiyaçları, boşanmakla yoksulluğa düşmesi, mevcut veya beklenen menfaatlerinin boşanma yüzünden zedelenmesi, erkeğin zina yapmasından ötürü kadının kişilik haklarının saldırıya uğraması nedeniyle ortak çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakası, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadından kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispatlanıp ispatlanmadığı, kadın tarafından açılan zina nedeni ile boşanma davasının kabulünün yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmayacağı, kadın yararına tazminat ve nafakaya hükmedilmesinin, karşı boşanma davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 161 inci maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 182 nci ve 330 uncu maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.