Logo

2. Hukuk Dairesi2023/908 E. 2023/3708 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle boşanmaya, nafaka ve tazminata hükmeden kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1694 E., 2022/1841 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm

kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Devrek 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2018/266 E., 2021/180 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; 2009 yılında erkeğe karşı boşanma davası açtığını fakat tekrar bir araya geldiğini, aile yaşamanı tekrar devam ettirdiğini, erkeğin kusurlu tutum ve davranışlarını devam ettirdiğini, yabancı bayanla hayat yaşamaya başladığını, eşi ve çocukları ile ilgilenmediğini, borçlanarak ailesini mağdur ettiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının ortak çocuklarını kaçırarak, evini terk ettiğini, evine dönmediğini, evini kendisinin terk ettiği nedeniyle kusur oranının kendisinde olduğunu, iddiaların asılsız olduğunu, kadının kendi annesinin etkisi ile boşanmayı istediğini, kendisinin kusuru olmadığını, eşini ve çocuklarını sevdiğini belirterek açılan davanın tüm talepleri ile birlikte reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadına hakaret ettiği, kadını küçümsediği, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, ortak çocukları ile ilgilenmediği, içki içip ev huzurunu bozduğu, gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına ortak çocuk Ali Efe'nin velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ...için aylık 350,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak nafakasına, yargılama aşamasında ergin olan ortak çocuk Yaren için ergin olduğu tarihe kadar aylık 350,00 TL tedbir ve kararın kesinleşme tarihinden itibaren aylık 500,00 TL yardım nafakasına, kadın için aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece takdir edilen maddî ve manevî tazminat ile tüm nafakaların miktarlarının yetersiz olduğu gerekçesiyle nafaka ve tazminat miktarları yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya neden olan olaylarda müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu gerekçesinin ise tamamen gerçek dışı olduğunu, Mahkemece yapılan hatalı kusur belirlemesi neticesinde kadın için maddî manevî tazminat ve nafaka takdir edilmesi doğru olmadığı gibi, kadın ve ortak çocuklar lehine takdir edilen nafaka miktarlarının da fahiş olduğu gerekçeleri ile kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece, erkeğin kadına hakaret ettiği, küçümsediği, ortak çocuklarla ilgilenmediği, alkol alıp ev huzurunu bozduğu, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, gerekçesiyle tam kusurlu bulunarak boşanma kararı verildiği anlaşılmış ise de ispatlanamadığı anlaşılan güven sarsıcı davranış iddiasının erkeğe kusur olarak yüklenmesinin doğru görülmediği,12.05.2003 doğumlu olup yargılamanın devamı sırasında 12.05.2021 tarihinde ergin olduğu anlaşılan ortak çocuk Yaren için takdir edilen tedbir nafakasının çocuğun ergin olduğu tarih itibariyle kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken ve ortada usulüne uygun şekilde ergin çocuk tarafından açılmış yardım nafakası talepli dava bulunmadığı halde, yazılı şekilde ergin çocuk adına velâyeten anne lehine yardım nafakası takdir edilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, evlilik süresi, erkeğin boşanmaya yol açan olaylarda tam kusurlu bulunması, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu, yine değişen ekonomik şartlar, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları, ortak çocuğun yaşı itibariyle ihtiyaçları, nafakaların niteliği dikkate alındığında takdir edilen yoksulluk ve iştirak nafakası miktarının da az olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kusur belirlemesi, yargılama sırasında ergin olan ortak çocuk Yaren için hükmedilen yardım nafakası ile ortak çocuk ...için hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusur gerekçesinin düzeltilmesine, ortak çocuk ...için aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın için aylık 750,00 TL yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, tarafların sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrarla kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, nafaka ve tazmintlar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulünün gerekip gerekmediği, nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.