Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9104 E. 2024/5601 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma davasının kabul edilip edilmeyeceği, boşanmaya karar verilirse velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin nasıl sonuçlandırılacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyada dinlenen tanık beyanlarının evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını kanıtlayacak nitelikte olmadığı ve boşanmaya karar verilebilmesi için aranan yasal şartların oluşmadığı gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/781 E., 2023/1505 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/645 E., 2021/30 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; 17.12.1994 tarihinde evlenen tarafların 1995 ve 2009 doğumlu iki çocukları olduğunu, daha önce erkek tarafından İzmir 11. Aile Mahkemesinin 2009/586 Esas, 2009/1114 Karar sayılı dosyasında açılan boşanma davasının reddedildiğini, 3 yıl kadar ayrı yaşayan tarafların yeniden barıştıklarını, ancak davalı-davacı erkeğin; eşine hakaret ve aşağılama içeren, kadınlık gururunu kırıcı sözler söylemesi, psikolojik şiddet uygulaması, eşine karşı ilgisiz, sadakatsiz hal ve tavırlarda bulunması, eve geç gelmesi, evi otel gibi kullanması, aynı evde iki yabancı olunması, erkeğin eşiyle sosyal faaliyetlerden kaçınması, evin ve çocukların giderleriyle ilgilenmemesi, karı koca ilişkilerinin kalmaması, uzun süredir ayrı odalarda kalınması ve aynı yatağın paylaşılmaması, erkeğin eşine fiziksel ve sözlü şiddet uygulaması, çocuklara anneyi kötülemesi gibi kusurlu tutum ve davranışları yüzünden aralarındaki evlilik birliğinin sarsıldığını ileri sürerek, tarafların boşanmalarına, küçük Deniz'in velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına 1.500,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine hükmedilmesini talep etmiş, erkeğin karşı davasındaki iddiaların da doğru olmadığını savunarak, karşı davanın ve taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının doğru olmadığını, aksine davacı-davalı kadının; evlilik birliğinin gereklerini yerine getirmemesi, evin dışında bir yaşamı tercih etmesi, eşine hakaret ve aşağılama içeren sözler söylemesi, eşini yok sayması, istediği zaman evden gidip istediği zaman gelmesi, para dışında eşiyle diyaloğa girmemesi, müsrif olması, aile bütçesini gözetmeden hesapsız ve plansız harcamalar yapması, önceki boşanma davası sebebiyle ayrı yaşandığı dönemdeki borçlarının erkek tarafından çekilen banka kredileri ile ödenmesine rağmen yeniden borçlanıp icra takibi yapılmasına sebebiyet vermesi gibi kusurlu tutum ve davranışları yüzünden aralarındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ileri sürerek, kadının davasının ve taleplerinin reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, küçük çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların uyumsuz ve geçimsiz tavır ve davranışlarda bulundukları, erkeğin eşine uzak ve ilgisiz davrandığı, kadının aşırı harcamalar yaptığı, aralarındaki evlilik birliğinin sarsıldığı, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu belirlemesi yapılarak; dava ve karşı davanın kabulüne, tarafların 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, küçük Deniz'in velâyetinin anneye verilmesine, baba ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına 750,00 TL tedbir 1.500,00 TL iştirak, kadın yararına 1.000,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebi ile tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle, kusur belirlemesi, erkeğin karşı davasının kabulü, kadının maddî ve manevî tazminat talebi ile yoksulluk nafakası isteğinin reddi hükümleri yönünden istinaf etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili de istinaf dilekçesinde özetle, velâyet düzenlemesi, kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi, kadın ve çocuk yararına hükmedilen nafakaların şartları ve miktarları yönünden istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılamanın, belirlenen kusur durumunun, her iki taraf yönünden 4721 sayılı Kanun'un 166/1-2 maddesi uyarınca açılan boşanma davalarının kabulüne ilişkin karar ve karar gerekçesinin, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine ilişkin düzenlemenin, gerekçesinin, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, gelir seviyeleri yaşantıları, yargılama süresince kadın ve ortak çocuk için takdir edilen tedbir, boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte ortak çocuklar için takdir edilen iştirak nafakasının uygun olduğu, boşanmaya neden olan belirlenen kusur durumu dikkate alındığında tarafların tazminat taleplerinin reddinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesi ile; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesi ile; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davaların kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, velâyet düzenlemesi, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun)190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen taraf tanıklarının sözlerinin bir kısmı 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla her iki davanın da reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.