Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9135 E. 2024/6826 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasının kabulü, kusurun tespiti, hükmedilen manevi tazminat miktarı ve çocukların nafakası hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının temyiz sebeplerinin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ilgili maddeleri ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun usul hükümleri gözetilerek, bozma sebebi oluşturmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1797 E., 2023/2469 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sinop 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2022/367 E., 2023/190 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; bu evliliğin tarafların ikinci evlilikleri olduğunu ve tarafların evlenirken önceki evliliklerinden olan çocuklarına birlikte bakmak şartıyla evlendiklerini ancak davalının kısa bir süre sonra çocuklara bakmamaya başladığını, bu sebeple bir çok kez evi terk ettiğini ve evlilikten önce verdiği sözleri yerine getirmeyeceğini söyleyerek temizlik, yemek ev işi yapmamaya başladığını, eve misafirliğe gelenlere davalının ilgisiz davrandığını, misafir olduğu zaman başka odaya geçerek kendi başına oturduğunu, başkalarının yanında davacıya hakaret ettiğini ve müvekkilinin davacının çocuklarını anne babasının yanına bırakmak zorunda kaldığını belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı kadın usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiştir.

2.Davalı kadın vekili 05.04.2023 tarihli dilekçe ile velâyetin anneye tevdii ile, aylık 3.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakanın TEFE/ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkeğin benzer iddialar ile daha önce 2022/20 E., 2022/215 K. sayılı dosyada 11.01.2022 tarihinde boşanma davası açtığı, açılan davadan 16.05.2022 tarihinde feragat ettiği, tarafların bir süre daha birlikte yaşadıkları, eldeki boşanma davasının 14.09.2022 tarihinde açıldığı, her ne kadar her iki boşanma davasının dilekçeleri benzer boşanma nedenlerini içerse de ikinci açılan boşanma davasında "davacının çocuklarına hem annelik hem babalık yaptığı banyolarını yaptırdığı karınlarını doyurduğu, davalının huzursuzluklar nedeni ile evi birkaç kez terk ettiği geri geldiği ancak her seferinde aynı huzursuzlukların devam ettiği, davacının hem kendisine hem çocuklara dışarıdan yemek getirtmek zorunda kaldığı bu durumun aile bütçesini zorladığı, davalının davacının anne ve babasına da hakaret içeren sözler söylediği, davalının evi yine terk edip gittiğine" ilişkin kısımların ilk açılan boşanma davasında bulunmadığı, dinlenen tanıkların bizzat bilgi ve görgüye dayalı beyanlarından davalının davacının önceki evliliğinden olan çocuklarını evde istemediği, onlara kötü davrandığı, çocukların ihtiyaçları ile ilgilenmediği, erkeğe "sen adam mısın senden erkek olmaz" diyerek hakaret ettiği, davalının bu davranışları tarafların daha önce feragat edilen boşanma davasından önce yaptığı gibi, feragat edilen boşanma davasından sonra da devam ettirdiği, bu suretle tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, çocukların velâyetlerinin anneye tevdiine, çocuklar ile baba arasında kademeli şekilde kişisel ilişki tesisine, çocuklar yararına dava tarihinden itibaren aylık 750,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, nafakalara yıllık TEFE/ÜFE oranında artış uygulanmasına, erkek lehine koşulları oluştuğundan 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının daha önce açtığı davadaki olaylara dayandığını, önceki davanın karar tarihin, kesinleşme tarihine bakıldığında fiili birliktelik olmadığını, davanın reddi gerektiğini belirterek boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, erkek lehine hükmedilen manevî tazminat ve nafaka miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar davalı kadın, erkeğin ilk açtığı ve feragat ile sonuçlanan davanın 09.09.2022 de kesinleştiğini bu davanın 14.09.2022 de açıldığını, bu tarihler arasında fiili birliktelik olmadığı için kadına kusur yüklenemeyeceğini beyan etmiş ise de feragatin davaya son veren taraf işlemlerinden olduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 311 inci maddesi gereğince feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı, davacının da önceki davasından 16.05.2022 tarihinde feragat ettiği, feragat tarihi ile mevcut dava tarihi arasındaki gerçekleşen kusurlu davranışların kadına yüklenmesinde herhangi bir isabetsizliğin olmadığı, kişisel ilişki süresinin değişen durum ve koşullara göre düzenlenmesinin her zaman istenebileceği, çocuklar ile baba arasında 5 yaşını doldurana kadar ve 5 yaşını doldurduktan sonra olmak üzere aşamalı kişisel ilişki kurulmasının isabetli olmadığı gerekçesiyle hükmün kişisel ilişki yönünden düzeltilmesine ve çocuklar ile baba arasında her ayın 2. Ve 4. Cumartesi günleri ile dini bayramların 2. günü 10.00-17.00 saatleri arası kişisel ilişki tesisine, davalı kadının sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, istinaf sebeplerini tekrarla boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, erkek lehine hükmedilen manevî tazminat ve nafaka miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, erkek lehine hükmedilen manevî tazminat ve çocuklar lehine hükmedilen nafakaların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 182 inci, 330 uncu, 331 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.