Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9157 E. 2024/518 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında erkek yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile ortak çocuklar için hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının yerindeliği.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozma kararı gereğince hüküm verildiği gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1307 E., 2023/1140 K.

DAVA TARİHİ : 14.01.2021

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkek lehine maddî ve manevî tazminat ile iştirak nafakasının miktarı yönünden bozulmasına, temyize konu diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı erkek vekili 13.01.2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; tarafların zina nedeniyle boşanmalarına, aksi halde 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuklar için ayrı ayrı 1.500,00 TL iştirak nafakasına, nafakaların her yıl üretici fiyat endeksi (ÜFE) oranında artırılmasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde ortak çocukların velâyetinin kendisine verilmesine, ortak çocuklar için aylık ayrı ayrı 1.500,00 TL iştirak nafakasına, kendisi için aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 28.03.2022 tarihli kararı ile Emniyet Müdürlüğünden gelen otel kayıtları ile kadının 2017 ile 2021 yılları arasında İ. K. ile aynı odalarda farklı farklı tarihlerde farklı farklı otellerde kaldığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/145725 soruşturma numaralı dosyasında dinlenen ortak çocuk B.D.'nin otelde İ. K.'nın annesiyle birlikte aynı yatakta yattığını gördüğü ifadesi ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/135710 soruşturma numaralı dosyasında dinlenen kadının annesinin kızının uyarmasına rağmen sevgilisiyle görüşmeye devam ettiği, boşanma için yalancı şahitlik yapması için baskıda bulunduğu beyanı, Mahkememizde dinlenen kadının annesinin kadının nerede kaldığını bilmediğini teyzesinde amcasında ve kendi yanında kalmadığı, İ. K.'nın karısının kendisine attığı mesajlara ilişkin beyanları, İ. K. 'nın kapısına gelip benim böyle kızım olsa ayaklarını keserim şeklindeki beyanları ile tüm beyanları birlikte değerlendirildiğinde, talimat yoluyla dinlenen İ. K.'nın arkadaşı Bilal'in kadın ile İ. K.'nın otele gittikleri ve kadın ile İ. K.'nın gönül ilişkilerine bizzat şahit olduğu ve eve geldiğinde misafir havlularının çıkmış olduğuna ilişkin beyanları, evde kadının eşyalarını, kıyafetlerini gördüğüne dair beyanları ile kadının zina eyleminin sabit olduğu, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği anlaşılmakla kadının tam kusurlu olduğu, toplumun ve tarafların evlilik birliğinden beklediği menfaatin kalmadığı, her ne kadar kadın 2018 yılında evi terk etmiş ise de sonradan tarafların yeniden bir araya geldikleri, sonrasında kadının 2020 yılında yeniden evi terk ettiği, ancak kadının İ. K. ile 2020 yılında evi terk ettikten sonra da birlikte otelde kaldığı, zina eyleminin devam ettiği, erkeğin kadının otel kayıtlarını öğrendikten sonra kadını affetmediği, davasını ıslah ederek zina nedeniyle boşanma davasına çevirdiği bu haliyle zina eyleminin af kapsamında kalamayacağı, yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılan kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca zina nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, ortak çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar için ayrı ayrı 100,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına, erkek lehine 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B.İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili, kusur belirlemesi, tedbir ve iştirak nafakası miktarları, maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı kadın vekili, davanın kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocukların velâyetleri, tedbir ve iştirak nafakası, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 30.11.2022 tarihli ve 2023/977 Esas, 2023/3715 Karar sayılı ilamı ile; istinaf başvurusunun kadının yoksulluk nafakası ile tazminat talepleri yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri dikkate alınarak kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine, istinaf aşamasında kadının kişisel eşyalarının ve ziynet eşyalarının iadesi ve evin üzerindeki aile konutunun şerhinin kaldırılması talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 357 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmiş, tarafların sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin 30.11.2022 tarihli kararına karşı davacı erkek vekili kusur belirlemesi, tedbir ve iştirak nafakası miktarları, maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden, davalı kadın vekili, davanın kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocukların velâyetleri, tedbir ve iştirak nafakası, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 05.07.2023 tarihli kararı ile ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakalarının miktarı ve kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatın az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, diğer yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; erkeğin maddî ve manevî tazminat miktarlarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, erkek lehine 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin iştirak nafakası miktarlarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bendinin kaldırılmasına, ortak çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, nafakaların kararın kesinleştiği tarihten itibaren her yıl TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında arttırılmasına, erkeğin fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili, aleyhine hükmedilen tazminatlar ile iştirak nafakaları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, diğer yönler kesinleşmiş olmakla, erkek yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile ortak çocuklar için hükmedilen iştirak nafakalarının miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 inci maddesi, 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.