"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1759 E., 2023/1762 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/425 E., 2023/404 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-karşı davacı erkeğin kadının kullanması zorunlu olan ilaçlarını kullandırmadığını, doktora götürmediğini, zorunlu ihtiyaçlarını karşılamadığını, ilgisiz olduğunu, aşırı cimri olduğunu, özel günlerini kutlamadığını, ziyaretlere götürmediğini, 10 ay önce kadının ailesinin evine gittiğini, erkeğin kadının eşyalarını vermediğini, hakaret ve tehdit ettiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının ve 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına verilmesine, nafakalara her yıl TÜFE oranında arttırım uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-karşı davalı kadının iddialarının doğru olmadığını, davacı karşı davalı kadının sürekli ailesinin evine gidip kaldığını, kadın ve ailesinin sürekli erkeğe ve ailesine hakaret ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, elinden telefon düşmediğini, sadakatsiz olduğunu, bunun üzerine evi terk ettiğini, üvey babasının erkeği tehdit ettiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın davacı-karşı davalı kadından alınarak davalı-karşı davacı erkeğe verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının açmış olduğu davanın kanıtlanmadığı, kadının ınstagramda gezdiği, ... ve ... adında bir şahısla ''aşkım, canım'' şeklinde konuştuğu ve flört ettiği kocası tarafından yakalandığı ancak evliliğin devam ettiği, evinin temiz olmadığı, lavabosunun ve mutfağının berbat olduğu, kayın babasına, kaynanasına ve kocasına hakaret ettiği, kocasına "şerefsiz, adi, s..ol git, çirkef, o...çocuğu, karaktersiz, boyu kısa, boşayacağım seni" şeklinde sözler söylediği, kadının yanında kayın babanın hakaret ettiği, kadının tepkisiz kaldığı, kadının gezdiği, kocanın ise evde yemek yaptığı, kadının evde temizlik yapmadığı, başka adamlarla konuştuğu, eşini aşağıladığı, çocuklarını yıkamadığı, kocasına karşı boşayacağım, terk edeceğim dediği, "salak, mal" kelimelerini kullandığı, kadının sadakatsiz eylem içerisinde olduğu, erkeğin kusursuz, kadının ise tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davacı-karşı davalı kadının davasının reddine, davacı-karşı davalı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, davacı-karşı davalı kadın için hükmedilen tedbir nafakasının bu celse tarihi itibariyle 950,00 TL olarak tespitine ve karar kesinleşinceye kadar devamına, davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın davacı-karşı davalı kadından alınarak davalı-karşı davacı erkeğe verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı-karşı davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, tazminat miktarları ve tedbir nafakası yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davacı-karşı davalı kadın vekili; kadının davasının reddi, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddi, tedbir nafakasının miktarı ve aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kusurlarının, cimri olduğu, evin ve eşinin ihtiyaçlarını karşılamadığı, kadının tedavisi ile ilgilenmediği, ilaçlarını karşılamadığı, tarafların ayrı yaşadığı dönemde davacı ve ailesini öldürmekle tehdit ettiği, tarafların ayrı yaşadığı dönemde kadın eşyalarının istediğinde karşılığında tek taş yüzüğünü ve paso kartını istediği, davacının adresini sildirdiği, davalı ve ailesinin "Sen delimisin, neden ilaç kullanıyorsun" diyerek davacıya baskı yaptıkları, kadın fiziksel olarak rahatsızlığında doktora götürmediği, kadının annesinin kadının ihtiyaçlarının karşılaması için verdiği parayı kendi ihtiyaçları için harcadığı, kadının kusurlarının, sürekli gezdiği, evde temizlik ve yemek yapmadığı, telefonda çok fazla vakit geçirdiği, telefonda başka erkeklerle mesajlaştığı ve konuştuğu, davalının babasına" dengesiz adam, geri zekalı, salaksın, aptalsın, aptam adan " diyerek hakaret ettiği, davalının annesine küfürler ettiği, davalıya "şerefsiz, adi adam, çirkef, s.tir git, o. Çocuğu, çirkinsen, karaktersizsin, boyu kısa" diyerek hakaret ettiği, sürekli " boşanacağım" dediği, davacının üvey babası davalıya hakaret ettiği halde buna ses çıkarmadığı şeklinde olduğu, tespit edilen kusurlara göre tarafların eşit kusurlu oldukları, her iki tarafın da kusurlu hareketleri sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı anlaşıldığından kadının asıl davasının kabulüne karar vermek gerektiği, herhangi bir geliri ve malvarlığının bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olanlarda eşit kusurlu kadın yararına yoksulluk nafakası hükmedilmesi gerektiği, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçeleri ile davacı karşı davalı kadının kusur tespiti, reddedilen asıl davası ile yoksulluk nafakasına, davalı-karşı davacı erkeğin ise kusur tespitine yönelik istinaf başvuru taleplerinin ayrı ayrı kabulü ile İlk Derece Mahkemesi ilamının kusur gerekçesinin tarafların eşit kusurlu oldukları şeklinde değiştirilmesine, ayrıca mahkeme ilamının "A1, 4, ile B2, 3 bentleri ile C1 "Asıl dava yönünden yargılama giderleri" başlığı altındaki bentlerinin hükümden çıkarılmasına, davacı karşı davalı kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, davacı karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile karar kesinleştikten sonra aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının davalı karşı davacı erkekten alınarak, davacı karşı davalı kadına verilmesine, hükmedilen nafakanın her yıl TÜİK tarafından belirlenen TÜFE oranında arttırılmasına, tarafların evlilikte eşit kusurlu olmaları nedeniyle maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, davalı karşı davacı erkek vekilinin kusur tespiti hariç istinaf başvuru talepleri ile davacı karşı davacı kadının davacı-karşı davalı kadının, erkeğin kabul edilen davası, tedbir nafakası miktarı, reddedilen tazminat taleplerine yönelik istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı-karşı davacı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, nafakalar, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davacı-karşı davalı kadın vekili; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, istinaf yargılama giderleri ve davalı karşı davacı erkeğin kusur belirlemesi yönünden kararı istinaf etmemesine rağmen Bölge Adliye Mahkemesinin bu konuda yanlış değerlendirme yapması yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulünün ve tarafların tazminat taleplerinin reddinin doğru olup olmadığı, kadın yararına nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-karşı davalı kadın vekilinin tüm, davalı-karşı davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, Bölge Adliye Mahkemesince belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren vakıalarda davacı-karşı davalı kadının, davalı-karşı davacı erkeğe göre daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekirken, hatalı kusur belirlemesi sonucu yazılı şekilde tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
3.Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Yukarıda (2.) numaralı paragrafta açıklandığı üzere, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı kadın, davalı-karşı davacı erkeğe nazaran daha ağır kusurlu olup 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesi koşulları somut olayda davacı-karşı davalı kadın yararına gerçekleşmemiştir. O halde davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken, kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4. Boşanmaya sebep olan olaylarda yukarıda (2) numaralı paragrafta açıklandığı üzere davacı-karşı davalı kadın, erkeğe nazaran daha ağır kusurludur. Gerçekleşen kusurlu davranışları aynı zamanda erkeğin kişilik haklarına da saldırı teşkil eder niteliktedir. Davalı-karşı davacı erkek yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşulları somut olayda gerçekleşşmiştir. O halde davalı-karşı davacı erkek yararına tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusurun ağırlığı ve 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak erkeğin maddî ve manevî tazminat isteklerinin reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Yukarıda (2), (3) ve ( 4) numaralı parağraflarda belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat yönlerinden BOZULMASINA,
2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı karşı davalı kadın vekilinin tüm, davalı karşı davacı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının İlknur'a yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Ali'ye geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.