Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9244 E. 2024/5576 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik olup olmadığı, varsa kusurun kimde olduğu ve hukuka aykırı elde edilmiş ses kayıtlarının delil olarak kullanılıp kullanılamayacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin, davalı kadınla arasındaki konuşmaları kaydederek elde ettiği ses kayıtlarının hukuka aykırı delil olduğunun anlaşılması ve davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek başka bir kusurunun ispatlanamaması gözetilerek, yerel mahkemenin boşanma kararına ilişkin hükmü bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1305 E., 2023/1326 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Düzce 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/560 E., 2022/416 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının kendisine ve ailesine ağır hakaretler ve küfürler ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı erkeğin evlilik öncesinde kadına verdiği sözleri tutmadığı, kadınınn stajını yapmasına izin vermediği bu nedenle diplomasını alamadığı, kadının oturum izni almasına ve çalışmasına izin vermediği, kadının ailesine ziyaret etmesine izin vermediği, davacı erkeğin annesinin tarafların evliliğine müdahale ettiği, erkeğin kadının ses kaydını hukuka aykırı olarak kaydettiğini iddia ederek erkeğin davasının reddine ve kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; davacının dava dilekçesinde özetle, eşinin üçüncü kişilerin yanındayken kendisine çok saygılı davranmakla birlikte yalnız başına oldukları zamanlarda kendisine ve kendi ailesinin gıyabında annesi, babası, kardeşleri, teyzeleri hakkında ağır şekilde hakaret içeren sözler sarf ettiği, bunu çok sık şekilde yaptığını, bu nedenle kendisinin bilgisi dahilinde kendisine de tartışmalar sırasında söyleyerek kayda aldığını belirttiği, bu kayıtların kendisini ilgilendiren kısmının tanık teyzesi ...'in beyanında davacının kendisine davalı tarafından hakaret içerir sözlerine ilişkin whatsapp üzerinden gönderisi nedeniyle davalının kendisine gıyabında orospu dediğini duyduğu yönündeki beyanları nedeniyle ve dava dilekçesinde kayıt altına alındığı bildirilen hakaretlere ilişkin dosyaya sunulan flash bellek içeriğinin İlk Derece Mahkemesi'ne dava açıldıktan sonraki tarihli suç duyurusu sonucunda aynı kayıtlara ilişkin davalının sanık sıfatıyla kayıtlarda mevcut hakaretleri ettiğine dair ikrarı itibariyle davalının isnat edilen davacıya ve yakınlarına birden fazla kere hakaret, aşağılama içerir sözler sarf etmek suretiyle evlilik birliğini çekilmez hale getirdiği, davalının iddiaları yönünden ise davalıya staj yeri ayarlanacağı konusunda ve iş bulunacağı konusunda verilen sözlerin yerine getirilmemesi ve bu nedenle hayal kırıklığına uğramasına sebep olunması, yurt dışında yaşanıyor olması nedeniyle davalının Türkiye'ye gelip ailesini ziyaret etmesi konusunda problem çıkarılması, en azından yardımcı olunmaması, arkadaşlarının yanında davalıyı rencide edici sözler sarf edilmesi iddialarının tanık beyanlarıyla ispat olunduğu, boşanmaya sebep olan olguların değerlendirilmesinde davacının ağır kusurlu olduğu kanaatine varıldığı ve her ne kadar ağır kusurlu ise de davalı yana atfedilebilecek kusurun da mevcut olması nedeniyle ve davacı yönünden davalının eyleminin evlilik birliğinin sürdürülmesini çekilmez hale getirdiği, her ne kadar hukukumuzda ses ve görüntü kayıtlarının hukuka uygunluğunun tartışmalı olduğu bir gerçek ise de somut davada davacının iddia ettiği üçüncü kişilerin yanında herhangi bir problem yaşanmamasına rağmen baş başa iken süreklilik arz eden, ses kaydıyla sabit hakaret sözlerinin davalı yanca tekrar edilmesi ve bu durumun da başka şekilde ispatının mümkün olmaması karşısında davacının eyleminin de kayıt işlemini kendisine ve yakınlarına yapılan hakareti ispat amaçlı olduğu, başka amaçla kullanmadığı da sabit olduğu bu durumda somut olay yönünden dinleme kayıtlarının hukuka uygun delil sayılması gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı kadının kusurunun olmadığını, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası koşullarının oluşmadığını, dosyaya sunulan ses kayıtlarının hukuka aykırı delil olduğunu ve hükme esas alınmaması gerektiği gerekçeleri ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı kadının kusurunun olmadığını, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası koşullarının oluşmadığını bu nedenle boşanmaya karar verilebilmesinin mümkün olmadığını, davanın kabulünün yerinde olup olmadığı, ispat kuralları, dosyaya sunulan ses kayıtlarının hukuka aykırı delil olduğunu ve hükme esas alınmaması gerektiği gerekçeleri ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü, ispat kuralları, dosyaya sunulan ses kayıtlarının hukuka aykırı delil olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 189 uncu, 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ıncı ve 166 ıncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Dava konusu edilen bir hakkın ve buna karşı yapılan savunmanın dayandığı vakıaların (olguların) var olup olmadıkları hakkında mahkemeye kanaat verilmesi işlemine ispat denir. İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümüne etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir (6100 sayılı Kanun md.187/1). Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz (6100 sayılı Kanun md. 187/2).

2.Vakıa (olgu) ise, 03.03.2017 tarihli ve 2015/2 E. ve 2017/1 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında; kendisine hukuki sonuç bağlanmış olaylar şeklinde tanımlanmıştır. İspatı gereken olaylar, olumlu vakıalar olabileceği gibi olumsuz vakıalar da olabilir.

3.Diğer taraftan hâkim, taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan vakıaların gerçekleşip gerçekleşmediğini, kural olarak kendiliğinden araştıramaz. Bir olayın gerçekleşip gerçekleşmediğini taraflar ispat etmelidir. Bir davada ispat yükünün hangi tarafa ait olacağı hususu ise 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinde; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." şeklinde belirtildiği gibi, usul hukukun en önemli konularından biri olan ispat yükü kuralı, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesinde de; "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir." şeklinde hüküm altına alınmıştır.

4.6100 sayılı Kanun'un 189 uncu maddesinde "Taraflar, kanunda belirtilen süre ve usule uygun olarak ispat hakkına sahiptir. Hukuka aykırı olarak elde edilmiş olan deliller, mahkeme tarafından bir vakıanın ispatında dikkate alınamaz... Bir vakıanın ispatı için gösterilen delilin caiz olup olmadığına mahkemece karar verilir" hükmü düzenlenmiştir.

5.Somut olayda, Mahkemece boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda davalı kadının dosyaya sunulan ses kayıtları uyarınca davacıya ve yakınlarına birden fazla kere hakaret, aşağılama içerir sözler sarf etmek suretiyle evlilik birliğini çekilmez hale getirdiği gerekçesi ile az kusurlu bulunarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı erkeğin davalı kadın ile aralarında geçen konuşmaları kaydederek elde ettiği ses kayıtlarının hukuka aykırı delil olduğu anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Kanun'un 189 uncu maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereği yargılama sırasında taraflarca sunulan delillerin elde ediliş biçiminin mahkeme tarafından re’sen göz önüne alınacağı ve delilin her ne surette olursa olsun hukuka aykırı olarak elde edildiğinin tespit edilmesi hâlinde, diğer tarafça bir itiraz ileri sürülmese dahi mahkemece caiz olmadığına karar verileceği düzenlenmiş olup gerçekleşen bu durum karşısında hükme esas alınan ses kaydı delili hukuka aykırı nitelikte olduğundan kusur belirlemesinde dikkate alınamaz. Ayrıca dosya içerisine alınan ceza dosyasında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kesin hüküm sonuçlarını doğurmayacağından, davacıya ve yakınlarına birden fazla kere hakaret, aşağılama içerir sözler sarf etmek kusuru ispat edilmiş sayılamaz ve davalıya kusur olarak yüklenemez. Hal böyle iken davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek başkaca kusuru da ispatlanmadığı nazara alınmadan davanın reddi yerine davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.