"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1743 E., 2023/2543 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kaş Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/290 E., 2022/235 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm tesisi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek dava dilekçesinde; 16.01.2017 tarihinde cezaevine girdiğini, 27.08.2018 tarihine kadar tutuklu yargılandığını, tahliye olduktan sonra Kaş'a döndüğünde davalının kendisini aldattığını öğrendiğini, davalıya boşanmak istediğini söylediğini, Kaş Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/559 esas sayılı dosyası ile anlaşmalı boşanma davası açtığını, davalının pişman olduğunu belirtip ortak çocuklarıda bahane ederek son şans talep ettiğini, davalıdan kendisini aldattığı kişi ile hiçbir şekilde iletişim kurmaması ve diğer bazı hususları yerine getirmesi talebinde bulunduğunu, davalının kabul ederek eve döndüğünü, boşanma davasından feragat ettiğini, ancak anlaştıkları şartların hiç birini davalının yerine getirmediğini, şahısla görüşmeye devam ettiğini, evliliğini kurtarmak adına hiçbir girişimde bulunmadığını, sadakatsiz davranışta bulunduğunu, bu süreçlerde çocukların kendisinin yanında kaldığını, davalının çocuklarla ilgilenmediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin kendisine bırakılmasına, kendisi lehine 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadına dava dilekçesi 02.06.2021 tarihinde bizzat tebliğ edilmiş, süresinde davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya kapsamına göre, davacının 16.01.2017 tarihinde cezaevine girdiği, 27.08.2018 tarihine kadar tutuklu yargılandığı, tahliye olduktan sonra Kaş'a döndüğünde davalının kendisini aldattığını öğrendiği, Kaş Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/559 esas sayılı dosyası ile anlaşmalı boşanma davası açtığı, davalının son şans talep etmesi üzerine açtığı boşanma davasından feragat ettiği, davalıdan kendisini aldattığı kişi ile hiçbir şekilde iletişim kurmaması ve diğer bazı hususları yerine getirmesi talebinde bulunduğu, davalının kabul ederek eve döndüğü, ancak davalının diğer şahısla görüşmeye devam ettiği, bunu tanık ifadelerinin doğruladığı, davalı tarafın evliliği kurtarmak adına hiçbir girişimde bulunmadığı, bu süreçlerde çocukların davacının yanında kaldığı, davalının çocuklarla ilgilenmediği, evlilik birliğinin gerektirdiği yükümlülükleri eş ve çocuklarına karşı maddi ve manevi yönden yerine getirmediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verilen olaylarda davalının kadının tam kusurlu olduğu, evlilik birliğin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek şekilde sarsıldığı ve korunmaya değer bir faydanın kalmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin davacı babaya verilmesine, çocuklar ile davalı anne arasında kişisel ilişki tesisine, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, velayet düzenlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan delillere göre, davacının cezaevine girmesi sonrasında davalının başka bir erkekle birlikte yaşamak suretiyle sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, davacının cezaevinden çıktıktan sonra durumdan haberdar olduğu, ancak eşlerin barışarak yeniden evlilik birliğini yürüttükleri, her ne kadar davacı tarafça davalının barışma sonrasında sadakat yükümlülüğünü yeniden ihlal ettiği ve evliliğin devamı için anlaştıkları şartlara uymadığı iddia edilmiş ise de, barışma sonrası davalının isnat edilen bu eylemleri gerçekleştirdiğinin ispatlanamadığı, kolluk tarafından yapılan tespitlere göre eşlerin dava sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettiklerinin anlaşıldığı, bu nedenlerle ispat olunamayan davanın reddine karar vermek gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm tesisi ile davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın reddi ve kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.