Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9419 E. 2024/8417 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek, davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1207 E., 2023/1369 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 15. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/19 E., 2023/258 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince Mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekilince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evlenmeden önce davalının Şırnak ili, Cizre ilçesinde yaşadığını, evlendikten sonra Ankara'ya taşındıklarını tarafların davacının annesi ile birlikte yaşamaya başladıklarını, davalının evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmediğini, gereksiz kıskançlıklarının olduğunu, her tartışmada müvekkilini terk etmekle, ortak çocukları göstermemekle ve akrabalarına karşı rezil etmekle tehdit ettiğini, mahrem konuları dahi üçüncü kişiler ile paylaştığını, takıntılı kişilik yapısı nedeniyle müvekkilinin teşviki üzere psikolojik tedavi görmeye başladığını ancak bunu da yarım bıraktığını, Haziran 2018 tarihinde ortak konutu terk ederek bir daha geri dönmediğini 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kayınvalidesi ile aynı evde yaşamaya zorladığını, horlandığını, küçük düşürüldüğünü, davacıdan ve kayınvalidesinden sürekli psikolojik şiddet gördüğünü, kocanın müvekkili sık sık ailesinin yanına göndermekle tehdit ettiğini, müvekkilini toplum içerisine çıkarmadıklarını, davacı ve kayınvalidenin müvekkiline hizmetçi muamelesi yaptıklarını, sık sık kayınvalidesinin sözel şiddetlerine maruz kaldığını, müvekkilinin evi terk edip gitmediğini, aksine davacının müvekkilini iki çocuğuyla gönderdiğini, davacının davalıya karşı saygı, sevgi ve hoşgörü beslemediğini, sık sık fiziksel şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğünü yerine getirmediğini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 166. maddesi uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuk ... lehine aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ortak çocuk ... lehine aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve yasal faizi ile birlikte 150.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 01.04.2021 tarih, 2018/1065 Esas ve 2021/161 Karar sayılı kararı ile; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri boşanma ve fer’îleri yönünden istinaf ettiklerini beyanla, İlk Derece Mahkemesinin yanılgılı değerlendirmede bulunduğunu, İlk Derece Mahkemesinin kararının talepleri doğrultusunda kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Bölge Adiye Mahkemesinin 02.12.2022 tarih ve 2021-1246 Esas 2022-1819 Karar sayılı kararı ile; erkeğin bir kısım tanıkları dinlenildiği halde tanıkları Hatice Duran ve Orhan Kömürcü dinlenilmeden hüküm tesis edildiği, kadının tazminat taleplerine faiz istemi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediğinden tarafların istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜNE, İlk Derece Mahkemesi kararının TAMAMININ KALDIRILMASINA, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, kocanın evlilik birliğinin kendisine yüklemiş olduğu sorumlulukları yerine getirmediği, davalı-davacı kadına hakaretlerde bulunduğu, eşini dövdüğü, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı, bu şekilde davranışları ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır kusurlu,olduğu asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuklar ... ve ...'in velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, kadın lehine 20.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminatın davacı-davalı kocadan alınarak davalı- davacı kadına verilmesine, ortak çocuklar yararına aylık 350,00'şer TL tedbir ve 400,00'er TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir ve 500,00 TL yoksulluk nafakasının davacı-davalı kocadan alınarak davalı-karşı davacı kadına verilmesine, karar verilmiş, davacı-davalı vekilinin süresinde verdiği 30.06.2021 tarihli hükmün tamamlanması talepli dilekçesi uyarınca ilk derece mahkemesince verilen ve taraflara tebliğ edilen 06.07.2021 tarihli hükmün tamamlanmasına yönelik ek karar uyarınca gerekçeli kararın hüküm bölümünde ortak çocuklar ile davacı-davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin karar kesinleşinceye kadar tedbiren de uygulanmasına HMK'nın 305/A maddesi uyarınca karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; her iki dava yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince tarafların gerçekleşen ve kabul edilen kusurlu davranışları yanında davacı-davalı erkeğin ayrıca bağımsız konut temin etmediği, annesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığı, ortak çocuğa şiddet uyguladığı, kadını evden kovduğu, bu kusurların da davacı-davalı erkeğe yüklenmesi gerektiği, erkeğin tam kusurlu olduğu ilk derece mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğuna ilişkin belirlemenin sonucu itibariyle isabetli olduğu, hatalı kusur belirlemesinin düzeltilmesi gerektiği, ortak çocuklardan ... karar tarihinden sonra istinaf incelemesinden önce ergin olduğundan bu çocuk yönünden velâyet ve kişisel ilişki taleplerinin konusuz kaldığının anlaşıldığı, bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına, kadının çalışmadığı, gelirinin olmadığı, kadın lehine yoksulluk nafakası takdiri isabetli ise de; yoksulluk nafakasının miktarının az olduğu, aylık 1.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına karar verilmesi gerektiği,120.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davacı-davalıdan tahsiline, maddî tazminat yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği, davacı-davalının ortak çocuk ...'nın velâyeti, bu çocuk yönünden kişisel ilişki, tedbir ve iştirak nafakasına, davalı-davacının kusur belirlemesi, kendi yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarlarına yönelik istinaf talebinin HMK'nin 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulüne, tarafların sair istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; karar gerekçesinin hatalı olduğu, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda kadının, boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın kabulünün hatalı olduğunu belirterek kararın tümü yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü ile erkeğin davasının reddi şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166ıncı maddesi, 169 uncu, 174üncü maddesi, 175inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.