"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 56. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/29 E., 2023/129 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/220 E., 2021/594 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı- davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı -davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli şiddet uyguladığını, ailesi ve arkadaşları ile görüşmesini istemediğini, kayınpederinin ve kayınvalidesinin evlerine yerleştiğini, kayınpederinin ve kayınvalidesinden psikolojik şiddet gördüğünü, babasını hastanede ziyarete gittiği için erkeğin kimden izin aldın, namussuz, şerefsiz, karaktersiz diyerek hakaret ettiğini, telefonunu elinden alarak kayınvalidesine verdiğini, 24 Kasımda erkeğin babasından şiddet görerek evden kovulduğunu, annesinin evine döndükten sonra erkeğin hamileliği ile ilgilenmediğini, kontrollere gelmediğini, yaşadığı stres yüzünden bebeğini kaybettiğini, erkeğe haber vermesine rağmen bilerek düşürmüşsündür diyerek hastane sürecinde kendisini yalnız bıraktığını, tehdit ettiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının yaşının büyük olduğunu kendisinden gizlediğini, nikah kıymaya gittiklerinde kadının gerçek yaşını öğrendiğini, nikah günü mehir alacağı yüzünden tartıştıklarını, kadının birlikteliklerinin başından beri başka odalara gidip, gizli gizli telefonla konuştuğunu, kiminle konuştuğunu sorduğunda arkadaşıyla konuştuğunu söylediğini, kadının evlilik birliği içerisindeki tüm yaşananları annesine anlattığını, kadının ailesinin evliliklerine müdahale ettiğini, kadının hiç bir şey söylemeden evden düğünde takılan altınları, kendisinin yaptırdığı bilezikleri ve 500,00 TL nakit parayı alarak evi terk ettiğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin şiddet uyguladığı, saçlarından tutup duvara vurduğu, ailesinin kızlarını almak için evlerine gittiğinde kızın kendisini banyoya kitlediğini ve sonra kapıyı açtırdıklarını, çıktığında saçının başının dağınık olduğu, yüzünün gözünün mosmor olduğu, davacı-davalının kaburgalarının kırılmış olduğu, kayınbabasının kendisinin dövüp evden kovduğu boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir ve kesinleşmeden sonra aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı -davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; aşamalardaki beyanlarını tekrarlamakla birlikte, kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak davaların kabulüne ve reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşmadığını, tazminat taleplerinin reddine karar verilemesinin hatalı olduğunu, tanıklarının dinlenilmediğini, kadının ikinci tanık listesinde yer alan tanığın dinlenilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davacı- davalı kadın tarafından 13.04.2018 tarihinde tanık listesi verildiği, 30.11.2018 tarihli ön inceleme duruşmasından sonra da 22.07.2019 tarihli dilekçe ile ilk dilekçede bildirilmeyen tanık ...'un ad ve adresi bildirilerek tanığın dinlenmesini talep ettiği, davacı-davalı kadının ...'un tanık olarak dinlenmesine ilişkin dilekçesi ikinci tanık listesi niteliğinde olduğu, ikinci tanık listesinde bildirilen tanık ...'un dinlenmesi doğru değilse de bu tanığın taraflar arasındaki evlilik birliğine ilişkin görgüye dayalı bilgisi olmadığı, anlatımlarının hükme esas alınmadığı görülmekle bu durum sonuca etkili bulunmamış, yanılgıya işaret etmekle yetinildiği; erkek vekili tarafından 04.02.2020 tarihli duruşmada davalı-davacı tarafa tanık listesinde bildirdiği ...'nın adresinin bildirilmesi için iki haftalık kesin süre verildiği izleyen 14.04.2020 tarihli duruşma pandemi önlemleri nedeniyle ertelendiği, 19.06.2020 tarihli duruşmada taraf vekilleri mazeretleri nedeniyle duruşmaya katılmadıkları, aynı duruşmada ...'nın adresi bildirilmediği, böylece bu tanığın dinlenmesine yer olmadığına karar verildiği, verilen kesin süre içinde tanık adresinin bildirilmemesi, izleyen duruşma gününde de hazır edilmemiş olması karşısında Mahkemece bu tanığın dinlenmesinden vazgeçilmiş sayılmasına karar verilmesinin kanuna uygun olduğu, tanığın dinlenmesinden vazgeçilmiş sayılmasına karar verilmesinden sonra hazır edilmesi tanığın dinlenmesi gerektiği sonucunu doğurmayacağı, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, İlk Derece Mahkemesinin delil değerlendirmesi ve gerekçesinin doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı ve usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı -davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı - davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini özetlemekle birlikte, delillerin değerlendirmesinin hatalı olduğunu, delillerinin toplanılmadığını, kadının davasının reddi ile davasının kabulüne karar verilemesinin gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının uygun olup olmadığı ile kadının davasının kabulüne ve erkeğin davasının reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı- davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşulu ile geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. Bu kapsamda tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, kadının yaşı, ile hakkaniyet ilkesi gereğince kadın yararına toptan yoksulluk nafakası verilmesi hususu da göz önüne alınarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şeklide karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden ORTADAN kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA,
2.Davalı- davacı erkeğin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.10.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.