"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 56. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/65 E., 2023/57 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 11. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/404 E., 2021/739 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın vekili tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle;erkeğin, erkeğin evliliğin başından beri artan takıntılı ve saplantılı, baskıcı, bağnaz tavırları ve uyguladığı psikolojik, ekonomik ve fiziksel şiddet nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini, davalının tehdit, hakaret ve şiddet içeren söz ve davranışları sonucunda 26.06.2020 tarihinde ortak çocuklarını da alarak İstanbul'da bulunan ortak konuttan ayrılarak Merzifon'da bulunan kendisine ait taşınmaza yerleştiğini ancak davalı erkeğin peşinden gelerek eve alınmaması durumunda kızını ve onu öldüreceğini söyleyerek tehdit ettiğini, tehdit nedeniyle erkeği şikayet ettiğini 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, lehine 2.000,00 TL tedbir- yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; boşanma davası açıldıktan sonra davacı kadın ile barıştıklarını, kadının 09.10.2020 tarihinde davadan feragat ettiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı tanıklarının beyanlarından davalı erkeğe bir kusur izafe edilemeyeceği ve vakıaların ispatlanamadığı; davacının davasını ispatlayamadığı anlaşıldığından davacı kadının açtığı boşanma davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, feragat dilekçesini imzalarken hukuki bilgisinin olmadığını, müvekkilinin evliliği devam ettirmek istemediğini, evlilikte davalının kusurlu olduğunu, davanın reddi kararının hatalı olduğunu belirterek hükmün tamamına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı kadının 09.10.2020 tarihinde kimlik tespiti yapılan dilekçesi ile davadan feragat ettiği, 03.02.2021 tarihli duruşmada da erkeğin büyükleri aracı kılması, üzerinde baskı yapılması üzerine erkeği affettiğini bir şans verdiğini bildirdiği, kadın vekili kadının iradesine aykırı olarak feragat dilekçesinin kadına imzalattırıldığını ileri sürmüşse de; irade sakatlığı yönündeki iddia soyut olduğu gibi, yeterli delil ve belgelerle kanıtlanamadığı, bu durumda davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken sübût bulmadığından reddine karar verilmesi doğru değilse de karar sonuç itibarı ile yerinde olduğundan İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı kadın vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, feragat dilekçesini imzalarken hukuki bilgisinin olmadığını, müvekkilinin evliliği devam ettirmek istemediğini, evlilikte davalının kusurlu olduğunu, davanın reddi kararının hatalı olduğunu belirterek hükmün tamamına yönelik olarak temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, ispat, feragat beyanı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 307 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.