Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9488 E. 2024/6323 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında davalı erkeğin tazminat taleplerinin karara bağlanmaması nedeniyle yapılan temyiz başvurusu.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin boşanma halinde tazminat talebinde bulunmasına rağmen, mahkemenin bu talep hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurmaması usul ve yasaya aykırı görülerek, ilk derece mahkemesi kararının davalı erkeğin tazminat talepleri yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1157 E., 2023/2132 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Karaman 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/74 E., 2022/751 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; düğünden sonra gidilen gezide erkeğin kadına yabancı gibi davrandığını, umursamaz, sevgisiz ve ilgisiz davranışlarda bulunduğunu,yok saydığını, tarafların Brüksel'deki evlerine gittiklerinde erkeğin işten eve geldiği zamanlarda, kadına hal hatır sormadan, yemeğini yediğini, sonra uzun uzun televizyonun karşısında uzanarak vakit geçirdiğini, uykusu geldiğinde ise kadın yokmuş gibi televizyonu ve ışığı kapatarak uyumaya gittiğini, konuşmadığını, cimri olduğunu, eve gelip eşyalarda bir kırık ya da çizik olup olmadığını kontrol etmeye başladığını,eşyalarda herhangi bir deforme varsa kadına cezalar verdiğini, hakaret ettiğini, kadının düşük yaptığı sırada ilgilenmediğini, eve para bırakmadığını, kadını yabancı ülkede maddî ve manevî yalnız bıraktığını, son olayda yemek yiyecekleri sırada kadına parasını kendisinin verdiğini ve kadının yiyemeyeceğini söyleyerek başına tava ile vurarak ''git bu evden, seni istemiyorum'' dediğini, Hollanda'da bulunan akrabalarına gitmesi için kadını tren garına bıraktığını, kadının cebinde parasının, telefonunun olmadığını, dil de bilmediğini, kadın gittikten sonra da arayıp sormadığını belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl TÜFE oranında artırılmasına, 100.000,00TL maddî, 100.000.00TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiş olup yargılama sırasında nafaka ve tazminat taleplerinden feragat etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, gezide asıl kadının erkeği yanında istemediğini, devamlı olarak tek başına gezdiğini, Brüksel'e gittiklerinde kadının erkeğe yemek hazırlamadığını, çoğu zaman tek başına televizyon seyrettiğini, erkeği tehdit ettiğini, kepçe ile erkeğe vurmaya çalıştığını, kadının evden gitmek istemesi nedeniyle kadını akrabasına trenle gönderdiğini belirterek davanın reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde yasal faizi ile birlikte 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının lüks isteklerde bulunduğu, sık sık altın, pırlanta gibi takılar istediği; erkeğin ise son tartışmada kadını evden kovduğu, kadına yardımcı olmadığı, kadının bilmediği bir ülkede tek başına kalarak akrabalarına sığındığı, kadına ait cep telefonunu elinden aldığı, kadının akrabalarına mesaj atarak akşam kadını trene bindireceğini bildirdiği ve tarafların bu olaydan sonra ayrı yaşamaya başladıkları, gerçekleşen kusur durumuna göre erkeğin ağır kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, nafaka ve tazminat taleplerinden feragat etmesi nedeniyle kadının nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü, kusur belirlemesi, erkeğin tazminat talepleri hakkında hüküm kurulmaması, eksik inceleme yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadının tanıklarının görgüye dayalı bilgilerinin olmadığını, kadının banka hesap dökümlerinin getirtilmesini istedikleri halde getirtilmediğini, erkeğin kusurunun bulunmadığını, tarafların fiilen ayrılmasının kadının tutum ve davranışlarından kaynaklandığını, erkeğin tazminat talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediğini belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, eksik inceleme, tazminat talepleri hakkında hüküm kurulmaması yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davanın kabulü, kusur belirlemesi, erkeğin tazminat talepleri hakkında hüküm kurulmaması, kadının banka hesap dökümü yönünden eksik inceleme noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3.Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının nafaka ve tazminat taleplerinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararın, davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde davalı erkeğin cevap dilekçesi ile boşanmanın gerçekleşmesi halinde tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmış olup, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda, erkeğin tazminat talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Bu halde, erkeğin tazminat talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkeğin tazminat talepleri hakkında hüküm kurulmaması yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının erkeğin tazminat talepleri hakkında hüküm kurulmaması yönünden BOZULMASINA,

3.Davalı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.