"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/444 E., 2023/1979 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/294 E., 2021/816 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 22.03.2019 tarihinde evlendiklerini, ortak çocuklarının bulunmadığını, bu evliliğinin müvekkilinin ikinci evliliği olduğunu, davalının ise ilk evliliği olduğunu, davalının evlilikte zamanının çocuğunu sosyal medyada geçirdiğini, müvekkilinin çocukları ile diyaloğa girmekten çekindiğini, davacı ve çocukları ile yeterli ilgi ve alakayı göstermediğini, davacıya karı da ilgisiz davrandığını, müvekkilinin hiçbir zaman eşi tarafından sabah işe giderken uğurlanmadığını, akşam geldiğinde de hoş geldin deyip karşılanmadığını, müvekkili ile cinsel birliktelik kurmaktan kaçındığını, soğuk ve ilgisiz olduğunu, müvekkilinin ailesine karşı sevgi, saygı ve anlayış göstermediğini, davalının iftiralarla tanımadığı bayanlarla sanki davacının ilişkisi varmış veya olacakmış gibi aşırı tepkili davranışlar gösterdiğini, müvekkilinin telefonlarını kontrol ettiğini, kendi telefonuna yüz tanıma şifresi koyduğunu, davalının paranoyak tavırlarla müvekkilinin hovardalık yaptığını söylediğini, ceplerini karıştırdığını, cebinde zaman zaman para eksildiğini, müvekkilinden sürekli ihtiyaç dışı para istediğini, davalının evde bazı dolapları kitlediğini ve bazı yiyecekleri taze badem kuruyemiş gibi yiyecekleri yatak odasında dolaplarla sakladığını, bazı yiyecekleri davalının kendi ailesinin evine de götürdüğünü, davalının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, 200.000,00 TL maddî 250.000,00 TL manevî tazminatın karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğruyu yansıtmadığını, davacının müvekkiline karşı alaka, ilgi ve sevgi göstermediğini, müvekkilinin sağlık sorunları ile dahi ilgilenmediğini, müvekkilinin kişisel ihtiyaçlarını karşılamaktan kaçındığını, davacının tek başına alışverişi yapıp müvekkiline ihtiyaçlarını veya fikrini sormadığını, müvekkilinin komşusu ile bile görüşmesine izin vermediğini, hapis hayatı yaşattığını, müvekkilinin ailesi ile görüşmesinin engellendiğini, müvekkilinin bayramlarda dahi ailesini ziyaret edemediğini, müvekkilinin annesinin tarafların evine geldiğinde davacının güler yüz göstermemesi ve kaba davranışlar sergilemesi nedeniyle müvekkilinin annesinin tarafların evine bir daha ziyarete gelemediğini, müvekkilinin abisinin de ziyaretlerinde davacının davalıya karşı sergilediği olumsuz davranışlara şahit olduğunu, davacının izinli olduğu günlerde tarafların baş başa zaman geçiremediğini, davacının parasının müvekkili tarafından alındığı yönündeki iddiasının müvekkilini derinden yaraladığını, son zamanlarda davacının müvekkilini görmezden geldiğini, geç saatlere kadar telefonda başkaları ile iletişim halinde olduğunu, davacı kocanın kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminatın yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 2019 yılında evlendikleri, ortak çocuklarının bulunmadığı taraflar arasında geçimsizlik bulunduğu, davalı karşı davacı kadının bulunduğu ortamlarda eşine yönelik soğuk davranışlar sergilediği, eşinin önceki evliliğinden olan çocuklarına karşı da soğuk ve ilgisiz davranışlar gösterdiği, ortamlarda telefonu ile ilgilenip sohbetlere katılmadığı, son olarak da haber vermeden sabah evi terk edip gittiği anlaşılmakla kadının bu söz ve eylemlerinden dolayı kusurlu olduğu, erkeğin de eşinin kardeşi ile görüşmesine engel olması, bayramlarda sınırlı olarak ailesiyle davalı karşı davacıyı görüştürmesi ve son ayrılık olayında da eşek gibi gelecek ben gidip getirmem şeklinde söz söylemesi nedeniyle kusurlu olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı karşı davalı erkeğin hafif kusurlu olduğu, davalı karşı davacı kadının ise ağır kusurlu olduğu kanaatine varılmış olup,her iki davanın kabulüne, kadın için aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ve maddî-manevî tazminat talebinin reddine, erkek lehine 5.000,00 TL maddî, 3.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, karşı davanın kabulünü, aleyhe tedbir nafakası verilmesini, maddî-manevî tazminat miktarını, yargılama giderlerini istinaf etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, asıl davanın kabulünü, aleyhe maddî-manevî tazminat verilmesini, tedbir nafakası miktarını, lehine yoksulluk nafakası ve maddî-manevî tazminat verilmemesini istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taraflara verilen kusurların sabit olduğu, taraflara verilecek başkaca kusurlu davranışların ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceğinin ispatlanamadığı, İlk Derece Mahkemesinin kusur dağılımının hatalı olduğu anlaşılmakla taraflara verilen kusurlara göre geçimsizliğe sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu, kadının ise az kusurlu olduğunun ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceğinin tespiti ile erkeğin kusura yönelik istinaf talebinin reddine, kadının kusura yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, kadın lehine 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin ise reddine, sair istinaf istemlerinin esastan reddine hükmedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı - karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kusur, karşı davanın kabulü, nafakalar ve tazminatlar yönlerinden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık karşı davanın kabulü, kusur tespiti, tazminatar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesi ve 370 inci maddesi. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre erkek vekilinin aşağıdaki (2) ve (3) numaralı paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, Bölge Adliye Mahkemesince belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren vakalarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekirken, hatalı kusur belirlemesi sonucu yazılı şekilde davacı-karşı davalı erkeğin ağır, davalı-karşı davacı kadının ise az kusurlu olduğunun kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3.Yukarıda (2) numaralı paragrafta açıklandığı üzere, tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit derecede kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu maddî ve manevî tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu, talep eden eşin ise kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerekir. Mahkemece erkeğin, kadına nazaran daha fazla kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine göre kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Yukarıda (2) ve (3) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönünden BOZULMASINA,
2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı-davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.