"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2002/607 E., 2022/436 K.
Taraflar arasındaki anne yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin 01.01.1943 tarihinde Diyarbakır ilinin Lice ilçesinde dünyaya geldiğini, babasının ... ve annesinin de ... olduğunu, müvekkilinin gerçek annesinin ... olduğu halde annesinin ... olarak nüfusa kaydettirildiğini, müvekkilinin gerçek annesinin ... kızı ... olduğunu, Diyarbakır ili Kulp ilçesi Çağlayan köyü Cilt No:19, Hane No:13, Sıra No:1'de bekar olarak nüfusa kayıtlı olduğunu, müvekkilinin 1943 yılında doğduğu halde askerlik yoklaması çağına gelen kadar yani 1961 yılına kadar nüfusa tescil edilmediğini, müvekkilinin babası ...in müvekkilinin doğduğu zaman birkaç kadın ile birlikte yaşadığını, müvekkilinin gerçek annesinin ... olduğu halde ...'un Kulp ilçesi nüfusuna kayıtlı olması ve 1960 yıllarında ulaşım ulaşım imkanını kısıtlı olması nedeniyle müvekkilinin askerlik yoklaması çağı geldiği için eşlerinden Lice nüfusuna kayıtlı ve Lice doğumlu olan ...yi anne gösterilerek nüfusa kaydedildiğini, bu işlemin daha kısa sürede yapılması için böyle bir yola başvurulduğu ve müvekkilinin annesinin yanlış gösterilerek gerçek annesi olmayan bir kişinin anne gösterilmek suretiyle nüfusa kaydedildiğini, müvekkilinin gerçek annesinin ...'un başka da hiçbir çocuğunun olmadığını, zaten ...'un müvekkilinin doğduktan birkaç yıl sonra vefat ettiğini, nüfus kayıtlarına göre de halen bekar olarak görüldüğünü, ...'un kendi anne ve babasının tek çocuğu ve mirasçısı olduğunu, Safiye'nin kardeşi'nin olmadığını, anne ve babasından başka mirasçısının da olmadığını, bu nedenle ...'un mirasçısının devlet olduğunu iddia ederek müvekkilinin ... olan anne isminin iptali ile gerçek annesi olan ...'un anne gösterilmek suretiyle nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.04.2002 tarih ve 2001/265 Esas 2002/196 Karar sayılı kararı ile, davacının annesi olduğunu iddia ettiği ...'un 1940 yılında öldüğü, davacının ise 1945 doğumlu olduğu, dolayısıyla davacının annesinin ... olamayacağı, nüfus kayıtlarına göre imkansız olan bu durumun tanık beyanları ve yetersiz zabıta araştırması ile düzeltilemeyeceği anlaşılmış olduğundan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 17.04.2002 tarih ve 2001/265 Esas 2002/196 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 17.09.2002 tarih ve 2002/9083 Esas 2002/10127 Karar sayılı ilamı ile yargılamanın devamı sırasında getirtilen nüfus kayıtlarında davacının annesi olduğu ileri sürülen Safiye'nin 11.03.1940 tarihinde öldüğünün yazılı olduğu, Safiye'nin kayda göre mirasçıları tesbit edilip husumetin bu kişilere yöneltilmesi, gösterdikleri takdirde delillerinin toplanması sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği, ayrıca Safiye'nin dosyadaki nüfus kaydında ölüm tarihinin 11.03.1940 olduğu, davacı vekilinin temyiz dilekçesine ekli kayıtta ise 11.03.1946 olduğu, davanın kamu düzeni ile ilgili olması sebebiyle çelişkinin giderilip sonucu uyarınca karar verilmesinin düşünülmemesinin de yerinde olmadığı gerekçesiyle bozulmasına, bozma sebeplerine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı tarafın iddialarının yerinde olup olmadığına ve ...'un mezar yerinin tespitine ilişkin olarak kolluk araştırması yapıldığı ...'un mezar yerini bilen şahısların hazır edilmesi suretiyle feth-i kabir işlemlerinin yapıldığı, ...'un davacının gerçek annesi olup olmadığının tespiti için tarafların DNA örneklerinin karşılaştırılması amacıyla Adli Tıp Kurumundan rapor aldırıldığı, Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 28.02.2022 tarihli raporunda "Müteveffa ...'un %99,99 ihtimalle ...'in biyolojik annesi olabileceği" görüşlerine yer verildiği, kolluk vasıtasıyla alınan beyanlar ile Adli Tıp Kurumu raporundaki tespitler göz önünde bulundurulduğunda davacı ...'in biyolojik / gerçek annesinin ... olduğu hususunun sübuta erdiği kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı ...'in nüfus kaydında annesi olarak yer alan ... üzerindeki kaydının iptaline, gerçek annesinin ... olduğunun tespitine, ...'un davacı ...'in annesi olarak nüfusa kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili; örnek alınan mezarın gerçekten iddia edildiği gibi ...'a ait olduğu tereddüte mahal bırakmayacak şekilde ortaya konulmadığı, eksik inceleme ile karar verildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın tüm yönlerinden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, nüfus kaydının anne yönünden düzeltilmesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, mezarından örnek alınan kişinin kimliğinin usulünce tespit edilip edilmediği, Mahkemece yeterince araştırma yapılarak karar verilip verilmediği, davanın kabulüne karar verilmesinin isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35 inci, 36 ncı ve 40 ıncı maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.