"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/452 E., 2023/1038 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 14. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/454 E., 2020/625 K.
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile uyuşmazlık konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kararın davalılardan banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılardan banka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı ...' nin evli olduğunu, İstanbul ili, ... ilçesi, ... 343 Ada, 4 parselde kayıtlı A1 Blok, 3.kat, 18 nolu bağımsız bölümdeki taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığını, dava konusu taşınmaz üzerine rızası ve bilgisi olmaksızın diğer davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, icra yoluyla taşınmazın satış işlemlerine başladığını, tesis edilen ipotek ile davacının aile konutu üzerindeki haklarının açık rızası olmadan sınırlandırılmış olması nedeniyle ipotek işleminin geçerli olmadığını, bankanın basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğünün bulunduğunu, eksperler vasıtası ile kıymet takdiri yapılırken bu taşınmazın aile konutu olduğunu bilebilecek durumda olduğunu, bu nedenle iyiniyet hükümlerinden yaralanmasının düşünülemeyeceğini iddia ederek taşınmaz üzerine banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına, taşınmazın satışı halinde telafisi güç ve imkansız zararlar doğabileceğinden ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı banka cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, taşınmaza ipotek konulurken tapu kaydında aile konutu şerhi olmadığını, tapuya güven ilkesi kapsamında davalı bankanın iyiniyetli olduğunu, davalı ... 'nin ipotek konulurken kredi kullanan şirketin ortağı olduğunu, sonra şirketten ayrıldığını, kötüniyetle hareket ettiğini, taşınmaz üzerinde birden fazla haciz olduğunu, ipotek fek edilirse sadece davalı bankanın zarar göreceğini diğer alacaklıların bu durumdan yaralanacağını, davacı kadının davalı eşi ile danışıklı şekilde kötü niyetle hareket edip ipotekten 3 yıl sonra aile konutu şerhi koydurduğunu, eşinin ipotek verdiğinden haberdar olacak durumda olduğunu, kötü niyetli dava açtığını belirterek davanın reddine, tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmaz davalı eş ... adına kayıtlı olup, tarafların 2014 yılından beri ortak kullanımında olduğu ve aile konutu olarak kullanıldığı, taşınmaz üzerine 13.05.2016 tarihinde Ziraat Bankası lehine ipotek hakkı tesis edildiği, 11.02.2019 tarihinde aile konutu şerhinin işlendiği, davacı kadın ve davalı erkeğin 2014 yılında uyuşmazlık konusu eve taşındıkları ve halen bu evde ikamet ettikleri, davalılardan bankanın bu taşınmazın aile konutu olmadığına dair iddia- savının olmadığı, taşınmaz maliki olmayan davacı eşin taşınmaz üzerinde ipotek tesisine ilişkin açık rızasının bulunduğunun ispatlanamadığı, dava konusu taşınmazın dava dışı 3. şahıs olan şirket adına kredi kullanım sırasında davacı eşin açık rızası bulunmadan kredi çekilerek taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile İstanbul ili Esenyurt ilçesi, Kıraç mahallesi, 343 Ada, 4 parsel, A-1 Blok, 3. Kat, 18 nolu bağımsız bölüm üzerindeki davalı banka tarafından konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı banka vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın tümden reddi gerektiğini belirterek kararın kaldırılıp davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı davacı ile davalı ... 'nin eş oldukları, davalı eş adına kayıtlı dava konusu taşınmaz üzerine davalı banka lehine ipotek konulduğu, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, ipotek işlemi sırasında davacı eşin açık muvafakatinin alınmadığı, aile konutu şerhinin kurucu değil açıklayıcı bir şerh olduğu, davalı bankanın basiretli tacir gibi davranarak eş muvafakati alması gerekirken bu işlemi yerine getirmediği, davalı bankanın tapuya güven ilkesi ve iyi niyetten faydalanamayacağı, mahkeme kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı banka vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın üzerine ipotek tesis edilirken taşınmazın üzerinde aile konutu şerhi olmadığından davacı kadının da rızasının aranmasına gerek bulunmadığını, ipotek tesisi için kıymet takdir raporu düzenlenmesi eve gidildiğini ve davacı kadının da orada olduğunu, ipotek tesis işleminden haberdar olduğunu, iyi niyet ve dürüstlük kurallarının ihlal edildiğini, dava açılmasına bankanın sebebiyet vermediğini beyan ederek; kabul edilen dava ve yargılama gideri , vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Davaya konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasının iyi niyet ve dürüstlük kavramlarına uygun olup olmadığı, aile konutu şerhi konulmayan taşınmaz üzerine ipotek tesis edilirken malik olmayan eşin rızasının alınıp alınmayacağı, vekâlet ücreti ve yargılama gideri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci, 371 inci, 374 üncü, 375 inci, 378 inci ve 379 uncu maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194 üncü maddesi 2inci ve 4 üncü maddesi hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı banka vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.