Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9674 E. 2024/7729 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının yeterliliği.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları ve usule uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1574 E., 2023/2211 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Amasya Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/89 E., 2023/220 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 01.07.2003 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden 1 çocuklarının dünyaya geldiğini, evliliklerinin ilk gününden itibaren müvekkilinin fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldığını, davalının sinirli ve gergin bir eş olduğunu, ufak tefek tartışmaların davalının, müvekkiline şiddet uygulaması ile son bulduğunu, davalının, müvekkilini bir çok kez darp ettiğini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine ortak çocuk için 2.000,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası, müvekkili için 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; hem müvekkiline hem de evde ki eşyalara zarar vermeyi huy edindiğini, evdeki eşyaları kırıp dökme gibi davranışlarının da mevcut olduğunu, müvekkilinin her daim eşi ve ailesi için kendisinden dahi taviz vererek fedakarlık gösterdiğini, müvekkilinin baba olarak üzerine düşen bütün sorumlulukları yerine getirdiğini, kızını özel koleje verdiğini, bütün masraflarını müvekkilinin karşıladığını, her şeye karıştığını, kıskançlık gösterdiğini, müvekkili için artık evliliğin çekinilmez bir hal aldığını, müvekkilinin ortak konutu terk etmediğini, davacı-davalının yaşadıkları ortak konutun kilidini değiştirdiğini, müvekkili eve girmek istediğinde ise karşı davalı tarafça müvekkilini eve almadığını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak velâyet tesisine, çocuk lehine 500,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminatın karşı davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı kocanın komşuları olan Kerime isimli kadınla mesajlaşmak suretiyle güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, bahsi geçen kadın hayatına girdikten sonra eşine karşı agresif, tahammülsüz ve sinirli davranışlar sergilediği, eşine "orospu çocuğu, senin sülaleni s..." gibi hakaret ve küfür içerikli sözler sarf ederek psikolojik şiddet uyguladığı, "siz kimsiniz" diyerek aşağıladığı, bahsi geçen kadınla ilişki yaşamaya başladıktan sonra davacı eşinden ayrı yatakta yatmaya başladığı, bir müddet sonra evi terk ettiği, ayrı yaşanılan süreçte evin ihtiyaçları ile ilgilenmediği, kadının bu sebeple uhdesinde bulunan bir kısım altınları bozdurmak zorunda kaldığı, ayrıca bu süreçte kocası tarafından maddî olarak zor durumda bırakılan çalışmayan kadına ailesinin destek sağladığı, son yaşanılan olayda kadının üzerine yürüyüp bıçak çektiği, ev eşyalarını kırıp dökerek zarar verdiği, davacı kadının sinirli ve agresif yapıda olduğu, eşine kahvaltı hazırlamadığı, bu sebeple davalının iş yerinde kahvaltı yapmak durumunda kaldığı, eşinin arkadaşları ile görüşmelerine tanık olarak dinlenen ...'i arayıp "...'i dışarı çıkarken çağırmayın diyerek" müdahil olduğu, dışarı çıktıklarında sık sık aradığı erkeğin ağır; kadının ise az kusurlu olduğu her iki davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, aylık 2.000,00 TL tedbir- yoksulluk nafakası, ortak çocuk ... için dava tarihinden itibaren hükmolunan aylık 600,00 TL tedbir nafakasının 07.07.2022 tarihine kadar devamına, 07.07.2022 tarihinden itibaren çocuğun reşit olduğu 11.12.2022 tarihine kadar aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata,fazlaya ilişkin istemin reddine, kocanın maddî ve manevî tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; nafaka ve tazminatların miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu, kadın yararına daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerektiğinden 200.000,00 TL maddî tazminat ile 200.000,00 TL manevî tazminatın boşanmaya ilişkin kararın kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı-davalı kocadan alınarak davacı-davalı kadına verilmesine, erkeğin tüm, kadının sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; müvekkili lehine hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının düşük olduğunu belirterek, tazminatların, yoksulluğun ve iştirak nafakasının miktarları yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; tazminatların ve nafakaların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 nci ve 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacı-davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.