Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9687 E. 2024/6176 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusur belirleme, maddi ve manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların kusur durumlarının ve sosyal ekonomik durumlarının Bölge Adliye Mahkemesince doğru tespit edildiği ve maddi-manevi tazminat şartlarının oluşmadığının değerlendirilmesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1072 E., 2023/1511 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Kocaeli 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/310 E., 2023/326 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı- davalı erkek vekili ve davalı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı erkek dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; kadının müsrif olduğunu, yalan söylediğini, tarafların ortak aracını davacının haberi olmadan sattığını, alkol sorununun olduğunu, eşyalarına zarar verdiğini, psikolojik sorunlarının olduğunu, kadının, erkeğin önceki evliliğinden olan kızı ile görüşmesini istemediğini, kadının ziynet eşyalarının kendi borçları için bozdurduğunu, Kıbrıs 'a gitmeye birlikte karar verdiklerini, 2016 yılında bir ay Kıbrıs 'ta tatil yaptıklarını, yurt dışında iken maaş kartını kadına bıraktığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına ortak çocuğun velâyetinin babaya, ortak çocuk için aylık 500,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesine, kararın kesinleşmesi halinde nafakanın iştirak nafakası olarak devamına, 20.000,00 TL manevî tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kadından alınarak erkeğe verilmesine karar verilmesini talep etmiştir .

II. CEVAP

Davalı- davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçelerinde özetle; erkeğin şirket borçları nedeniyle tarafların aile bütçelerinin sarsıldığını, bu borçlar nedeniyle haciz için eve gelindiğini, bu borçların daha çok kadının gayretleri ile ödendiğini, ekonomik şiddet uyguladığını, erkeğin tehdit, küfür ve hakaretlerde bulunduğunu, psikolojik şiddet uyguladığını, evi terk ettiğini, kadının müsriflik, alkol ve psikolojik sorunlarının olmadığını, erkeğin bilgisi dahilinde aracı sattığını, erkeğin kadın ve ortak çocuk üzerinde sürekli maddî baskı kurduğunu, kadına düğünde takılan takıların erkeğin borçlarının ödenmesi için bozdurulduğunu savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, iştirak nafakasının her yıl ÜFE oranında artırılmasına, 20.000,00 TL maddî tazminat ve 50.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, 10.000,00 TL ziynet alacağının erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesi 17.12.2020 tarih 2018/775 Esas 2020/685 Karar sayılı kararı ile tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına yer olmadığına, aylık 500,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, kararın kesinleşmesi halinde nafakanın aylık 750,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, maddî tazminat, manevî tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, ziynet alacağı bakımından açılan davanın kısmen kabulü ile 10,5 adet küçük altın (4.462,50 TL),1 adet 14 ayar Set (Kolye, Küpe, Bileklik ve Yüzükten oluşan) (istemle bağlı kalınarak 3.000,00 TL),4 adet 22 ayar Bilezik (8,750,00 TL), 1 adet 22 ayar Bilezik (6.250,00 TL), davacı kadın eşe aynen iadesine, aynen iadenin gerçekleşmemesi halinde Ziynet Eşyası Bedeli alacağının, 22.462,50 TL olarak kabulü ile erketen alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir, kararın davacı davalı erkek vekili tarafından; kabul edilen karşı dava, kusur belirlemesi, kişisel ilişki kurulmaması, reddedilen manevî tazminat talebi, ziynet alacağı bakımından, davalı davacı kadın vekili tarafından; kusur belirlemesi, reddedilen maddî tazminat, manevî tazminat, yoksulluk nafakası, tedbir nafakası ve iştirak nafakası miktarı ve ziynet alacağı bakımından istinaf etmesi üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 15.05.2020 tarih 2021/482 Esas, 2022/667 Karar sayılı ilamı ile hükmün kişisel ilişki kurulmaması ve ziynet alacağı bakımından kaldırılmasına karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların karşılıklı ekonomik şiddet uyguladığı, kadının temizlikte aşırılığa kaçtığı, önceki evlilikten olan erkek eşin çocuğunu istemediği; erkeğin çocuğuyla ilgilenmediği, eve haciz veya icra kağıdı gelmesine sebebiyet verdiği, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut olduğu, geçimsizlikte tarafların eşit kusurlu olduğu, SİR, ortak çocuğun cinsiyeti, yaşı, tarafların sosyal ekonomik durumlarının dikkate alındığı, kadının ziynet alacağı iddiasını ispat edemediği gerekçesi ile asıl davanın ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk için aylık 750,00 TL tedbir - iştirak nafakasının kadından alınarak erkeğe verilemesine, tarafların maddî tazminat, manevî tazminat, kadının yoksulluk nafakası ve ziynet alacağı taleplerinin reddine, diğer ziynet alacağı talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davacı davalı erkek vekili ve davalı davacı karın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kabul edilen karşı dava, kişisel ilişki, reddedilen manevî tazminat ve tedbir nafakası ve iştirak nafakası miktarı bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, maddî tazminat ve manevî tazminat taleplerinin reddi ve ziynet alacağı bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamına göre, mahkemece tarafların iddia ve savunmaları ile toplanan delilleri kapsamında boşanmaya sebebiyet veren kusurlu davranışlar ile kusur derecelerinin doğru şekilde tespit edildiği, boşanmada tarafların eşit kusurlu kabul edilerek her iki davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı ortak çocuğun yaşı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, sosyal inceleme raporu gereği velâyetin babaya verilen çocuk ile anne arasında kişiseli ilişki kurulmasında ve süresinde bir isabetsizlik bulunmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit kusurlu olduğu , tarafların sosyal ve ekonomik durumu, kadının geliri dikkate alındığında, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları dikkate alındığında, velâyeti babaya verilen ortak çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarının yeterli olduğu, karşı dava dilekçesinde dava konusu edilen ziynet eşyalarının varlığı ve evlilik birliğinin devamı sırasında erkek eş tarafından alındığı, bozdurulduğu ya da kadının evden ayrılırken yanında götüremediği konusunda yasal karinenin aksi ispat edilemediği, sonradan talep konusu edilen ziynet eşyaları yönünden 6100 sayılı Kanun'un 141 inci maddesi uyarınca karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı davacı kadın vekili temyiz başvurusunda özetle; kusur belirlemesi, reddedilen maddî tazminat ve manevî tazminat bakımından kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, maddî tazminat, manevî tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.