Logo

2. Hukuk Dairesi2023/969 E. 2023/3970 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/909 E., 2022/1749 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/612 E., 2020/173 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalı erkeğin evliliklerinin başından itibaren kadına şiddet uyguladığını, kadını çamaşır yıkama, ütü, bulaşık vb.temizlik işlerini gören işçi olarak gördüğünü, sevgi göstermediğini, aldattığını, başka bir kadınla sürekli bir birlikteliği olduğunu, bu kadınla yaşamak için altı yedi ay önce evi terk ettiğini, kadın ve çocuklarla ilgilenmediğini, eve katkısının olmadığını, ortak çocuk ...'in zihinsel ve bedensel engelli olduğunu, %80 engelli raporu bulunduğunu belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ... için aylık 2.500,00 TL, Mustafa için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile 300.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin davacı kadını aşağılayıp hakaretlerde bulunduğu, fiziksel şiddet uyguladığı, müşterek konutu terk ederek ailesi ile ilgilenmediği, HTS kayıtlarına göre kendi adına kayıtlı her iki numaradan yoğun görüşme ve mesajlaşma kayıtlarının bulunduğu, 19.12.2019 tarihli celsede de hattın bayan arkadaşına ait olduğunu ikrar ettiği, böylece güven sarsıcı harekette bulunduğu anlaşılmakla erkeğin evlilik birliğinin sarsılmasında tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, sosyal inceleme raporu, çocukların anne yanında kalıyor olmaları nedeniyle velâyetin anneye verilmesi lehlerine olacağı gerekçesi ile ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile yatılı olmayacak şekilde sosyal inceleme raporundaki tespitlerde dikkate alınarak kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ... için aylık 1.000,00TL tedbir ve iştirak nafakasına, ortak çocuk Mustafa için aylık 500,00TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, davacı kadının nafakalar için TEFE-TÜFE oranında artırım talebi hakkında dava dilekçesinde açıkca böyle bir talebinin bulunmadığı ve karşı tarafça kabul edilmemesi üzerine bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına 30.000,00TL maddî, 25.000,00TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı asıl istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek asıl istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen nafaka ve tazminatların yüksek olduğunu ve annenin çocuğu göstermemesi nedeni ile çocuklardan birininin velâyetinin kendisine verilmesi gerektiğini belirterek; kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile velâyet yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talebi doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalının istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı asıl temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı asıl temyiz dilekçesinde kusurunun bulunmadığını, hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakaları ile tazminatların yerinde olmadığını ve miktarlarının yüksek olduğunu, çocukların velâyetinin eşit şekilde paylaştırılması gerektiğini belirterek kusur, hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakaları, tazminatlar ve velâyet yönlerinden kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile kadın yararına tazminat ve nafaka verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin çocukların üstün yararına uygun olup olmadıkları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri

.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı asıl tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.