Logo

2. Hukuk Dairesi2023/972 E. 2024/5931 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/825 E., 2022/1816 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/729 E., 2020/199 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmiş olup incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 17.09.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Avukat ... geldi. Karşı taraf temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Avukat ...'in başka mahkemede duruşmasının olduğunu bildirerek mazeretli sayılmasına karar verilmesini talep ettiği görüldü. Belgelendirilmeyen usul ve kanuna uygun bulunmayan mazeretin reddine karar verildi. Gelenin sözlü açıklaması dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin ailesi ile oturduklarını, kadına karşı ilk birkaç günden sonra erkek ve ailesinin tavırlarının değiştiğini, baskı, dışlamaya yönelik söz ve davranışlar sergilediklerini, erkeğin ailesinin kadının yaptığı yemeği yemediğini, çayını içmediğini, erkeğin annesinin sürekli "git odaya, kapıyı kilitle, çıkma oradan" dediğini, erkeğin de ailesinin yaptıklarına kayıtsız kaldığını, kadına soğuk ve uzak davrandığını, erkeğin son zamanlarda kadının yanında soyunup giyinmediğini, kadının kaçarak gelmesini sürekli yüzüne vurduklarını, komşularından aldıkları kullanılmış kıyafetleri vererek aşağıladıklarını, erkeğin, kadın kimseye anlatmasın diye iki kere telefonunu kırdığını, sonunda bir daha telefon almadığını, 31.03.2018 tarihinden beri ayrı yaşadıklarını, bu sürede erkeğin, kadını arayıp sormadığını, erkeğin, kadına sadece ailesi ile yaşamak ve boşanmak istediğini mesaj attığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, kadına düğünde takılan 6 adet 18 Gramlık 22 ayar bilezik, 12 adet çeyrek altın, 1 adet tuğralı künye, 2 adet normal künye, 1 adet küpe kolye setinin mümkünse aynen iadesine olmadığı takdirde şimdilik 20.000,00 TL'nin kadına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların gerçek dışı olduğunu, tarafların tanışmasından sonra kadının ailesiyle sıkıntı yaşadığını belirterek kaçarak gelmek istediğini ve erkeğin ailesiyle yaşadığını bildiğini, kadının evlendikten sonra çok değiştiğini, kadının sorunlarının ilerlediğini, erkeğin tedavisini yaptırdığını, evlilik sırasında erkeğin ekonomik durumuna uygun olarak eşi ile ilgilendiğini, gezmelere götürdüğünü, ancak kadının her gün gezme ve para harcamak istediğini, sürekli huzursuzluk çıkardığını, düğün için erkeğin annesinin kredi çektiğini, kuzeninden emanet altın aldığını ve düğün yapıldığını, kadının kırılan telefonunu erkeğin sevgililer gününde hediye olarak aldığını, guatr hastalığının en belirgin özelliğinin sinirlilik hali olduğunu, kadının kendisinin sinirlenip telefonunu parçaladığını, kadının 31.03.2018 tarihinde ailesini görmeye gitmek istediğini, bu nedenle gittiğini, erkek aradığında "artık dönmeyeceğim, seni istemiyorum" dediğini, defalarca erkeğin aradığını, dönmeye ikna etmeye çalıştığını, kadının bir arada yaşarken maddîyat temelli davrandığını, evde huzursuzluk çıkardığını, erkeğin ekonomik durumunu bilerek ve bunu kabul ederek gelmesine rağmen ayrı eve çıkmak istediğini, yerine getirilmeyen istekleri olunca aşırı tepki verdiğini, evde probleme neden olduğunu, kadının elektriği, suyu bilerek açık bıraktığını, şekere tuz, tuza şeker karıştırdığını, evdeki içme suyuna çamaşır suyu karıştırdığını, hatta erkeğin babasının yanlışlıkla bu sudan içtiğini, kadının sırf zarar vermek için davranışlar sergilediğini, kadının yatak odası ve cinsel konuları herkesin duyacağı şekilde utanmadan konuştuğunu, erkeği zor durumda bıraktığını, sinirlendiğinde nikah cüzdanı, eşyaları, fotoğrafları ve kıyafetlerini tepki olsun diye parçaladığını, erkeğin annesi kalp hastası olduğu halde sürekli "kalp hastaları ölüyorlar her an ölebilirsin" diyerek annesine psikolojik şiddet uyguladığını, kadının ailesinin telefonla erkek ve ailesini ölümle tehdit ettiğini, kadının ziyarete gidiyorum diyerek evi terk ettiğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, erkek lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların erkeğin ailesi ile birlikte aynı evi paylaştığı sırada kadındaki mevcut rahatsızlık nedeniyle erkek ve yakınlarının hamilelik konusunda doktor tavsiyesi ile olumsuz yaklaşımlarının olduğu, yine rahatsızlık ileri sürülerek kadının odadan çıkmasının yasaklandığı, pişirdiğinin yenilmediği, içilmediği, aile fertleri ile görüşmelerinin yasaklandığı ve sonuçta parasız ve telefonu elinden alınmış olarak otogara bırakıldığı, kadının özellikle aile mahremiyeti ile ilgili üçüncü kişiler ile görüşmeler yaptığı, erkeğin babası ile anlamsız konuşmalar yaptığı, erkek ve ailesinin özellikle hastalık hususunda gerekli psikolojik ve tıbbi desteğin alınması hususunda yardımcı olacaklarına odaya kapatmak, psikolojik yıkım sonucunu doğuracak şekilde yaptığı çayı dökmek, yemeği yememek, birlikte masaya yemek yemek için oturmasına izin verilmemesi, kadının ise mahremiyet ile ilgili olumsuz tavırları, aile içerisinde ailenin diğer fertleri ile girdiği diyaloglar nedeniyle kusurlu olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağı, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın lehine aylık 300,00 TL tedbir ve 6.500,00 TL toplu yoksulluk nafakasına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine 7.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynet alacağı talebinin kısmen kabulüne, 4 adet, 22 ayar bilezik, 40 gram, 9.200,00 TL, 5 adet çeyrek altın, 1.970,00 TL, 1 adet, 14 ayar, tuğralı kelepçe bilezik, 25 gram, 7.700,00 TL, 1 adet, 14 ayar, zincir bileklik, 8 gram, 1.760,00 TL, 1 adet, 14 ayar, ince bileklik, 5 gram, 1.100,00 TL, 1 adet, 14 ayar, taşlı set takım, 7.700,00 TL olmak üzere 29.430,00 TL değerindeki ziynet eşyasının aynen iadesine, mümkün olmaması halinde icra tarihindeki belirlenecek değerinin kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasına toptan hükmedilmesi ve miktarı, tazminatların miktarı, ziynet alacağının reddedilen kısmı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar, ziynet alacağı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların dosyaya yansıyan sosyal ekonomik durumları ve hakkaniyet gereğince tedbir ve yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğu gerekçesiyle kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadın lehine toptan 10.000,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumları, kusurun ağırlığı, hakkaniyet gözetildiğinde tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle kadın lehine 20.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin ziynet eşyasına yönelik davaya ilişkin istinaf talebinin kısmen kabulü ile kadının ziynet eşyası alacağı davasının kısmen kabulü ile, 4 adet, 10'ar gram 22 ayar bilezik (9.200,00 TL), 1 adet 25 gram 14 ayar pres set takım (5.500,00 TL), 1 adet 8 gram 14 ayar zincir bileklik (1.760,00 TL), 1 adet 5 gram 14 ayar ince zincir bileklik (1.100,00 TL), 1 adet çeyrek altın (394,00 TL) ziynet eşyasının erkekten alınarak kadına aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde toplam bedeli olan 17.954,00 TL'nin erkekten alınarak kadına verilmesine, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasına toptan hükmedilmesi ve miktarı, tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, nafakalar, tazminatlar ile miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 176 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.