Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9746 E. 2024/7978 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında zina eyleminin ispatı, kusur oranı, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tarafların beyanları değerlendirilerek, ilk derece mahkemesinin boşanmaya ve maddi tazminata hükmetmesi doğru bulunurken, Bölge Adliye Mahkemesi'nin manevi tazminata hükmetmesi ve miktarları belirlemesi yerinde görülerek karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1869 E., 2023/1869 K.

KARAR : Kısmen kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/290 E., 2023/607 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2003 yılında evlendiklerini, bu evlilikten 3 ortak çocuklarının bulunduğunu, evlendiği günden beri davalının anne babasına baktığını, davalının müvekkilini kardeşinin ... isimli baldızı ile aldattığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, müvekkilinin bu durumu eşi ile ...'in duygusal ve yakın içerikli mesajlaşmalarını görerek öğrendiğini, müvekkilinin kronik astım hastalığı nedeniyle muayene için Kayseri Şehir hastanesine gittiğini bu sırada davalı eşten gelen hakaret içerikli, "Bir daha eve dönme seninle işim bitti...” şeklindeki mesajlar ve tehdit içerikli aramalar ile şok yaşadığını, 3 gün sonra ne olduğunu anlamak ve yaşananları konuşmak için evine döndüğünü, davalının ...'i kast ederek, "Onu da seviyorum seni de ikinize de bakarım imam nikahı kıyıp onu da eve getireceğim." şeklinde sözler sarf ettiğini, müvekkilinin durumu asla kabul edemeyeceğini söylediğini, bu olayların akabinde hayvancılık ile uğraşan davalının her sene olduğu gibi yaylaya gittiğini, buradan yaz aylarında geri döndüğünü, dönerken yanında ilişki yaşadığı ...'i de hamile vaziyette getirdiğini, böylelikle müvekkilinin eşi ile ...'in yaylaya birlikte gittiklerini, orada 2 ay birlikte yaşadıklarını, bu kadının eşinden 4-5 aylık hamile olduğunu öğrendiğini, davalarının öncelikle zina, Mahkeme aksi kanaatte ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesini, ortak çocuklar lehine dava tarihinden karar kesinleşinceye kadar her biri için 400,00 TL tedbir nafakasını, kesinleştikten sonra nafakanın iştirak nafakası olarak devamını, müvekkili lehine dava tarihinden karar kesinleşinceye kadar 1.500,00 TL tedbir nafakasını, kesinleştikten sonra nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamını, müvekkili lehine fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevî tazminata, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının dava dilekçesinde yer alan iddiaların tamamının asılsız ve mesnetsiz olduğunu, öncelikli olarak Mahkemenin yetkisine itiraz ettiğini, davacı eşim ile en son ... ilçesi ... mahallesinde ikamet ettiklerini, bu nedenle yetkili Mahkemenin ... Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacı ile 17 yıllık evli olduklarını, bu evlilikten ortak 3 çocuklarının bulunduğunu, davacı ile şu ana kadar güzel bir evliliklerinin olduğunu, ancak davacının aşırı kıskanç bir kadın olduğunu, davacının kendisinin ... isimli kadın ile ilişki yaşadığı ve bu kadının kendisinden hamile olduğunu iddia ettiğini, bu iddianın doğru olmadığını, ...'in kardeşinin baldızı olduğunu, ancak bu kadın ile herhangi bir ilişkisinin olmadığını, bu kadını ortak yaşadıkları eve getirdiği iddiasının da doğru olmadığını, ...'in kendi annesinin evinde kalmakta olduğunu, kendisiyle hiç bir ilgisinin olmadığını, bu kadının hamile olup olmadığı konusunda bir bilgisinin de bulunmamakta olduğunu, davacının iddia ettiği gibi bir gelirinin olmadığını, herhangi bir mal varlığının da bulunmamakta olduğunu, Çobanlık yaparak evini geçindirmekte olduğunu, yazları sürekli olarak sürüleri dağlarda yayarak geçimini sağlamakta olduğunu, bunun dışında herhangi bir gelirinin olmadığını, davacının talep ettiği nafakaları da ödeyebilecek gücünün olmadığını, davacı eşi ile mutlu olduğunu, çocuklarının da geleceği için yuvasının dağılmasını istemediğini, davacı ile boşanmak istemediğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin yabancı bir kadınla karı koca hayatı yaşadığının sabit olduğu, açılan davadan önce ve dava devamınca erkeğin yabancı kadınla karı koca hayatı yaşadığı; zinanın temadi eden suçlardan olduğu; bu temadinin Hukuk Mahkemesince de kabul edilmesi gerektiği; her ne kadar ceza kanununda zina suç değil ise de boşanma hukuku yönüyle zinanın başlı başına bir boşanma sebebi olduğu; kadının davasını açmakla haklı olduğu; kadının kusursuz erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davacı tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların zina nedenine dayalı olarak boşanmalarına, çocukların velâyetleri hususunda SİR aldırılmış ..., ... ve ... anneyi istemesine rağmen daha sonra duruşmada fiilen babalarıyla birlikte yaşadıklarını, babalarında kalmak istediklerini beyan etmişlerdir, idrak kabiliyeti yüksekliği ve çocukların birbirlerinden ayrılmazlık ilkesi, çocukların istemleri dikkate alınarak ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, anne ile aralarında yatılı kişisel ilişki tesisine, çocuklar lehine bağlanan aylık 400,00'er TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına, davacı kadın lehine aylık 600,00 TL tedbir 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, davacının kadının manevî tazminat talebinin eşinin yabancı bir kadınla birlikteliğini bilmesi nedeniyle reddine, davacı kadın lehine 50.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını reddedilen manevî tazminat talebi, hükmedilen maddi tazminat miktarı, velâyet ve velâyete bağlı iştirak nafakası yönünden istinaf etmiştir.

2.Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını zina kusuru, aleyhine hükmedilen maddi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince, kadın yararına maddi tazminat takdir edilmesinde bir isabetsizlik olmadığı; fakat takdir edilen tazminat miktarının az olduğu; ayrıca Kayseri 6. Aile Mahkemesinin 2020/658 Esas sayılı dosyasında kocasının başka bir kadınla birlikteliğini bilmekte ve bu kadının eşinden hamile olduğunu da bilmesi ve bu haliyle davadan feragat etmesi kadın eşini affetmesi sebebiyle manevî tazminat talebinin reddine karar vermiş ise de, dosya kapsamı ve toplanan delillerden,feragat sebebiyle reddedilen ilk boşanma davasından sonra davalı erkeğin aynı kadınla birlikte yaşamaya devam ederek zina eylemine son vermediği anlaşılmakla davacının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesi ile davacı kadın yararına 100.000,00 TL maddi tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, kadının sair, erkeğin tüm istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili; velâyetler ve iştirak nafakası yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında zina eyleminin ispatlanıp ispatlanmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının ve velâyet düzenlemesi ile iştirak nafakalarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu, 336 ncı maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.