Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9815 E. 2024/7419 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hüküm altına alınıp alınmayacağı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamı değerlendirilerek, evlilik birliğinin temelden sarsıldığı, davalı-karşı davacı kadının ağır kusurlu olduğu ve ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin bir aykırılık bulunmadığı gözetilerek istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kuran bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1827 E., 2023/2544 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/539 E., 2023/154 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve erkeğin açtığı birleşen boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her üç davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili 02.08.2019 tarihli asıl dava dilekçesinde; kadının ev hanımı olmasına rağmen ev işlerini yapmadığını, bir süre sonra kişisel bakımını da yapmamaya başladığını, aylarca banyo yapmadığını, özel bakım ve temizliğini ihmal ettiğini, sonrasında aynı yatağı paylaşmamaya çalıştığını, yatağa yattığında eşinin tekmeleyip yataktan attığını, "ben seni istemiyorum, ben seni başka biri olarak görüyorum" gibi sözler söylediğini, evin yaşanmaz hale geldiğini, kocanın işe giderken kıyafetlerini bile bulamadığını, durumu haber vermesi üzerine kadının yakınlarının gelerek yaşanmaz haldeki evi temizlediklerini, erkek işe gittikten sonra gizlice sigara içtiğini, kocanın ruh hali iyi olmayan kadına yardım etmek istediğini, inanmadığı halde eşini hocalara götürme fikrine onay verdiğini, sözde hocanın kadının cin ile evlendiği, kadınlık görevini yerine getirmesinin mümkün olmadığı gibi saçmalıklar söylediğini, kadının bir akşam evde otururken hiçbir sebep yokken çığılık attığını, balkondan koşup atlayacakken kocanın kurtardığını, yine hiçbir sebep yokken başkaları yanında eşine fiziki şiddet uyguladığını, mutfaktan bıçak alıp eşini yaralamaya çalıştığını, kadının anne ve dedesinin buna engel olduğunu, kadının yakınlarının devreye girmesi sonucunda Samsun'da psikiyatrik tedavi gördüğünü, kadının akıl dışı davranışlarına devam ettiğini, evdeki eşyaları kırıp döktüğünü, kadının akrabalarının yanına Bodrum'a gitmek istediğini, kocanın da biletini alıp onu Bodrum'a gönderdiğini, ancak kadının daha sonra telefonlara cevap vermediğini, cevap verdiğinde de saldırgan tutum sergilediğini, telefonda eşine "ben istediğim zaman gelirim, aksi durumda karısına sahip çıkamıyor diye rezil ederim" dediğini, sonrasında telefonu alan kadının babası ve ağabeyinin de kocayı tehdit ettiğini, kadının giderken 2 bilezik ve 4 çeyreği de yanında götürdüğünü, kadının babasının arayarak olmayacak taleplerde bulunduğunu, ayrıca kadının dedesinin kocayı çalıştığı kuruma ve jandarmaya şikayet etmeye başladığını, yine kadının ayrı kaldığı dönemde kocasına ait set kartı kullanarak harcama yaptığını ileri sürerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, erkek için 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-karşı davalı erkek vekili 09.10.2020 tarihli birleşen dava dilekçesinde; görülmekte olan davadan sonra ortaya çıkan yeni deliller sebebiyle bu davanın açıldığını, kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ederek başka erkeklerle birlikte olduğunu müvekkilinin boşanma davası devam ederken öğrendiğini, kadının erkeğe fiziksel, duygusal ve ekonomik şiddet uygulandığını, başka erkeklerle evlilik süreci boyunca aldatıldığını, kadının birliktelik yaşadığı bazı erkekler ile davalık olduğunu, Bodrum'da bulunduğu 1 yıl 4 ay süre boyunca yaklaşık 6-7 erkek ile birliktelik yaşadığını ve yaşamaya devam ettiğini, bu süre boyunca kadının sürekli hat değiştirdiğini, birliktelik yaşadığı Ö.A. isimli şahısla hukuki sorun yaşadığını ve Bodrum CBS 2020/10094 sayılı dosya ile soruşturma başlatıldığını, bu dosya kapsamında Ö.A. şahısla 6-7 ay süre boyunca duygusal ve cinsel birliktelik yaşadığına ilişkin delillerin bulunduğunu, Ö.A. isimli şahıs tarafından kadın ile olan konuşma kayıtlarının dosyaya sunulduğunu beyanla, evlilik birliğinin öncelikle zina nedeniyle, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek için yasal faiziyle 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk için aylık 600,00 TL tedbir-iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili 23.08.2019 tarihli asıl davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde; bu evliliğin kocanın 3.evliliği olduğunu, kadının ilk evliğinden Emre'nin taraflarla birlikte yaşamadığını, sadece 1-1,5 ay tarafların yanında kaldığını, kocanın iddialarının gerçek dışı olduğunu, kadının Bodrum'a gitmeden önce kocanın elbiselerini ütüleyerek gittiğini, kocanın sigara içtiğini, kadının sigara içtiğini de bildiğini, hatta eşine sigara aldığını, kadının kısa süreli bir rahatsızlık geçirdiğini ve hemen toparlandığını, evliliğin devamına engel psikolojik rahatsızlığı bulunmadığını, hocaya gitmeyi erkeğin önerdiğini, kadına fiziki şiddet uyguladığını, kadının yeni doğum yaptığı dönemde eşinin sosyal medya üzerinden başka bayanlar ile görüştüğünü tespit ettiğini, durumu eşine sorunca çıkan tartışma üzerine kadına tokat attığını, Bodrum'dayken kadının telefonlara çıkmaması iddiasının gerçek dışı olduğunu, kadın Bodrum'da aile ziyaretinde iken kadının ailesine "benimle tartıştı" dediğini, eve döneceği zaman eşine mesaj atarak "gelme, bu evlilik yürümeyecek" dediğini, her tartışmada eşine hakaret edip defalarca incittiğini, kocanın evlilik süresince eşini defalarca aldattığını, bu kadının yakınlarından aldığı borçları hiç ödemediğini, sürekli olarak kadının babasından para istediğini, kayınpederinin de gönderdiğini, sürekli ve düzenli maaş aldığı halde nereye ne kadar harcama yaptığını eşine söylemediğini, eşi sorduğunda kızdığını "karışma sorgulama" dediğini, ortak evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, kadının dedesi ve babasının maddî destek olduğunu, kadının Bodrum'a gidiş biletinin dedesinin maaş kartı ile çekildiğini, kadın Bodrum'a aile ziyaretine gittiğinde kocanın "gelme" diye mesaj çektiğini, kadın Bodrum'da iken erkeğin ortak evden eşyaları alıp götürdüklerini, ortak çocuğun halen annenin yanında olduğunu ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına, gelecek yıllarda artırılmasına, yasal faiziyle birlikte 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuk için aylık 500,00 TL tedbir/iştirak nafakasına, her yıl artırılmasına ve ziynet alacağı davasının da kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadına tokat attığı ve hakaret ettiği, kadının ev işleriyle yeterince ilgilenmediği, son olarak evden ayrılıp geri dönmediği; gerek dosya arasına alınan otel kayıtları, gerek bu kayıtları doğrulayan erkek tanığı Ö.'nün beyanları, gerekse delil olarak dayanılan Bodrum CBS ve Asliye Ceza Mahkemesi dosyası içeriği birlikte değerlendirildiğinde kadının evlilik birliğinin devamı sırasında başka bir erkekle cinsel birliktelik yaşadığı, kadın tarafından dosyaya sunulan CD'ye dilekçelerde usulüne uygun olarak dayanılmış deliller arasında yer almaması nedeniyle itibar edilmediği, otel kayıtlarında ise birleşen davanın açıldığı tarihten sonraki kayıtlar ise değerlendirme dışı tutulduğu, sonuç olarak taraflar arasındaki evlilik birliğinin devamı eşlerden beklenilemeyecek derecede temelinden sarsıldığı ve kadının ağır kusurlu, erkeğin ise az kusurlu olduğu, ayrı yaşanılan zaman içerisinde ortak çocuğun annesi yanında kaldığı, bakımı, gözetimi ve sağlığı açısından annenin bir ihmaline yahut velâyeti üstlenmesine engel bir duruma ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı, çocuğun annenin yakın ilgi ve şefkatine muhtaç yaş aralığında bulunduğu, uzman tarafından düzenlenen raporda da velâyetin anneye verilmesinde bir sakınca bulunmadığının belirtildiği gerekçesiyle erkeğin asıl ve kadının karşı davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, erkeğin birleşen boşanma davasının da kabulü ile tarafların 161 inci madde gereği boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile nafakanın her yıl üfe oranında arttırılmasına, erkek için yasal faiziyle birlikte 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine ve ziynet alacağı davasının da reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen davaları ve erkek için hükmedilen tazminatlar, ortak çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat talepleri yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, ancak tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğu gerekçesiyle kadının istinaf başvurusunun tedbir nafakası yönüden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın için dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar aylık 400,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiş, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; kusurun ispatlanamadığını, kadının kusursuz olduğunu, iftira atıldığını, ceza dosyasının dikkate alınmadığını, nafaka miktarının yetersiz olduğunu, kadının yoksulluğa düştüğünü ileri sürerek kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen davaları, ortak çocuk için hükmedilen nafaka miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası, reddedilen tazminat talepleri, erkek için hükmedilen tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davalarının kabulünün gerekip gerekmediği, nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 182 nci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.