"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1357 E., 2023/1383 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karabük Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/586 E., 2022/611 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmadığı gibi İlk Derece Mahkemesi kararını sınırlı olarak istinafa getiren tarafın açıkça istinaf etmediği konularda da temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları yönünden istinaf yoluna başvurulmuştur. İstinaf edilmeyen yönler kesinleşmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı karşı boşanma davasının kabulü yönünden istinaf yoluna başvurmayan davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davanın kabulü yönünden temyiz hakkı bulunmamaktadır. İlk Derece Mahkemesince verilen kararda karşı davanın kabulü yönünden istinaf bulunmadığından karar karşı boşanma davası yönünden kesinleşmiştir. Bu sebeple, davacı-karşı davalı erkek vekilinin karşı boşanma davasının kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı- karşı davalı erkek vekilinin karşı boşanma davasının kabulü dışındaki temyiz itirazları ile davalı- karşı davacı kadının tüm temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının ev işlerini yapmadığını, tehdit ve hakarette bulunduğunu, erkeği sürekli kendi ailesiyle birlikte yaşamaya mecbur bıraktığını, evin kendisinin üzerine yapılması konusunda baskı yaptığını, kabul etmeyince evden kovduğunu, çocuk ile gereği gibi ilgilenmediğini, kendi çekmiş olduğu kamera görüntülerini erkek çekmiş gibi göstererek kardeşine ve eniştesine polise şikayet ettirdiğini, kadın ve ailesinin, erkek ve ailesine karşı sürekli tehdit ve hakaretlerde bulunduklarını iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin babaya verilmesine, aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, yasal faizi ile 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin ekonomik anlamda harcamaları karşılayamaması sebebiyle onun da isteği ile kadının ailesi ile birlikte yaşadıklarını, erkeğin eve gelen misafirlerle ilgilenmediğini, gece geç saatlere kadar bilgisayar başında oyalandığını, çocuğuna ve eşine karşı ilgisiz olduğunu, taşınma sonrası kadının eniştesinin kaybolan 2 flashı olduğunu düşünerek flashları verdiğini, flaş belleği kadının eniştesinin incelemesinde kendi eşinin banyo yaparken çekilmiş çıplak videosu, davalı kadının banyodan çıkarke nki görüntülerin olduğu videonun bulunduğunu, kadının kız kardeşlerinin uyurken çekilmiş videolarının bulunduğunu gördüğünü, yine erkeğin bayan komşularının habersiz çektiği videolarının olduğunu, erkeğin kadının annesini darp ettiğini, erkek ve ailesinin, kadını ve ailesini tehdit ettiklerini, bu olaylardan sonra adının evden ayrıldığını iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, yasal faizi ile aylık 500,00 TL tedbir ve iştira nafakasına, yasal faizi ile aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl TEFE-ÜFE ortalaması oranında arttırılmasına, yasal faizi ile 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının ev işlerini yapmadığı, erkeği evden kovduğu, sürekli bilgisayar başında vakit geçirdiği, erkeğin ise evin farklı yerlerine gizli kamera yerleştirerek kayıt yaptığı, bu kayıtların ortaya çıkmasından sonra tarafların ayrıldıkları, geçimsizlikte erkeğin ağır kusurlu, kadının hafif kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında şahsi ilişki tesisine, ortak çocuk için takdir edilen aylık 200,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesine, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, kadın için takdir edilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesine, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, nafakaların her yıl TÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, yasal koşulları oluşmadığından erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadına baskı ile evi devralma ve erkeğin rızası olmamasına rağmen annesi ve kız kardeşinin ortak konutta yaşamalarına izin verme kusurlarının yüklenmediğini, kusur değerlendirmesinin hatalı yapıldığını, kadının kusurlu davranışlarının eksik tespit edildiğini, İlk Derece Mahkemesi kabulüne göre tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi gerektiğini, kadın lehine tazminat koşullarının oluşmadığını, hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının yüksek olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesini, kadına yüklenen kusurları ve asıl davanın kabulünü kabul etmediklerini, erkeğin kusurlu davranışlarının eksik tespit edildiğini, erkeğin tam kusurlu olduğunu, hükmedilen nafaka ve maddî-manevî miktarının yetersiz olduğunu, asıl davaya ilişkin yargılama giderlerinin kadına yükletilmesinin yerinde olmadığını belirterek, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, kadın ve çocuk lehine kabul edilen nafaka miktarları ile tazminat miktarları, asıl davada kadın aleyhine hükmedilen yargılama giderleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf kanun yolu itirazlarını tekrar edere, kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; istinaf kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, kabul edilen tazminat miktarları ile kadın ve çocuk yararına kabul edilen nafaka miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı olarak açılan boşanma davasında geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadın yararına maddî ve manevî tazminatın, tedbir ve yoksulluk nafakasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 327 inci ve 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle toplanan deliller ve dinlenen tanık beyanlarından erkeğin bilgisayarla ilgilenip eve gelen misafirle ve ortak çocukla yeterince ilgilenmediğinin ispatlandığının, erkeğe bu vakıanın kusur olarak yüklenmesinin gerektiğinin, kadının da son olayda erkeğe ve ailesine hakaret ettiğinin ispatlandığının, kadına bu vakıanın kusur olarak yüklenmesinin gerektiğinin, kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlar ile birlikte değerlendirildiğinde boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin yine de kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragraflar kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı- davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı- karşı davalı erkek vekilinin kabul edilen karşı boşanma davası yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı- davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
3.İlk Derece Mahkemesi kararının davalı- davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden BOZULMASINA,
4.Davacı- davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıdaki temyiz giderinin ...'ya yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'a iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine
23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.