Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9913 E. 2024/340 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının annesi ile baba bir anne ayrı kardeşi arasında görünen evlilik kaydının iptali istemiyle açtığı davada, mirasçıların davaya dahil edilmemesi nedeniyle eksik husumet iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, yapılacak değişikliklerden etkilenen tüm mirasçıların davaya dahil edilmesinin zorunlu olduğu ve davacı annesinin iki ayrı evlilik kaydının bulunması nedeniyle yapılacak değişiklikten etkilenecek diğer mirasçıların davaya dahil edilmeden davanın esası hakkında hüküm kurulmasının eksik husumete sebebiyet verdiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2010/418 E., 2010/424 K.

DAVA TARİHİ : 01.11.2010

KARAR : Davanın kabulüne

Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde görülen nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davasında davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... ve Mahmut'un gayri resmi evliliğinden doğduğunu, ...'in ise ... ve ....'dan olan baba bir, anne ayrı kardeşi olduğunu ancak ...'in kendi öz annesi ... ile evli gözüktüğünü ileri sürerek ... ile ... arasındaki evlilik kaydının iptali ile ...'nin gerçek eş bağının ... ... ile kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Nüfus İdaresi temsilcisi davaya cevap vermemiş, duruşmada takdiri mahkemeye bıraktığını beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bu dosyanın davacısı ile ...'in baba bir ana ayrı üvey kardeş oldukları, nüfus kaydına göre davacının annesi olan ... ile davacının üvey kardeşi olan ...'in 27.7.1943 yılında evlenmiş oldukları ancak evlenmekle ... soyadına alınan davacının annesi olan ...'ye ait nüfus kayıt örneğine göre de 17.07.1943 tarihinde ... ... ile evli olduğu, ... 'nin ... ile evlilik tarihi olan 17.07.1943 tarihinden 10 gün sonra yine davacının baba bir ana ayrı üvey kardeşi ... ile evliliğinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu durumda ...'in ...'nin eski eşi olmadığı anlaşılmakla ...'in ... ile evlilik kaydının iptali ile davacının murisi olan ...'ın ... ... ile evlilik bağının devamı ile nüfus kaydının korunmasına karar verilmiş, kararın temyiz incelemesinden geçmeden 28.02.2021 tarihinde kesinleştiği belirtilmiştir.

2.Karara karşı ilgili kişi sıfatıyla ... 11.10.2021 tarihli dilekçe ile temyiz başvurusunda bulunarak "davacının, açtığı bu dava sonucu kendi dedesi olan ... ...'ın mirasına 1/4 pay oranında ortak olduğunu, söz konusu kararın kendisinin ve diğer mirasçıların hukukunu etkilediği halde taraf teşkili sağlanmaksızın, mirasçılar davaya dahil edilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu" ileri sürmüş, Dairemizin 27.01.2022 tarih ve 2021/10232 E., 2022/742 K. sayılı kararı ile temyiz edenin taraf sıfatı olmadığı gibi evlilik kaydının iptaline ilişkin bu dava yönünden temyiz edenin hukukunu etkileyen bir durum da bulunmadığından temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş, temyiz edenin karar düzeltme talebi de Dairemizin 20.06.2022 tarihli, 2022/5318 E., 6050 K. sayılı kararı ile reddedilmiştir.

IV. KANUN YARARINA TEMYİZ

A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri

Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü 13.12.2023 tarihli kanun yararına temyiz dilekçesinde; davacı ile annesi olduğu iddia edilen...arasındaki analık bağının kurulması için eldeki davadan önce açılan bir dava olduğunu ve kararın henüz kesinleşmediğini, dolayısıyla davacının annesi olduğunu iddia ettiğin kişinin nüfus kaydının düzeltilmesi için açtığı davada aktif husumet ehliyetinin olup olmadığının değerlendirilmeden karar verilmesinin, kabule göre de nüfus kaydı düzeltilmesi istenen kişinin nüfus kaydının kapalı olduğu, bu nedenle kapalı kayıtta bir değişiklik yapılamayacağı gözetilmeksizin davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Keşan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/418 E., 2010/424 K. sayılı kararın kanun yararına temyizen incelenerek bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı ...'in, kendi annesi ... ile baba bir anne ayrı kardeşi ... arasında olan evlilik kaydının iptali istemiyle açtığı davada, davanın kabulü ile ... ile ... arasındaki evlilik kaydının iptal edilmesinin doğru olup olmadığı, kanun yararına bozma koşulları oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 2 nci maddesi uyarınca uyulamayan dava olunan 6100 sayılı Kanun`un 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ve 6100 sayılı Kanun'un 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.

2.Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, 6100 sayılı Kanun`un 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar kanun yararına bozulur ve bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.

3.5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu`nun (5490 sayılı Kanun) 35 nci ve 36 ncı maddesi.

4.4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, 36 ncı ve 39 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Somut olayda; davacı ..., kendi annesi olduğunu iddia ettiği ....'nin nüfus kayıtlarında iki ayrı kişi ile evli gözüktüğünü ileri sürerek annesi ile (baba bir, anne ayrı) kardeşi ... arasındaki evliliğin iptalini istemiş, dava sadece Nüfus İdaresine yöneltilmiş ve İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, .... ve.... arasındaki 27.07.1943 tarihli evlilik kaydının iptaline, ....'nin ... .... ile 17.07.1943 tarihli evlilik kaydının korunmasına karar verilmiştir.

2.Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır.

3.Mahkemece, ...ile .... arasındaki evlilik kaydının iptal edildiği gözetildiğinde verilen karardan gerek ...’nin ve ....'in, gerekse de ... .....’ın mirasçılarının etkileneceği dikkate alındığında bu kişilerin tüm mirasçılarının belirlenerek davalı sıfatı ile davaya katılmalarının sağlanması gerekirken, mahkemece resen gözetilmesi gereken bu durum nazara alınmadan ve taraf teşkili de sağlanmadan, Anayasa'nın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınmadan eksik hasımla davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeple;

Adalet Bakanlığının kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesine,

17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.