Logo

2. Hukuk Dairesi2023/994 E. 2023/3044 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/7 E., 2022/114 K.

DAVA TARİHİ : 28.05.2002

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı kadın vekili

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde katkı payı alacağı ve alacak davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece hükmün onanmasına karar verilmiştir.

Davalı kadın vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; davalının çalışmadığını, müvekkilinin kazancı ile alınan taşınmazın davalının ricası üzerine davalı adına tescil edildiği, ayrıca davalıya 5.000,00 USD verdiğini belirterek, 8129 parsel sayılı taşınmazın 22/310 hissesinin müvekkiline iadesi ve tescilini veya değerinin verilmesini ve elden verilen 5.000,00 USD'nin iadesini talep etmiş; davacı erkek vekili 15.03.2004 tarihli dilekçesinde talep miktarının 30.000,00 TL olduğunu açıklamış; davacı erkek vekili 16.03.2020 tarihli dilekçesiyle taşınmaz yönünden talep miktarını 53.714,00 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın müvekkilinin altınları, birikimleri ve ailesinin birikimleri ile alındığını, davacının katkısının olmadığını, elden para da almadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

1. Dava, boşanmayla birlikte açılmış, boşanma dava dosyasından 22.12.2009 tarihinde tefrik edilmiştir.

2. Mahkemenin 13.02.2015 tarihli ve 2011/701 Esas, 2015/120 Karar sayılı kararı ile, davacının katkı payı davasının reddine; davacının 5.000,00 USD'nin iadesi talebi ile ilgili Mahkemenin görevsizliğine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 20 nci maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde taraf vekillerinden birince talep edilmesi halinde görevsizlik kararı verilen konu ile ilgili dosyanın görevli ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, süresi içerisinde gönderme talep edilmediği takdirde Mahkemece bu hususta davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili reddedilen katkı payı davası yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 02.03.2017 tarihli ve 2015/10165 Esas, 2017/2753 Karar sayılı kararıyla, davada davacının bağış iradesi ve kastı olmadığı, Mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanarak ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece 23.10.2020 tarihli ve 2018/825 Esas, 2020/523 Karar sayılı kararı ile, davacının evlilikleri süresince çalıştığı, dosyaya davacı vekili tarafından sunulan daire karşılığı alınan kapora başlıklı yazıya göre, davacının ev için gerekli kapora bedelini ödediği, davacı vekili her ne kadar müvekkilinin yaptığı iş karşılığı aldığı çeklerle evin ince işlerini tamamladığını ve evi yaptırdığını iddia etmiş ise de, davacı vekilinin talebi ile yazı yazılan tüm bankalardan davacı vekilinin iddia ettiği çeklerin geçen süre nedeni ile bankalarda bulunmadığı, davalının savunması ile dinlenen tanık anlatımlarından her ne kadar adet ve nitelikleri belirtilememiş ise de, yine davalı tanık anlatımlarından davalının ziynetlerinin de evin alımında kullanıldığı, hakkaniyet kuralı gereğince taşınmazın dava tarihi itibari değerinin 53.714,00 TL belirlendiği, davacının 30.000,00 TL'lik katkı payı alacağının davalıdan tahsiline karar vermek gerektiği gerekçesiyle, davacının tescil talebinin reddine, 8129 parsel sayılı taşınmazın 22/310 hissesi yönünden taleple bağlı kalınarak 30.000,00 TL katkı payı alacağının tahsiline; davacının 5.000,00 USD'nin iadesi talebi ile ilgili verilen karar kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karara karşı, süresi içinde davacı erkek vekili ve davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Mahkemece 20.11.2020 tarihli ek kararla, davacının 5.000,00 USD'nin iadesi talebi yönünden süresinde gönderme talep edilmediğinden işbu talep yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

3. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 26.04.2021 tarihli ve 2021/514 Esas, 2021/3818 Karar sayılı kararıyla, davalının davaya konu 8129 parselde kayıtlı taşınmazın 44/310 hissesine karşılık gelen 9 ve 10 numaralı daireleri 24.08.1998 tarihinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile müteahhitten satın aldığı, davacının 22.03.2001 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle davaya konu edilen 10 numaralı daireyi davalı kadına devretmeyi vaadettiği ve aynı gün tapuda devir işleminin gerçekleştiği; dosya kapsamına göre davacının evlilik birliği içinde abisiyle beraber dükkan işletmek suretiyle çalışarak gelir elde ettiği, davalı kadının dinletmiş olduğu tanıklar her ne kadar babasının maddî yardımı ve ziynetleriyle katkıda bulunduğundan söz etmiş iseler de, bu beyanların soyut nitelikte olup hükme esas alınamayacağı, ziynetlerin varlığına ilişkin herhangi bir fotoğraf, CD gibi somut delilin dosyaya sunulamadığı, taşınmazın tamamının davacının katkısıyla alındığı kabul edilerek karar verilmesi gerekirken, hakkaniyet ilkesine göre davalı kadının da katkısı olduğundan bahisle yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı; ayrıca davacı vekilinin dava dilekçesinde faiz talebinde bulunmadığı, fakat bozmadan sonra dosyaya sunmuş olduğu 16.03.2020 havale tarihli dilekçesinde 53.714,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren faiziyle davalıdan tahsilini talep ettiği, bu bedel üzerinden belirlenen harcı da yatırdığı ve ıslah dilekçesiyle faiz talep ettiği, alacağa ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulmasına, bozma sebebine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, Yargıtay bozma ilamında, taşınmazın tamamının davacının katkısı ile alındığı kabul edilerek 53.714,00 TL alacağın ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğinin belirtildiği, Mahkemece bozma ilamına uyularak karar verildiği gerekçesiyle davacının tescil talebinin reddine, 8129 parsel sayılı taşınmazın 22/310 hisse yönünden 53.714,00 TL katkı payı alacağının ıslah tarihi olan 16.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; davacının 5.000,00 USD'nin iadesi ile ilgili talebi ile ilgili karar kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 24.11.2022 tarihli ve 2022/5391 Esas, 2022/9578 Karar sayılı kararıyla, dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına davalı kadın vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davalı kadın vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; ikinci kez ıslah yapılamayacağını, faizin sadece ıslahla artırılan miktar yönünden kabul edilmesi gerektiğini, taşınmazın tamamının davacının katkısı ile alındığının kabul edilmesinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının katkısını ispatlayamadığını belirtilerek onama kararının kaldırılarak kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ikinci kez ıslah bulunup bulunmadığı, talep miktarı, tarafların taşınmazın edinilmesine katkısı bulunup bulunmadığı ve ispatı, faizin başlangıç tarihi ve usuli kazanılmış hak noktasında toplanmaktadır. Dava, tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde katkı payı alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'un (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 176 ıncı ve devamı maddeleri, 190 ıncı maddesi; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (743 sayılı Kanun) 152 nci maddesi, 153 üncü maddesi; 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 646 ncı maddesi; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onanmış olup, karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Karar düzeltme talebinin REDDİNE,

1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 1.470,00 TL para ceza ile 375,10 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,

07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.