Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9995 E. 2024/2435 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yabancı mahkemece verilen boşanma kararının Türkiye'de tanınması davasında, kararın tenfiz edilebilir olup olmadığı ve davalı lehine vekalet ücreti takdir edilip edilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının tanınması için gerekli şartların oluştuğu, ancak tenfiz talebinin yabancı kararda icra edilebilir bir hüküm bulunmaması sebebiyle reddine, davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin ise bölge adliye mahkemesinde duruşma açılmamış olmasından dolayı usul ve yasaya uygun olduğunun anlaşılması gözetilerek, temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2018 E., 2023/1940 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Avanos Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2022/273 E., 2023/278 K.

Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekil tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde: tarafların Eschweiler Yerel Mahkemesinin 11 F 146/15 Esas numaralı kararı ile boşandıklarını, ilgili boşanma ilamının 10.01.2017 tarihinde kesinleştiğini, boşanma ilamının tarafların nüfus kaydına işlenebilmesi için tanıma ilamına ihtiyaç duyulduğunu, Yabancı mahkeme ilamının onaylı aslı, yeminli tercümesi ve apostille şerhi dava dilekçesi ekine eklendiğini, bu nedenlerle tarafların boşanmalarına karar veren yabancı mahkeme kararının Türkiye'de geçerli olması adına iş bu kararın tanıma ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dilekçesi, nüfus kayıt örneği, yabancı mahkeme kararı aslı ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; tarafların AACHEN Bölgesel Mahkeme Hanım Başkanı/1 Mahkemesi'nin 02.12.2016 tarih ve 11 F 146/15 numaralı boşanmaya ilişkin karar 10.01.2017 tarihinde kesinleşen kararıyla boşandıkları, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (5718 sayılı Kanun) 54 üncü maddesine göre yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi için gerekli yasal şartların oluştuğu anlaşıldığından davanın kabulü ile 10.01.2017 tarihinde kesinleşen yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; yabancı boşanma ilamında icra edilebilecek bir hüküm bulunmadığını belirterek yerel mahkeme kararını tenfiz kararı verilmesi yönünden istinaf ederek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıya verilen süre içerisinde Yabancı mahkeme ilamının aslı ile apostil şerhli onaylı tercümesinin sunulduğu, kararın kesinleştiğinin yine karar altındaki şerhten anlaşıldığı, Almanya ülkesi ile karşılıklılık esasının geçerli olduğu, kararın şeklen tanınmasını engelleyen bir durumun bulunmadığı, Almanya Eschweiler İlk Derece Mahkemesi'nin verdiği tarafların boşanmalarınına ilişkin hüküm kesinleştiğine göre hakimin hukuku usül hükümlerine göre bir eksiklik olmadığı belirlenerek esas bakımından tanıma hükmünün yerinde olduğu, davacı dava dilekçesinde tanıma kararı verilmesini talep ettiği, ayrıca yabancı boşanma ilamınında icra edilebilir bir maddenin bulunmadığı, davalının tenfiz yönünden istinaf sebebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükmün 1 nolu bendinde bulunan ".... ve tenfizine," ibaresinin hükümden çıkarılmasına, sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; kararın usule ve yasaya aykırı olduğu, dava dosyasında yapılan tebligatların usulsüz olduğu, kamu düzenini ilgilendirmesi yönünden bu hususun talep olmasa bile incelenmesi gerektiği, tebligatların usulsüzlüğü tarafların hak arama özgürlüklerinin kısıtlanması anlamına geldiği ve bu adil yargılanma hakkının ihlalini doğurduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına rağmen davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğu ileri sürülerek kabul edilen dava ve vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan, yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınması davasının kabulünün gerekip gerekmediği ve istinaf aşamasında davalı lehine vekâlet ücreti hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 323 üncü ve 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 50 ilâ 57 nci maddeleri, 58 ile 59 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle Bölge Adliye Mahkemesinde duruşma açılmadan karar verildiğinden istinaf eden lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin doğru olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...