"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadının maddî ve manevî tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve 1.200,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk lehine 600,00 TL tedbir ve 800,00 TL iştirak nafakasına, nafakalara ÜFE oranında artış uygulanmasına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10.06.2021 tarihli ve 2018/123 Esas, 2021/381 Karar sayılı kararıyla; erkeğin kadına şiddet uyguladığı, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, kadını evden kovduğu, evin kilidini değiştirdiği, evden gitmeye zorlamak adına evin temel ihtiyaçlarını gidermeyi bıraktığı, evlilik birliğinin sarsılmasında erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk için aylık 200,00 TL tedbir ve 250,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 200,00 TL tedbir ve 250,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakalara her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına, kadın lehine 7.500,00 TL maddî ve 7.500,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.12.2021 tarihli ve 2021/2824 Esas, 2021/3675 Karar sayılı kararıyla; kadının hükmedilen nafakalar ile maddî manevî tazminat miktarlarına ilişkin istinaf isteminin kabulü ile kadın lehine 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, tedbir nafakasına dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiğinden kadın yararına tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla dava tarihi olan 02.03.2018 tarihinden itibaren boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar aylık 200,00 TL tedbir ve boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 900,00 TL yoksulluk nafakası verilmesine, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, ortak çocuk yararına tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla dava tarihi olan 02.03.2018 tarihinden itibaren boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar aylık 200,00 TL tedbir nafakası ve boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 600,00 TL iştirak nafakası verilmesine, iştirak nafakasının her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden; davalı erkek vekili tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 09.05.2022 tarihli ve 2022/2090 Esas, 2022/4148 Karar sayılı kararıyla; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının ve tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre yoksulluk nafakasının çok olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata ve aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının fazlaya ilişkin nafaka ve tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkili ve ortak çocuk lehine hükmedilen nafakaların ve hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğunu ileri sürerek nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının tam kusurlu olduğunu, kadın lehine yoksulluk nafakası ve tazminatlara hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında davacı kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı, kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenip incelenmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.