"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1287 E., 2023/1493 K.
DAVA TÜRÜ : Boşanma- Ziynet- Kişisel Eşya
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/268 E., 2021/329 K.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davacı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden; davalı erkek vekili tarafından ise kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Dava kadın tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası olup İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda boşanmaya sebep olan olaylarda davacının müşterek konutu terk etmesi, davalının da eşini müşterek konuta döndürmek ve evlilik birliğini yeniden kurmak hususunda bir çabasının olmadığı, bu suretle taraflar eşit kusurlu kabul edilerek açılan davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda, İlk Derece mahkemesince kadına yüklenen kusurların sabit olduğu, erkeğe yüklenen kusurlu davranışa dilekçeler teatisi aşamasında usulünce dayanılmadığından erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, tarafların fiilen ayrılmalarına neden olan tartışmada erkeğin eşini kastederek kayın validesine hitaben "lan bak, bu çalışmasaydı ben onu almazdım" şeklinde rencide edici sözler söylemekle yaşanan geçimsizlikte kusurlu olduğu, tarafların boşanma nedeni olarak dayandıkları diğer vakıaları ispatlayamadıkları, boşanmaya yol açan olaylarda tarafların yine de eşit kusurlu oldukları belirtilerek tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulüne, kusura ilişkin vakıalar yönünden gerekçenin açıklandığı şekilde düzeltilmesine, kabul edilen yönlerden yeniden hüküm tesisine, sair istinaf istemlerinin ise esastan reddine karar verilmiş, verilen karar taraf vekillerince yukarıda sınırlandırıldığı şekilde temyiz edilmiştir.
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Dosya kapsamı, toplanan deliller ve taraf beyanları birlikte değerlendirildiğinde, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen taraf tanıklarının beyanlarından, taraflar arasındaki geçimsizliğe ilişkin görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle Mahkemece her iki tarafa da kusur izafe edilmesi yerinde görülmemiştir. Bu itibarla açılan davanın reddi gerekirken kabulü doğru olmamıştır; ne var ki İlk Derece Mahkemesince verilen boşanma kararı her iki tarafça da temyiz edilmediğinden, boşanma hükmü kesinleşmiş bulunmaktadır. Bu durumda boşanmaya sebebiyet veren olaylarda her iki tarafın da kusuru ispatlanamamış iken yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi yönünden her iki taraf yararına BOZULMASINA,
2.Taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,13.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.