"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1757 E., 2023/1490 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Enez Asliye Hukuk ('Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/143 E., 2023/83 K.
Taraflar arasındaki soybağının reddi ve babalık davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin annesi ...'ün nüfus kayıtlarında ... ve ... kızı olarak kayıtlı olduğunu, ...'ün gerçek babasının ... olduğunu, ...'ün annesi ... ile gerçek babası ...'ün imam nikahı ile bir süre birlikte yaşadıklarını, bu birliktelikten müvekkilinin annesi ...'ün doğduğu, ...'ün 10 yaşında iken gerçek babası ... ile Nüfus Müdürlüğüne kayıt işlemleri için gittikleri gün yolda ...'ün hayatını kaybettiğini, ...'ün daha sonra kimlik alınması gerektiğinde gerçek babası hayatta olmadığından o dönemde annesi ...'nin resmi nikahlı eşi olan ... nüfus kayıtlarında babası olarak yazıldığını iddia ederek mine ...'ün babası olarak görünen ... ile soy bağı bulunmadığının tespiti ile bu kayıt gerçek durumu yansıtmadığından iptaline, ...'ün ...'ın çocuğu olarak tespit ve tesciline, nüfus kayıtlarındaki gerçeğe uymayan bu yanlışlığın bu şekilde düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
2.Davalı Hazine, cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.Enez Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.09.2020 tarihli kararı ile davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu, ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesinin 05.07.2021 tarihli kararı ile davanın soybağının reddi davası olduğu, aile mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın gönderilmesine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile DNA incelemesi için test yapılması gereken ... veya altsoyuna dair kimsenin mezarının tespit edilemediği, şahsın soyundan gelen yaşayan kimsenin de olmadığı ve bu nedenle de kan testinin de mümkün olmadığı, nüfus davalarının niteliği gereği DNA incelemesi olmadan salt tanık beyanı ve diğer deliller gözetilerek kabul kararı verilemeyeceği, davanın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili, dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarlamış, müvekkillerinin murisi olan ...'ün gerçek babası ...'ın müvekkillerince bilinen yakın akrabaları konusunda dosyaya bilgi verildiğini, bu bilgiler dikkate alınarak ... ile verdikleri bilgilere göre DNA testinin kimler arasında mümkün ise o kişiler veya mezar yerlerinin araştırılması talep edilmiş ise de yeterince araştırma yapılmadığını, isimleri geçen kişiler ile ...'ın ne şekilde akraba olduklarına dair üst soylara ait kayıtların nüfus kayıtlarında bulunmadığını, resmi kurumlarda araştırma yapılmadığını, ...'ın Yunanistan doğumlu olması nedeniyle akrabalarının nüfus kaydının Yunanistan'da bulunması gerektiğini, bu yönde araştırma yapılmadığını, ...'a ait ... ilçesinde ... köyünde birçok taşınmaz bulunduğunu, müvekkillerince bu taşınmazların ihtilafsız şekilde kullanıldığını, DNA testi dışındaki delillerle davanın ispatlandığını, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar
verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile nüfus kayıtlarına göre, ...'ün çocuğun ...'in kızı ...'nin 1932 yılında bekar öldüğü, ...'ün diğer çocuğu ...'in alt soyunun bulunmadığı, davacı vekilinin ibraz ettiği şemada ... ile ... isimli şahsın babalarının kardeş olduğu belirtilerek ...'nın alt soyuna ait olduğu belirtilen isimler yazılmış ise de, ... ile ... arasında akrabalık ilişkisi olduğuna ilişkin dosyada herhangi bir delilin bulunmadığı, akrabalık bağı olsa dahi Mahkemenin 2018/110 Esas sayılı dosyasından bu dosya arasına alınan 23.09.2019 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunun 2. bendinin 2. paragrafına göre izlenecek yolun kesin kimliklendirme için yeterli olmadığı, Y-STR profilleri uyumlu iki kişinin kardeş mi yoksa amca oğulları mı olduğunun sadece bu veriler kullanılarak belirlemenin mümkün olmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili, istinaf dilekçesinde yer alan iddialarını tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık davanın soybağı mı yoksa nüfus kayıt düzeltim davası mı olduğu, eksik inceleme yapılıp yapılmadığı, davanın reddi kararının doğru olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 286 ncı, 289 uncu, 291 inci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 33 üncü, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 31.07.2004 tarihli ve 25539 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Adli Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 13 üncü, 19 uncu maddeleri; 04.06.1958 tarihli ve 15/6 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı.
3. Değerlendirme
1. 04.06.1958 tarihli ve 15/6 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddî olayları açıklamak taraflara; ileri sürülen olayları hukuken nitelemek, uygulanacak Kanun hükümlerini tespit etmek ve uygulamak görevi hakime aittir. Nitekim 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 33 üncü maddesinde hâkimin, Türk Hukuku'nu resen uygulayacağı belirtilmiştir. Bu ilke gereği açılan davayı nitelemek ve açılmış bir dava hakkında doğru hukuk kurallarını bulup uygulamak hâkime düşen bir görevdir.
2.Davacılar, annelerinin babasının ... olduğunu ileri sürerek nüfus kaydının düzeltilmesini talep etmiştir.
3.Öncelikle çözümlenmesi gereken husus; davanın tanımanın iptali veya nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olup olmadığıdır. Bilindiği üzere, soybağı birbirinin soyundan gelen kişiler arasındaki ilişkiyi ifade ettiğinden bu kavram içerisinde kan bağının yanında hukuki münasebetin de bulunması, diğer bir ifadeyle kan bağının hukuk düzeninin aradığı koşullar içerisinde oluşması zorunludur. 4721 sayılı Kanun'un 282 nci maddesi uyarınca, çocuk ile ana arasında soybağı doğumla, baba ile arasında soybağı ise ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmüyle kurulur. Soybağı ayrıca evlat edinme yoluyla da kurulur, ayrıca, kısaca af kanunları olarak nitelendirilen bir evlenme aktine dayanmayan birleşmelerden doğan çocukların neseplerinin düzeltilmesine ilişkin kanunlara göre de soybağı düzeltilebilir (Hukuk Genel Kurulu'nun 30.01.2008 tarihli ve 2008/2 Esas,36-47 Karar sayılı kararı).
4. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir. Soybağının reddi ve tanımanın iptali davaları ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Tanımanın iptalinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra tanımanın iptali davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur.
5. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler dikkate alındığında davacıların murisi ...'nin baba yönünden nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin talebinin soybağının reddi davası mı yoksa nüfus kayıt düzeltme davası mı olduğunun belirlenebilmesi için davacıların murisi ...'ün doğum tarihi olan 02.05.1937 tarihinde ...'nin annesi ... ile babası olarak görünen ...'ın evli olup olmadığının tespiti için ... ve ...'ın evlilik tarihlerinin araştırılması, ...'nin babası olarak görünen ...'ın nüfusuna af kanunu gereğince mi tescil edildiği, babalık karinesi gereği mi tescil edildiği yoksa baba olarak görünen ...'ın en başından beri ...'nin kendi kızı olmadığını bildiği halde yanıltıcı beyanla mı tescil edildiği hususunun belirlenmesi, davanın niteliği konusunda bir karar verildikten sonra Mahkemenin görevli olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi, Mahkemenin görevli olduğu kanaatine varılması halinde işin esasının incelenmesi gerekirken, gerekli belgeler dosya arasına alınmaksızın, davanın niteliği konusunda gerekli değerlendirmeler yapılmaksızın yazılı şekilde eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.