"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1617 E., 2023/1501 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/768 E., 2023/403 K.
Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf talebi yönünden yasal süre içinde harç tamamlanmadığından istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına, davalının başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, gerekçede gösterildiği şekilde işlem yapılmak üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların İran İslam Cumhuriyeti vatandaşı olduklarını, İstanbul`da yaşadıklarını, Türkiye`de çalışma iznine sahip olduklarını, bir çocukları olduğunu, tarafların İran`da boşandıklarını, çocuğun velâyetinin davacıya verildiğini, kararın kesinleştiğini, velâyetin babaya verildiğine ilişkin hükmü de içeren tarafların boşanmalarına dair Tahran Mahkemesi kararının tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili, davalı kadının boşanma kararının tanınması ve tenfizini kabul ettiğini ancak velâyet kararının tanınması ve tenfizini kabul etmediğini, davacının davalı kadını darp etmesi nedeni ile ceza aldığını, çocuğa da şiddet uygulayabileceğini, çocuğu kendi yanına almak istediğini bu nedenle boşanma kararının tanınması ve tenfizine, velâyet kararının tanınması ve tenfizi talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 07.12.2020 tarih ve 2020/415 Esas 2020/611 Karar sayılı kararı ile, davacı vekili tarafından yabancı mahkeme kararının onaylı suretini ve kesinleşme belgesinin apostil şerhinide içerir onaylı tercümesini dosya içine sunulduğu, yapılan incelemede kararın 07.05.2019 tarihinde kesinleştiği, Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen boşanma ilamı olduğu ve kamu düzenine aykırı herhangi bir unsur içermediği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına dair İran İslam Cumhuriyeti Tahran Aile Mahkemesi kesinleşen ilamının tanınmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tenfiz kararı da verilmesi gerektiği yönünden, davalı kadın vekili hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 06.07.2022 tarih ve 2021/242 Esas 2022/1214 Karar sayılı kararı ile; yabancı mahkemece tarafların boşanmalarına karar verilmediği, üç ay süreyle geçerli olmak üzere notere başvurmak için geçimsizlik kararı verildiği, yabancı mahkemece verilmiş bir boşanma kararı bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delil toplanıp, değerlendirilmemiş bulunduğu gerekçesi ile davalının istinaf talebinin diğer yönler incelenmeksizin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, gerekçede gösterildiği şekilde işlem yapılmak üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, davacının istinaf talebi yönünden yasal süre içinde harç tamamlanmadığından istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tanınması talep edilen İran İslam Cumhuriyeti Tahran ili adliyesi 2 nolu aile mahkemesi 268. Şubesince tarafların anlaşmalı boşanma isteminde bulunması üzerine ortak çocukların velâyetinin babaya verildiği, haftada üç gün görüşme yapılacağı ve 2012 tarihli aile koruma kanunun 25 inci maddesi uyarınca resmi bir boşanma noterine müracaat ederek hul'ı olarak boşanmak üzere "üç ay süreli geçimsizlik kararı" verildiği, bu haliyle yabancı mahkemece verilmiş bir boşanma kararı bulunmadığı, davacı vekiline tarafların boşanmalarına dair yabancı mahkeme kararını ibraz etmesi için usulünce süre verildiği, süresi içerisinde yabancı mahkemece verilmiş boşanma ilamı usulünce ibraz edilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili; taraflar arasında kesinleşmiş bir boşanma kararı olduğunu, boşanma kararının kesinleştiğini ve nüfus kütüğüne işlendiğini, İran ile ülkemiz arasında sözleşmesel karşılıklık bulunduğunu, yabancı mahkeme kararında çocuğun velâyetinin de davacıya verildiğini, kararın tanınması ve tenfizi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların İran İslam Cumhuriyeti Kanunlarına göre boşandıkları sabit olmakla birlikte Tahran 2 Nolu Aile Mahkemesinin 268. Şubesine ait belgenin Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2018/3127 Esas, 2018/15305 Karar sayılı ilamına göre mahkemece verilmiş bir boşanma kararı olarak nitelendirilmediği gerekçesi ile davacının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili; taraflar arasında kesinleşmiş bir boşanma kararı olduğunu, boşanma kararının kesinleştiğini ve nüfus kütüğüne işlendiğini, İran ile ülkemiz arasında sözleşmesel karşılıklık bulunduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafından dosyaya sunulan boşanmaya ilişkin belgenin mahkemece verilmiş bir boşanma kararı olup olmadığı, tanıma ve tenfiz koşullarının olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5718 sayılı Milletler Arası Özel Hukuk ve Usul Hukuku hakkındaki Kanun`un (5718 sayılı Kanun) 53 ve 58 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.