"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/639 E., 2023/575 K.
DAVA TARİHİ : 21.02.2018 - 22.03.2018
KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı olarak açılan boşanma davaları ile ziynet alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ruhsal rahatsızlığı olduğu ileri sürülen davalı-davacı kadına vasi atanmasının gerekip gerekmediği hususunda sağlık kurulu raporu alınmadan karar verilmesinin doğru olmadığu gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve kadın eşin açtığı ziynet alacağı davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde; kadın eşin ruhsal sorunları olduğunu, evden çıkmadığını, kimseyle görüşmediğini, evde bir iş yapmadan yattığını, duygusal, sinirli ve değişken bir ruh yapısı olduğunu, ağlama nöbetleri geçirdiğini, telefonları açmadığını, erkek anahtarı unutup "kapıyı aç" diye seslenmesine rağmen kapıyı eşine açmadığını ve eşini eve pencereden girmek zorunda bıraktığını, konuşmadığını ve bir noktaya kitlendiğini, çevresi hakkında olmadık ithamlarda bulunduğunu, eşini iki kez darp ettiğini, sürekli tehdit edip “seni keser öldürürüm” dediğini, otistik olan ortak çocuğa ilgisiz olduğunu ve çocuğu üç kez kaybettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve akıl hastalığı sebebiyle boşanmalarına ve ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkeğin başka bir kadını annesine götürüp el öptürdüğünü ve yüzük taktıklarını, geceleri eve gelmediğini, hastaneye gittiğini söylediğini ancak gitmediğini, eşi ile konuşmadığını, yatağı ayırdığını, eşinin yaptığı yemekleri yemediğini, eşini yok saydığını, "alın kızınızı istemiyorum” dediğini, ortak çocuğu sosyal hizmetlere bıraktığını, kadının tedavi edilmeyecek bir rahatsızlığı olmadığını ama erkeğin ilgisiz olduğunu, engelli ortak çocuk için bağlanan bakım parasını çocuğun annesinin alması gerektiğini ancak erkeğin parayı kadına vermeyerek ekonomik şiddet uyguladığını ve eşine destek yükümlülüğünü yerine getirmediğini iddia ederek erkeğin davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata ve dilekçede belirtilen ziynet alacağına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 02.12.2021 tarihli ve 2020/209 Esas, 2021/626 Karar sayılı kararıyla; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda evlilik sonrası eşine olan ilgisini kaybeden, kadına para vermeyerek ekonomik şiddet uygulayan, geceleri eve gelmeyerek eşini yalnız bırakan ve çalıştığı hastanede kendisini bekar olarak tanıtan erkek ile fiil ehliyetini sınırlandıracak bir rahatsızlığı olmamasına rağmen yemek yapmayan, engelli ortak çocuka ilgilenmeyen, çocuğun bakımını yapmayan/yapamayan ve çocuğun kaybolmasına sebep olan kadın eşin eşit kusurlu oldukları, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu bulunan kadın eşin maddî ve manevî tazminata hak kazanamayacağı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesinin üstün yararına olacağı ve ziynet alacağı davasının ispatlandığı gerekçesi ile; her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Zeynep Ece'nin velâyetinin babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 700,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının tazminat taleplerinin reddine, asıl davada erkek yararına 5.100,00 TL maktu vekâlet ücretine ve karşı davada kadın yararına 5.289,00 TL nispi vekâlet ücretine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı erkek vekili kusur belirlemesi, nafakalar ve ziynet alacağı davası; davalı-davacı kadın vekili erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, nafaka miktarı ve velâyet yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 28.03.2022 tarihli ve 2022/433 Esas, 2022/414 Karar sayılı kararıyla, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 05.07.2022 tarihli kararı ile; kadın eşin ruhsal rahatsızlığının ileri sürüldüğü, dosya kapsamındaki Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığından alınan raporun tek hekim tarafından düzenlendiği ve kadın eşe vasi tayini gerekip gerekmediği konusunda resmi sağlık kurulu raporu alınmadan yargılama yapılıp karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararına uyulmasına karar verilerek evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda evlilik sonrası eşine olan ilgisini kaybeden, kadına para vermeyerek ekonomik şiddet uygulayan, geceleri eve gelmeyerek eşini yalnız bırakan ve çalıştığı hastanede kendisini bekar olarak tanıtan erkek ile fiil ehliyetini sınırlandıracak bir rahatsızlığı olmamasına rağmen yemek yapmayan, engelli ortak çocuka ilgilenmeyen, çocuğun bakımını yapmayan/yapamayan ve çocuğun kaybolmasına sebep olan kadın eşin eşit kusurlu oldukları, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu bulunan kadın eşin maddî ve manevî tazminata hak kazanamayacağı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesinin üstün yararına olacağı ve ziynet alacağı davasının istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiği gerekçesi ile; her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Zeynep Ece'nin velâyetinin babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 700,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının tazminat taleplerinin reddine ve asıl davada erkek yararına 17.900,00 TL vekâlet ücretine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve nafakalar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, velâyet ve kadının kabul edilen boşanma davası için kadın yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi ve 326 ncı maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozma kararı gereğince işlem ve araştırma yapılmış olduğu hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2.6100 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre, yargılama gideri davada haksız çıkan taraftan alınır. Aynı Kanun'un 323 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendine göre vekâlet ücreti de yargılama giderlerindendir. Somut olayda, kadın eşin açtığı karşı boşanma davasının kabulüne karar verildiğine göre bu davada kendisini vekil ile temsil ettiren kadın yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekâlet ücretine hükmedilmemiş olması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının karşı davada vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden BOZULMASINA,
2.Davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıdaki temyiz giderinin davacı-davalıya yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davalı-davacıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.