Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1012 E. 2024/796 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve ziynet eşyası alacağı taleplerinin yerindeliği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, istinaf başvurusunda bulunmayan kadının, bölge adliye mahkemesi kararına karşı tazminat, nafaka ve ziynet alacağı yönlerinden temyiz hakkı bulunmadığı, erkeğin temyiz itirazlarının ise kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gerekçesiyle, kadının temyiz isteminin reddine, erkeğin temyiz isteminin ise bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/207 E., 2022/1408 K.

DAVA TARİHİ : 28.02.2020-24.06.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/79 E., 2021/460 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davaları ve kadın tarafından açılan ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, kadının ziynet ve çeyiz alacağı davalarının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince çeyiz eşyasına yönelik başvurunun istinaf kesinlik sınırı yönünden usulden reddine, boşanma ve ziynet alacağı davalarına yönelik başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... kadın vekili tarafından tazminatlar ile nafakaların miktarı ve reddedilen ziynet alacağı talepleri; davalı-davacı erkek vekili tarafından kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar ve kadın yararına hükmedilen nafakalar yönlerinden temyiz edilmekle, kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle, istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı sadece erkek tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, kadın tarafından istinafa başvurulmamıştır. Bölge Adliye Mahkemesince tazminatlar ile nafakaların miktarı ve ziynet alacağı davası yönünden, İlk Derece Mahkemesi kararından farklı kadın aleyhine yeni bir hüküm tesis edilmemiştir. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan kadının Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı tazminatlar ile nafakaların miktarı ve reddedilen ziynet alacağı talepleri yönünden temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, kadının tüm temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.

Davalı-davacı erkek vekilinin tüm temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; erkeğin sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, bağımsız konut temin etme yükümlülüğünü erteleyerek eşini ailesinin hakaretlerine maruz bıraktığını, evlilik sürecinde kadının birkaç kez baba evine gitmek zorunda kaldığını, maddi yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ortak çocukların yanında eşine bıçak doğrultup hayatına kast ettiğini, en son 03.11.2019 günü kadının kardeşine ve kavgayı ayırmaya çalışan kadına fiziksel şiddet uyguladığını ve eşini evden kovduğunu, hakaret ve tehdit ettiğini, ortak çocuklarla kadını görüştürmediğini, düğünde takılan ziynetlerin erkek tarafından harcandığını ve çeyiz eşyalarının erkekte kaldığını iddia ederek; tarafların hayata kast ve pek kötü muamele sebebiyle mümkün olmazsa evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar yararına aylık toplam 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata ve dilekçede belirtilen ziynet ve çeyiz eşyası alacağına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava ile karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde; erkek hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, kadının evlenirken erkeğin annesi ile yaşamayı kabul ettiğini ancak sonrasında ailesinin etkisi ile ayrı eve çıkmak istediğini ve tarafların ayrı eve çıktıklarını, erkeğe bu nedenle kusur yüklenemeyeceğini, çocuklara bakmadığını, çocukların bakımını erkeğin annesinin yaptığını, en son olay sonrası ortak konutu terk ettiğini, 03.11.2019 günü erkek ile annesi tartışırken kadının kardeşinin kadını baba evine götürmek istediğini, erkeğin izin vermemesi üzerine kadının kardeşinin şiddet uyguladığını, kadının çocukları da alıp evi terk ettiğini, çocukları baba ile görüştürmediğini, akabinde de çocukları babaya teslim ettiğini, kadının eşi ile sohbet etmediğini, ailesinin yönlendirmeleriyle hareket ettiğini, kişisel bakımına özen göstermediğini ve ortak çocuklara şiddet uyguladığını iddia ederek; kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eş ve baba olarak sorumluluklarını yerine getirmeyen, eşine ve çocuklarına ilgisiz olan, 02.11.2019 tarihinde yaşanan olayda eşine ve eşinin kardeşine fiziksel şiddet uygulayan, aynı gün ve taraflar arasında yaşanan bir telefon görüşmesinde eşini "seni ve çocukları yakarım, seni ve aileni yakarım, beni tutamazsınız, sizi ve evinizi tararım, sizin yaşamanıza izin vermem" diyerek tehdit eden erkeğin ağır, kişisel temizliğine ve ortak konutun temizliğine özen göstermeyen ve dönem dönem küserek babasının evine giden kadının az kusurlu olduğu, erkeğin eşine aileden ayrı bağımsız konut temin etmiş olması sebebiyle bu konuda erkeğe kusur yüklenemeyeceği ve yine kardeşinin erkeğe fiziksel şiddeti nedeniyle kadına kusur yüklenemeyeceği; boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı, velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu ve kadının ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davalarını ispatladığı gerekçesi ile; her iki tarafın boşanma davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar ... ve Nihal'in velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocukların her biri yararına aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 7.000,00 TL maddî, 8.000,00 TL manevî tazminata ve ziynet ve çeyiz alacağı davalarının kısmen kabulü ile kararda belirtilen ziynet ve çeyiz eşyasının aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde kararda belirtilen bedelin kadına ödenmesine hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin birlik görevlerini yerine getirdiğini, kadının erkeğin annesi ile yaşamayı kabul ettiğini, taraflar evlendiklerinde kadının bağımsız konut talebi olmadığını, erkeğin boşanmaya sebebiyet veren bir kusuru bulunmadığını, evliliğin kadının ailesinin müdahaleleri nedeniyle son bulduğunu, kadının davasının, tazminat ve nafaka taleplerinin kabulünün doğru olmadığını ve kadının ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davalarını ispatlayamadığını belirterek; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar, kadın yararına hükmedilen nafakalar ve kabul edilen ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davaları yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kabul edilen çeyiz eşyası alacağı davasının miktar itibariyle kesinlik sınırının altında olduğu ve sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; kabul edilen çeyiz eşyası alacağı davasına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 341 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar yönünden reddine ve sair istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. ... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tazminatlar ile nafakaların miktarı ve reddedilen ziynet alacağı talepleri yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar ve kadın yararına hükmedilen nafakalar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkeğin davasındaki boşanma hükmü kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş olmakla, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kadına istinafa başvurulmamak suretiyle kesinleşen kusurları dışında kusur yüklenip yüklenemeyeceği, erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının boşanma davasının kabulünün de doğru olup olmadığı, kadının maddî ve manevî tazminat talebi ile tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin kabul edilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmediği, koşulları var ise kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.... kadın vekilinin temyiz dilekçesinin istinaf edilmeyen yön temyiz edilemeyeceğinden REDDİNE,

2.Davalı-davacı erkek vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Hakan'a yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.