"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1551 E., 2023/2161 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Turgutlu Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/902 E., 2020/916 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davayı cevap dilekçesinde özetle; erkeğin evlendiklerinden itibaren devamlı olarak bir işte çalışmadığını, çalıştığı zaman kazandığı parayı araba ile gezerek harcadığını, eve katkısının olmadığını, evlendikten kısa bir süre sonra müvekkiline sürekli olarak küçük düşürücü sözler söyleyip onu aşağıladığını, hakaret ettiğini, müvekkilinin ilk evliliğinden olan oğlunun eve dahi gelmesini, müvekkilinin oğlu ile görüşmesini istemediğini, bunun için müvekkili ve oğluna hakaret ettiğini, sadakatsiz olduğunu, en son 23-24.10.2019 tarihinde müvekkiline hakaret ettiği için hakkında uzaklaştırma kararı verildiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 25.000,000 TL manevî tazminat ile aylık 750,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetleiddiaların doğru olmadığını, davacı-davalı kadının oğlu ile aralarında problem olduğu için onunla görüşmeyi kendisinin istemediğini, hatta müşterek konuttan mernis adresini sildirmeye çalıştığını, sık sık alkol almasının davranışlarına olumsuz etki yarattığını, evde kedi beslediğini, müvekkilinin başlangıçta bu duruma ses çıkarmadığını, ancak kedinin evi ciddi şekilde kirletmeye başladığını, bu durumu müvekkilinin eşi ile paylaştığında onu göndereceğini söylediğini, 24.10.2019 günü de kedinin yine evi pislettiğini, önce eve gelen müvekkilinin evi temizlemeye çalıştığını, eşine de kediyi vermesi için mesaj attığını, onun da kendisine "ikinizi de evden göndereceğim " şeklinde mesaj gönderip eve geldiğinde balkonda bulunan kediyi tekrar içeri almak istediğini, müvekkilinin buna karşı çıkınca ona küfür edip elindeki kirli bezle müvekkilinin yüzüne vurduğunu, arkasından onu evden kovup polis çağırarak asılsız olarak müvekkilinin ona hakaret ettiğini belirterek uzaklaştırma talep ettiğini, böylece alkol sorunu olan, müvekkilini iftiraya varan suçlamalarla şikayet edip zor durumda bırakan davacı-davalı kadının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, müvekkili lehine 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; davalı-davacı erkeğin davacı-davalı kadına hakaret ettiği ve onun ilk evliliğinden olan çocuğu ile görüşmesini istemediği, evlilik birliğinin sarsılmasında erkeğin tam kusurlu olduğu, davalı-davacı erkeğin, davacı-davalı kadının kusurlu davranışlarını ispat edemediği gerekçesi ile karşı davanın reddine, asıl davanın kabulüne ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacı karşı davalı kadın lehine 5.000,00 TL manevî tazminata, geliri bulunduğundan yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri.
1.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, karşı davanın tazminat talepleri ile birlikte reddi, davacı karşı davalı kadın lehine hükmedilen manevî tazminat yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesine verdiği cevap dilekçesinde; manevî tazminat miktarının düşük olduğunu belirterek bu yönden kararın düzeltilmesini istemiş, Bölge Adliye Mahkemesince anılan dilekçenin katılma yolu ile istinaf başvuru dilekçesi olarak değerlendirilerek harç ve tebliğ işlemlerinin tamamlanması için dosya mahkemesine iade edilmiş, davacı-davalı kadın vekili 14.07.2021 tarihli dilekçesinde anılan dilekçenin sadece cevap dilekçesi olduğunu, istinaf talepleri bulunmadığından harçları yatırmadıklarını bildirmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, karşı davanın tazminat talepleri ile birlikte reddi, davacı-davalı kadın lehine hükmedilen manevî tazminat yönlerinden temyiz yoluna başvyurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulünün, erkeğin davasının reddinin, nafaka ve kadın yararına tazminat takdirinin ve miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ıncı, 166 ıncı, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.