"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1483 E., 2023/2553 K.
DAVA TARİHİ : 22.01.2018
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Salihli 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/58 E., 2020/194 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini kadının iddialarını kabul etmediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; erkeği iddialarını kabul etmediklerini, erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek erkeğin davasının reddini istemiş, boşanmaya karar verilmesi halinde ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ... için aylık 700,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, ortak çocuk Görkem için aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakası kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; tarafların karşılıklı olarak birbirlerine kötü sözler söyledikleri, hakaret ettikleri, davacı erkeğin eşi ve çocuklarıyla ilgilenmediği, başka bir kadınla ilişkisi olduğu, tanık sıfatı ile dinlenen tarafların kızı ...'in babası ile başka bir kadının mesajlaşmalarını birçok kez gördüğünü, mesaj içeriklerinde aşkım şeklinde birbirlerine oldukça samimi olan cümlelerin olduğunu gördüğünü beyan ettiği, yine tanık sıfatı ile dinlenen ...'ın davalının ilişkisi olduğunu tüm mahallenin, komşuların bildiğine yönelik beyanlarının olduğu görülmekle davalının güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, davacının sürekli alkol aldığı, alkol aldığı zamanlarda eşine fiziksel ve sözlü şiddet uyguladığı, eşine seni istemiyorum dediği, eşini evden çıkması için tehdit ettiği, davalı kadının ise davacının tehditleri ve evden çıkmasına yönelik baskıları sonucunda uzaklaştırma kararı aldırdığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında meydana gelen olaylarda davacı erkeğin davalı kadına nazaran daha fazla kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, yasal koşulları oluşmaması nedeniyle kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar vermek geketiği, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci-ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ... yararına aylık 250,00 TL tedbir ve 400,00 TL iştirak nafakasına, ortak çocuk Görkem yararına aylık 200,00 TL tedbir ve 300,00 TL iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ve tedbir nafakası talebinin reddine ve kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı erkeğin hiç bir delil bildirmediği bu nedenle davasını kanıtlayamadığını beyan ederek erkeğin davasının kabulü, kusur tespiti, kadının reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası talebi, kadın lehine hükmedilen tazminatların ve çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarları yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu, bu nedenle kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, davalı kadının boşanma davası açılmakla ayrı yaşamakta haklı olduğu anlaşılmakla kadın yararına 200,00 TL tedbir nafakasına, davalı kadının yoksulluk nafakası istemi layihalar safhasında ileri sürülmediği, davalı tarafın yoksulluk nafakası istemine yönelik davacı tarafın da açık muvafakati olmadığının anlaşıldığı nedenle, davalı kadının yoksulluk nafakası istemi, iddianın ve savunmanın genişletilmesi niteliğinde olduğu, davalının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilecek yerde kesin hüküm oluşturacak şekilde, İlk Derece Mahkemesince reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı bulunduğu, ortak çocuk ... için takdir edilen iştirak nafakası miktarının az olduğu bu nedenle ortak çocuk ... lehine aylık 700,00 TL iştirak nafakasına, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmayan ve istinaf başvurusu reddedilen kısımlar yönünden bu hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın lehine hükmedilen tazminatlar, ve kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı erkeğin hiç bir delil bildirmediği bu nedenle davasını kanıtlayamadığını beyan ederek erkeğin davasının kabulü, kusur tespiti, kadın ve çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarları ve kadın lehine hükmedilen tazminat miktarları yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün dosya kapsamına uygun olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ve tazminat miktarlarının isabetli olup olmadığı çocuklar için hükmedilen nafakaların miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ıncı, 169 uncu, 174 üncü, 182 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.