"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1283 E., 2023/2468 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kiraz Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2016/161 E., 2019/235 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle;kadının müşterek evi terk ettiğini, "seni kardeşlerime dövdürüp öldürteceğim" dediğini, çocuklarına karşı ilgisiz davrandığını, sevgi göstermediğini, çocuklarına yönelik şiddet uyguladığını, aynı köyde yakın mesafelerde oturmalarına rağmen davalının çocuklarını görmeye gelmediğini, eve dön ihtarnamesi çıkartıldığını, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 10.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın cevap ve karşı dava dilekçesinde; hakaretlerde bulunduğunu, birçok kez dövdüğünü,erkeğin sürekli kendi anne ve babasının ikametinde kaldığını, sürekli bir işte çalışmadığını, evin ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, müşterek konuttan hiçbir eşyasını ve çocuklarını götürmesine izin vermeden kovduklarını, erkeğin izin vermemesi sebebiyle çocuklarını göremediğini,erkek ve ailesinin ortak çocuklara bakamadığını, ortak çocuklardan Muhammet Mahmut'u traktörün arkasına bağlayarak sürüklediğini belirterek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına 400,00 tedbir ve yoksulluk nafakası, 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına ve 10 adet 22 ayar bilezik, 1 adet beşi bir yerde, 10 adet sarı lira ve bir adet bütün yüzüğün aynen iadesine; mümkün olmaması halinde de bedelinin davacı karşı davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin sürekli kadına fiziksel şiddet uyguladığını, yine taraflar arasında ayrı yaşadıkları dönemde kadının ortak çocuk Muhammet'i görmek istediğinde erkeğin annesinin "koş tüfeği al gel orospuyu vurayım" şeklinde sözler sarf ettiği yönünde kadına hakaret ettiği, anılan sözlerin sarf edildiği ortamda erkeğinde bulunduğu, hakarete karşı sessiz kaldığı, erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır kusurlu olduğu, kadının da babasının muhtar adayı olması ve seçim sonucunda seçimi kaybettiği gerekçesi ile müşterek ikameti terk etmesi ve ara sıra da olsa ortak çocuklarına sözünü dinlemediği gerekçesi ile fiziksel şiddet uygulaması nedeniyle az kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, anneyle kişisel ilişki kurulmasına, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, 7.000,00 TL maddî, 8.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, tazminatlara boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren yasal faiz işletilmesine, kadın lehine ara kararla takdir edilen aylık 200,00 TL tedbir nafakasının hüküm tarihi itibariyle 300,00 TL'ye çıkarılmasına, karar kesinleştikten sonra da yoksulluk nafakası olarak devamına, kadının ziynet eşyası alacağı davasının ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmolunan tazminatlar ile yoksulluk nafakası, kendisinin reddedilen tazminat talepleri yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarları, velâyet ve reddedilen ziynet alacağı davası yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına göre kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatların az olduğu, tüm dosya içeriğine,nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası miktarı az olduğu gerekçesi ile davalı-karşı davacı kadının ziynet eşyası alacağı davasının bu dosyadan tefriki ile, ayrı bir esasa kaydedilmesine, davalı-karşı davacının bu davaya yönelik istinaf başvurusunun incelemesinin yeni esas üzerinden değerlendirilmesine, ilgili bentlerin kaldırılmasına, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, 30.000,00TL maddî , 28.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin tüm kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı karşı davalı erkek vekili; kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluluk nafakası ziynet alacağı davasının bu dosyadan tefriki karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı karşı davacı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyetlerin babaya verilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın tanıklarının beyanlarına itibar edilip edilmeyeceği, kadın yararına tedbir ve toplu yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, vekâlet ücretinin karar tarihi itibariyle miktar yönünden doğru hesaplanıp hesaplanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.