"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1616 E., 2023/1826 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/788 E., 2022/870 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ile birleştirilen davaya cevap dilekçelerinde; erkeğin aşırı kıskançlık yaptığını, ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, müvekkilin ailesi ile görüşmesini bile kıskandığını, müvekkiline ve ailesine fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ve küfür ettiğini, tehdit ettiğini, müvekkiline ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını, erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuk lehine 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili birleştirilen dava dilekçesinde; kadının ve ailesinin müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında sık sık kavga çıktığı, kavgada her iki tarafında hakaret ettiği ve fiziksel şiddet uyguladığı, bunlara bağlı olarak evlilik birliğinin sürdürülmesinin taraflardan beklenilmeyecek biçimde temelden sarsıldığı anlaşılmakla tarafların karşılıklı ve eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile asıl ve birleştirilen davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine ve çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk lehine hükmedilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren 550,00 TL'ye artırılmasına, hüküm kesinleştiğinde iştirak nafakası olarak devamına, nafakanın karar tarihini izleyen her yıl dönümünde Tefe/Üfe ortalamasına göre arttırılmasına, kadının ve erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, erkeğin velâyet talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili; birleştirilen davanın kabulü, kusur belirlemesi, kişisel ilişki düzenlemesi, tedbir ve iştirak nafakası miktarı, kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaların esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, ortak çocuğun yaşı, anne ilgi ve sevgisine ihtiyacının olması, fiili durum dikkate alındığında, çocuğun üstün yararına uygun olduğu anlaşılan kişisel ilişkiye dair yapılan düzenlemede, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit derecede kusurlu olduklarından kanuni koşulları oluşmayan maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı-davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili; birleştirilen davanın kabulü, kusur belirlemesi, kişisel ilişki düzenlemesi, tedbir ve iştirak nafakası miktarı, kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında erkeğin birleştirilen davasının ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki düzenlemesinin uygun olup olmadığı, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarı, kadın lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 182 nci, 323 üncü, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.