Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1154 E. 2024/8457 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusur belirlenmesi, tazminat ve nafaka miktarlarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, davalı-davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1226 E., 2023/2744 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ereğli(Konya) 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/558 E., 2022/168 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulüne, karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle boşanma davasının reddine, nafaka davasının kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, müvekkilinin üzerine kuma getirdiğini, sadakatsiz davranması nedeniyle taraflar arasında geçimsizlik başladığını, çocuklara ve eve bakmadığını, müvekkile hakaret, küfür ettiğini ileri sürerek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı 1.500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, faizi ile 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının müvekkili ile arasında yaşanan her olayı kavgaya dönüştürdüğünü, bu durumu da büyüterek kendi ailesine anlattığını, müvekkilinin yurt dışından gönderdiği paraları müvekkilinden habersiz birikim yaparak ailesinin üzerine ev ve araba aldığını,yine müvekkilinden habersiz cebinden ve cüdanından sürekli para aldığını, müvekkilin ailesini de istemediğini, eşinden küçük düşürücü rencide edici şekilde bahsettiğini ve evi terk edip gittiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-davacı erkeğin yurt dışı işlerinde çalıştığı, eşine, evine ve çocuklarına karşı ilgisiz olduğu, yurt dışında başka bir kadınla gönül ilişkisi yaşadığı, her ne kadar tanıklar görmemiş iseler de bu hususun davalı-davacı tanıklarınca da doğrulandığı, birlikte çekilmiş olan fotoğrafların da dosya arasına sunulmuş olduğu, bu olaydan sonra davacı-davalı kadının eşini eve almadığı, yaklaşık 4.5 yıldır ayrı yaşadıkları, tarafların ortak hesaptaki parayı davacı-davalı kadının eşinin rızası dışında çekip kullandığı, bu haliyle evliliğin sona ermesinde erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, çocuklar için ayrı ayrı 500.00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 750.00 TL tedbir ve asgari ücret yoksulluktan kurtarmayacağından 750,00 TL yoksulluk nafakasına, koşulları oluştuğundan kararın kesinleşmesinden itibaren faizi ile 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, nafakalar, erkeğin reddedilen tazminat talepleri ve velâyet yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ortak çocuklar için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakaları ile kadın için hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle kadının istinafının kabulüne, bu hususlarda yeniden esas hakkında hüküm tesisine, çocuklar yararına Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihinden itibaren aylık 1.500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, kadının sair; erkeğin tüm istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, erkeğin reddedilen tazminat talepleri ve nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu, 331 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 50 inci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.