"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1191 E., 2023/2755 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulüyle yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/447 E., 2022/114 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin annesiyle oturduklarını, söz vermesine rağmen ayrı ev açılmadığını, erkeğin sürekli küfürlü konuştuğunu, kadının akrabalarına da küfür ettiğini, kadın annesinin yanına gitmek istediğinde göndermediğini, kadının ailesine saygısız davrandığını, kadına baskı yaptığını, evin geçimini sağlamadığını, kadının cep harçlığını kayınpederinden aldığını iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebi ile tarafların boşanmalarına, yasal faizi ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, ayrı eve çıkma teklifini kadının kabul etmediğini, kadının ve annesinin erkeğe küçük düşürücü sözler söylediklerini, kadının ailesinin baskısıyla birkaç kere ortak haneyi terk terk ettiğini, kadının annesinin sözünden çıkmadığını iddia ederek, davanın reddine, aksi halde erkek lehine yasal faizi ile birlikte 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkememizce yapılan yargılama ve dava dosyasına yansıyan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; tarafların en son 2019 yılı Eylül ayında 3 hafta kadar ayrı kaldıktan sonra barıştıkları, bu tarih öncesinde yaşananlar nedeniyle her iki tarafa kusur yüklenemeyeceği, evlilik birliğinin devamında davacı kadının ailesinin evine ziyarete gittiği ancak her seferinde ağlayarak gittiği, davalı erkek ve ailesinin bu konuda sıkıntı çıkardıkları, davacı kadının ailesinin evine gitmek için izin alması gerektiği ve davacıyı ailesinin evine abisinin götürüp getirdiği, tarafların fiili ayrılığı öncesindeki bir yıllık süreçte davalı erkeğin çalışmadığı, tarafların ihtiyaçlarını davalının babasının karşıladığı, tarafların sosyal hayatlarının olmadığı, örneğin davacı kadının kardeşinin evine bile birlikte yalnızca bir kez gittikleri, taraflar arasındaki sorunlar nedeniyle davalı erkeğin ailesinin tarafları hocaya götürdükleri, evlilik birliğindeki sorunların çözümünü hacı-hocada aradıkları, davalı erkek tanıklarının davacı kadının kusuru konusunda görgüye dayalı beyanlarının bulunmadığı, ancak davacı kadının kendi tanıklarının beyanlarından anlaşıldığı üzere; tarafların fiili ayrılığında davacı kadının ortak evden ayrılarak ailesinin evine gittiği, davalı erkeğin eşini aramasına rağmen davacı kadının aramalara cevap vermediği ve telefonunu kapattığı, davalı erkeğin eşine ulaşamayınca davacının annesini aradığı, davacı kadının annesinin de kendi beyanından anlaşıldığı üzere "Bir daha kızımı arayıp sorma, annenin dizinin dibinde otur" gibi sözlerle tarafların evlilik birliğine müdahalede bulunduğu, evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda davacı kadının hafif kusurlu, davalı erkeğin ise ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî tazminata, yasal koşulları oluşmadığından kadının ve erkeğin manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, maddî tazminat miktarı ile reddedilen manevî tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, kabul edilen tazminatlar ve reddedilen manevî tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kadına verilen kusurlardan evden ayrılarak ailesinin evine gittiği hususunda kusur verilmesinin hatalı olduğu, zira erkeğe verilen kusurlar karşısında kadının evden ayrılmakta haklı olduğu, kadına verilen diğer kusurların sabit olduğu, kadın yararına manevî tazminat verilmemesinin hatalı olduğu gerekçesi ile erkek vekilinin tüm istinaf talebinin esastan reddine, kadının kusura ve manevî tazminata yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının 3 üncü bendinin kaldırılmasına, kadın lehine yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL manevî tazminata, kadın vekilinin maddî tazminata yönelik istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kabul edilen tazminat miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kabul edilen tazminatlar, reddedilen manevî tazminat yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat verilmesinin yasal şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminat miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, erkek yararına manevî tazminatın yasal koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.