Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1186 E. 2024/2731 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ziynet alacağı davasında, bozma kararı sonrası verilen kararın hukuka uygunluğu ve bozmaya uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uygun hüküm kurduğu ve karar gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/360 E., 2023/393 K.

KARAR : Bozmaya uyularak hüküm kurma

Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; bir kısım ziynet eşyaları ile paraların aynen iadesini, ziynet eşyalarının iadesinin mümkün olmaması halinde ise bedelinin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.

III MAHKEME KARARI

Mahkemenin 24.06.2014 tarihli kararı ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 18.06.2015 tarihli ilamı ile mahkeme kararı onanmıştır.

3. Onama ilamına karşı davacı kadın vekili tarafından yapılan karar düzeltme istemi, Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 14.12.2015 tarih ve 2015/13236 Esas, 2015/20152 Karar sayılı ilamıyla ; davacı kadının, davalı kocadan gördüğü şiddet nedeniyle ziynet eşyalarını alamadan gece yarısı müşterek evden ayrılarak ailesinin yanına sığındığı, mahkemece davacı kadın tarafından davaya konu ziynet eşyalarının davalı kocada kaldığının ispat edildiği gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar düzeltme talebinin kabulüne, kararın açıklanan yönden bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemenin 22.03.2016 tarihli kararıyla, davanın ispatlanamadığı ve önceki kararda ısrar edilmesiyle direnilmesine karar verilmiştir.

2. Karara karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.11.2020 tarihli ilamıyla Mahkemece ispat yükünün davalı tarafa ait olan eldeki davada, davalı tarafın ziynet eşyalarını davacı tarafa teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği gözetilmeden, davanın davacı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine dair direnme kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ve Özel Daire bozma kararında belirtilen gerekçelerle bozulmasına karar verilmiştir.

4. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı davalı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirine uygun olmayan karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.

C. Üçüncü Bozma Kararı

1.Mahkemenin 23/12/2021 tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bir kısım ziynetin aynen iadesine mümkün olmaması halinde toplam değeri olan 33.945,50 TL' nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

2. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı her iki taraf vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

3. Dairemizin 26.09.2022 tarih ve 2022/5763 Esas, 2022/7368 Karar sayılı kararı ile davacının talebinin davaya konu ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde infaz tarihindeki bedelinin tahsiline ilişkin olduğu, aynen iadeye karar verildiğinde aynen iadenin mümkün olmaması halinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 24 üncü maddesi gereğince işlem yapılacağının tabii bulunmasına ve bu nedenle terditli olan ikinci talepte davacının hukuki yararının bulunmaması nedeniyle davacının aynen iade talebi gözetilerek ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken mahkemece, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi gözetilmeksizin talebin dışına çıkılarak dava tarihindeki bedele hükmedilmesi doğru görülmediğinden kararın bu nedenle bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün bulunmamasına göre onanmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla;

"Davacının ziynet eşyalarının aynen iadesi yönündeki talebi ile ilgili karar kesinleşmiş olduğundan bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, bedel iadesi yönünden hukuki yarar bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına," karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ziynet alacağı davası hakkında bozma sonrası verilen son kararın hukuka uygun verilip verilmediği bozmaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 26 ncı, 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası,

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.