"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1122 E., 2023/1394 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm tesisine- Kararın kaldırılmasına gönderilmesine
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/687 E., 2021/139 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; eşiyle yaşadığı bir tartışma sonrası müvekkilinin 25.08.2018 tarihinde kadını kendi isteği ile annesinin evine bıraktığını, ortak çocuk ...'in yaz tatili olduğu için taraflar çalıştığından 3 ay süre içerisinde hafta içi anneannesinin yanında kaldığını, 3 aylık süre içinde yalnızca hafta sonları görebildiğini, kadının en son çocuğu 15.09.2018 tarihinde kendisine teslim ettiğini, 16.09.2018 tarihinde ise babanın çocuğa istismarda bulunduğuna dair şikayette bulunduğunu, bu şekilde iftiraya uğradığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (4721 sayılı Kanun) 162 inci ve 166 ncı maddeleri uyarınca tarafların boşanmalarına, velâyetinin davacı babaya verilmesini, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin eşine karşı ilgisizliği, kumara ve video oyunlarına olan bağımlılığının evliliği yıprattığını, tedavi süreci sonucunda çocuklarının dünyaya geldiğini, hastalıkta, çocuğun bakımında ilgilenmediğini, çocuğun saat 16:00 da babası tarafından alınıp eve getirildiğini ve çocukla 3-3,5 saat kadar babanın birlikte kaldığını, çocuğun hal ve hareketlerinde ve davranışlarında bir takım değişmeler olduğunu, daha sonraki dönemde çocuğun annesine "anne biz babamla beraber banyo yapıyoruz, babamın böyle şeyi var kocaman" gibi ifadeler kullandığını, vücudunun çeşitli yerlerinde morluklar oluştuğunu, çocuğun bunları babasının yaptığını söylediğini, bu olaylar sonrasında da müvekkilinin şikayette bulunmak zorunda kaldığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarını, velâyetin anneye verilmesine, aylık 2000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, ayrıca erkek tarafından bozdurulan altın ve ziynet eşyalarının şimdilik 20.000,00 TL sinin erkekten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanık beyanı, alınan sosyal inceleme raporu, kuyumcu bilirkişi raporu, 18. Ağır Ceza Mahkemesinin dosyası bütün olarak değerlendirildiğinde kadının, eşini ortak çocuğa babanın cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla şikayette bulunması iftira kastı içermeyen yasal şikayet hakkı kapsamında olup bu iddianın tek başına boşanma sebebi olamayacağı, erkek tarafından açılan boşanma davasının ve fer'î taleplerin reddine, buna karşılık erkeğin evlilik birliğinin devamı sırasında kumar alışkanlığı olduğu, kadına ait ziynetleri bozdurup harcadığı, bu şekilde evlilik yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediği ve kadına yönelik ekonomik şiddet uyguladığı, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca boşanmalarına, velâyetin alınan sosyal inceleme raporu, çocuğun yaşı ve taraflar arasında yaşanan olaylarda dikkate alınarak anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibarıyla aylık 750,00 TL'ye yükseltilerek karar kesinleştikten sonra katılım nafakası olarak devamına, koşulları oluştuğundan kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminata, erkeğin boşanmayı gerektiren olaylardaki kusuru kadının kişilik haklarına saldırı mahiyetinde kabul edilmediğinden manevi tazminat talebinin reddine, kadının ziynetlerinin evlilik birliği sırasında bozdurulduğu, erkeğin banka hesabına yatırıldığı ve kadına iade edilmediği anlaşıldığından kuyumcu bilirkişinin kadına takılan ziynetlerin toplam değerinin 46.333,43 TL olduğuna dair raporu karşısında davalı- karşı davacının şimdilik 20.000,00 TL ziynet alacağı talep etmiş olması nedeniyle 20.000,00 TL ziynet alacağının erkekten tahsiline karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının reddi, kadının davasının kabulü ve fer'îleri ile kabul edilen ziynet alacağı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı -karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; ziynetler yönünden ek rapor isteklerinin reddedildiğini, buna göre taleplerini artırma imkanlarının elinden alındığını belirterek kusur belirlemesi, maddî tazminatın miktarı, reddedilen manevî tazminat talebi, nafaka miktarı, yatılı kişisel ilişki ve reddedilen ziynet alacağı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yaşanan olaylar tartışılmaksızın eksik inceleme ile herhangi bir gerekçeye yer verilmeksizin, yetersiz uzman raporuyla baba ile yatılı şekilde kişisel ilişki tesisinin doğru olmadığı, gelinen aşamada çocuğun yaşı, iddialarla ilgili Ağır Ceza Mahkemesi dosyasının kesinleşip kesinleşmediği belirlenerek, annenin iddiaları açısından pedagog, psikolog ve sosyal çalışmacı bilirkişilerden, tarafların yaşam alanları, gerektiğinde okulda inceleme yapılarak, tüm ilgililerin beyanları da alınmak suretiyle tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, ziynet eşyası alacağına ilişkin hüküm yönünden ise yapılan incelemede talep ve bilirkişi raporundan bahsedilerek, kabul veya red yönünden yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle kişisel ilişki tesisi ile ziynet eşyası alacağı yönünden açıklanan şekilde eksiklikler giderilerek yeniden hüküm tesisi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kadın yararına hükmedilen maddî tazminat miktarı ile çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu, manevî tazminat talebinin ise reddinin hatalı olduğu gerekçesiyle bu konularda kadının istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, kararın ilgili hüküm fıkralarının kaldırılmasına, çocuk lehine aylık 1250.00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 50.000.00 TL maddî, 50.000.00 TL manevî tazminata, tarafların diğer istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı -karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; ceza dosyasında beraat kararı verilip istinaf başvurusunun reddedildiğini, Yargıtay tarafından onama tebliğnamesi düzenlendiğini, kadının iftira niteliğindeki cinsel saldırı iddiasının boşanma sebebi olduğunu belirterek erkeğin davasının reddi, kadının davasının kabulü, ve fer'îleri yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkeğin boşanma davasının reddinin, kadının boşanma davasının kabulünün isabetli olup olmadığı ve boşanmanın ferileri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 182 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu`nun 50 ve 51 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1.İlk Derece Mahkemesince kadının, davacı karşı davalı erkeğin ortak çocuğa cinsel istismar suçunu işlediği gerekçesiyle şikayetçi olmasının iftira kastı içermeyen yasal şikayet hakkı kapsamında olduğu gerekçesiyle erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiş, kadının boşanma davası ise erkeğin tam kusurlu olduğu belirtilerek kabul edilmiş, tarafların boşanmalarına ve ferîlerine hükmedilmiştir.
2. Hüküm taraflarca istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince, kişisel ilişki tesisi ile ziynet eşyası alacağı yönünden kararın kaldırılmasına, bu talepler yönünden belirtilen eksiklikler giderilerek yeniden hüküm tesisi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kadın yararına hükmedilen maddi tazminat miktarı ile çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu, manevî tazminat talebinin ise reddinin hatalı olduğu gerekçesiyle bu konularda kadının istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, kararın ilgili hüküm fıkralarının kaldırılmasına, çocuk lehine aylık 1250.00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, tarafların diğer istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Karar, davacı -karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Toplanan delillerden, davacı karşı davalı erkeğin, İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2018/502 Esas sayılı dosyasında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan yargılandığı, yargılama sonunda beraat kararı verildiği ancak dosyanın temyiz incelemesinde olduğu ve henüz kararın kesinleşmediği anlaşılmaktadır. İlgili ceza dosyasının sonucu beklenerek tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile erkeğin davasının yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi usul ve kanuna uygun görülmemiş olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1-Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkeğin davasının reddi yönünden BOZULMASINA, bozma nedenine göre kadının boşanma davası ve fer'îleri yönünden yeniden hüküm kurulması gerekli hale geldiğinden sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.