"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1694 E., 2023/1696 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Edirne 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/727 E., 2021/761 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl boşanma davasının reddine, karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; aralarında sevgi ve saygının kalmadığını, üç yıldan bu yana ayrı yaşadıklarını, kadının ilgisiz olduğunu, evin ortak giderlerine katılmadığını, erkeğin babasının rahatsızlığında eşine manevî destek vermediğini, erkeğin babasına para harcadığı yönünde hakaretler ettiğini ve baskı yaptığını, çocuğunun tedavi sürecinde katkı sağlamadığını, erkek ameliyat geçirdiğinde eşinden maddî ve manevî destek görmediğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli hakaret ettiğini, defalarca küçük düşürdüğünü ve aşağıladığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, tarafların boşanıp ikinci kez evlendiğini, evin giderleri için para bırakmadığını, kadının ve kızının ihtiyaçlarını ihmal ettiğini, kadından yatağını ayırdığını, kadını rencide ettiğini, evi ve ailesiyle ilgilenmediğini, evin giderlerini karşılamadığını, faturaları ödemediğinden evin elektriğinin kesildiğini, eve gelmemeye başladığını, evi terk edip annesinin yanına yerleştiğini, başka kadınla sosyal medya üzerinden görüştüğünü, güven sarsıcı davranışta bulunduğunu iddia ederek evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaya her yıl TUİK tarafından yayınlanan ÜFE oranında artış uygulanmasına, kadın lehine 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin eviyle, çocuğuyla, karısıyla ilgisiz olduğu, sorumsuz olduğu, evine bakmadığı, ilgilenmediği, evin elektrik, su faturası gibi giderlerini ödemeyerek icra takiplerine hacizlere sebebiyet verdiği, evin kırık olan kapısını yaptırmadığı ve eve hırsız girmesine sebep olduğu, ortak çocuğun kaldığı yurt parasını ödemeyerek karısı ve çocuğu üzerindeki bakım gözetim yükümlülüğünü ihlal ettiği, erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusursuz olduğu gerekçesi ile ispatlanmayan asıl boşanma davasının reddine, karşı boşanma davasının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebi ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, hükmedilen nafakaya her yıl ÜFE oranında arttırım yapılmasına, kadın lehine 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, asıl davanın reddi, kabul edilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar ile miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kabul edilen yoksulluk nafakası miktarı ile tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, yapılan inceleme sonucu; davacı-davalı erkeğin davalı-davacı kadını aşağıladığı, gıyabında kadına küfür ve hakaret ettiği, kadın ile yataklarını ayırdığı, ortak konutu terk ettiği kusurları kanıtlanmasına rağmen, bu kusurların erkeğe yüklenmemesinin doğru görülmediği, ayrıca davalı-davacı kadın karşı dava dilekçesinde, davacı-davalı erkeğin eve hırsız girmesine sebebiyet verdiği kusuruna dayanmamasına rağmen, bu kusurun erkeğe yüklenmesinin doğru görülmediği, sonuç olarak, erkeğin evin ve ailesinin ihtiyaçlarına karşı ilgisiz olduğu, elektrik ve su faturaları ile ortak çocuğun yurt ücretini geç ödediği, ortak çocuğun yurttan ayrılmasına ve elektriğin kesilmesine neden olduğu, daha önce hırsız giren evin kırık kapısını yaptırmadığı, böylelikle sorumsuz davrandığı, kadını aşağıladığı, gıyabında davalı-davacıya küfür ve hakaret ettiği, kadın ile yataklarını ayırdığı, ortak konutu terk ettiği, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin tam kusurlu, kadının kusursuz olduğu, kadının emekli olması nedeniyle boşanma ile yoksulluğa düşmemesi nedeni ile yoksulluk nafakasına karar verilmesinin doğru görülmediği, maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile tarafların kusur tespitine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, taraflara yüklenen kusur oranları değişmediğinden gerçekleşen kusurlu davranışlar yönünden ilk derece mahkemesi karar gerekçesinin düzeltilmesine, erkeğin yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının buna ilişkin kısmının kaldırılmasına, davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadının maddî ve manevî tazminat miktarlarına ilişkin istinaf talebinin kabulü ile kararın tazminatlara ilişkin kısmının kaldırılmasına, kadın lehine 50.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili katılma yolu ile temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, kabul edilen tazminatlar ve miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, ayrıca kadının 2023 Nisan ayında emekli olduğunu, erkeğin hem emekli olup hem de çalıştığını, yoksulluk nafakası kaldırılacaksa da emeklilik tarihinden itibaren kaldırılmasının gerektiğini belirterek yoksulluk nafakasının reddi, manevî tazminat miktarı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasında geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadın yararına maddî ve manevî tazminatın yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, kabul edilen tazminat miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Davalı- davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a)Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 ve 51 inci maddesi hükmü dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
b)4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesinin birinci fıkrasına göre, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz nafaka isteyebilir. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince kadının emekli olması nedeniyle boşanma ile yoksulluğa düşmemesi karşısında, davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmişse de boşanma davasının 07.12.2021 tarihinde kesinleştiği, kadının kararın kesinleşinden sonra emekli olduğu görülmüştür. Hal böyle iken boşanma kararının kesinleştiği tarih ile kadının emeklilik tarihi arasındaki dönem için yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı-karşı davacı kadın yararına yoksulluk nafakasının reddi ve manevî tazminat miktarı yönünden yönünden BOZULMASINA,
2.Davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin ...'a yükletilmesine,
Temyiz peşin harcının istek halinde ...'e geri verilmesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.