"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1462 E., 2023/1758 K.
KARAR : Başvurunun kabulüyle; yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/1278 E., 2022/371 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davacı kadın vekili tedbir ve iştirak nafakası miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmamıştır. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı tedbir ve iştirak nafakası yönünden istinaf yoluna başvurmayan davacı kadının bu konuda Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacı kadın vekilinin " tedbir ve iştirak nafakası" yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı kadın vekilinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına sevgi ve saygı göstermediğini, ilgilenmediğini, aşağıladığını, ortak çocukla ilgilenmediğini, kadının gittiği ortamlara erkeğin gelmediğini, kadının yalnız kaldığını, baskıcı ve kısıtlayıcı davranışlarda bulunduğunu, erkeğin sorumluluklarını yerine getirmediğini, öfke kontrolü olmadığını, eşyalara zarar verdiğini, kadının ailesinin müşterek haneye gelmesini istemediğini, kardeşinin boğazını sıktığını iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadının ailesine kötü davrandığı, onların müşterek haneye gelmesini istemediği, ortak çocukla yeteri kadar ilgilenmediği, kadına sevgi ve saygı göstermediği, bu haliyle erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; manevî tazminat koşullarının oluştuğunu beyanla kusur belirlemesi ve reddedilen manevî tazminat talebi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat nedeniyle lehine vekâlet ücretine hükmedilmediği, davanın kabulü yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin kabul ettiği kusurların ve davanın kabulünün doğru olduğu ancak ispatlanan kusurlar yanında erkeğin kadına baskı uyguladığının da sabit olduğu, bu kusurun da erkeğe yüklenmesi gerektiği, davalı erkeğin kusurlarının kadının kişilik haklarını ihlal ettiğinden manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile erkeğin tüm, kadının kusur belirlemesi ve manevî tazminat dışındaki istinaf başvurusunun esastan reddine, kusurun düzeltilmesine, kadının manevî tazminat yönünden istinaf talebinin kabulü ile hükmün bu yönden kaldırılmasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tedbir ve iştirak nafakası miktarları ile manevî tazminat miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; manevî tazminat miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 inci ve 51 inci maddesi.
3.Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekiline temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı kadın vekilinin, tedbir ve iştirak nafakası miktarlarına yönelik temyiz dilekçesinin istinaf edilmeyen yön temyiz edilemeyeceğinden REDDİNE,
2.Davacı kadın vekilinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.