"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1169 E., 2023/1508 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/537 E., 2021/370 K.
Taraflar arasındaki aile konutu şerhi terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında boşanma davasının devam ettiğini, tarafların evlilik birliği süresince davacı kadının evlilik birliği öncesinde edindiği taşınmazda ikamet ettiklerini, 2019 yılı mart ayından itibaren tarafların ailelerinin yanında yaşamaya başladıklarını, taşınmazın 6 aydan fazla süredir boş olduğunu, taşınmazın kredilerinin davacı kadın tarafından ödendiğini ancak aile konutu şerhi nedeniyle taşınmazı kiraya vermediğinden ödemelerde zorlandığını iddia ederek dava konusu İstanbul İli Başakşehir İlçesi ... Mahallesi 998 Ada 2 Parsel' kayıtlı olan ' Kayaşehir 7. ... Sitesi B1-41 Blok 46. Daire Başakşehir İstanbul adresinde bulunan aile konutu şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasındaki boşanma davasının halen devam ettiği, bu sebeple davacı adına kayıtlı taşınmazda aile konutu şerhinin devamında davalının hukuki yararının bulunduğu, boşanma davası açılmakla mal rejiminin sona ereceği, boşanma dava tarihinden sonraki kredi borcu ödemelerinin mal rejiminin tasfiyesinde davacı lehine denkleştirme alacağı oluşturacağı, davacının adına kayıtlı taşınmazı kredi borcunun ödemesi için kiraya vermek istemesinin lehine haklı sebep oluşturduğu, davalı tarafın, davacının boş olan ortak konutu kiraya vermesini haklı bir neden olmaksızın engellemesi halinde davacının yasa gereği hakimin müdahalesini isteyebileceği gibi boşanma davasında 4271 sayılı Türk Medeni Kanununun (4271 sayılı Kanun) 169 uncu maddesi gereğince de taşınmazın kiraya verilmesine izin isteyebileceği, davacının bu hususta ayrı bir dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; aile konutu şerhinin terkininde hukuki yararının bulunduğu ile taşınmazın kiraya verilmesine izin çıkarılmasına karar verilmesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların dava konusu taşınmazda ikamet etmemeleri ve halen ayrı yaşamalarının evlilik birliğinin devam ettiği aile konutu olma özelliğini ortadan kaldırmayacağı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine, istinaf dilekçesindeki dairnin kiraya verilmesi için izin çıkarılmasına yönelik talebin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun (6100 sayılı Kanun) 357 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; aile konutu şerhinin terkininde hukuki yararının bulunduğu yönünden temyiz talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, aile konutu şerhinin kaldırılması talebinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 194 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.