"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2231 E., 2023/2808 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/361 E., 2022/479 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin müvekkiline sürekli olarak fiziksel ve duygusal şiddet uyguladığını, yükümlülüklerini yerine getirmediğini, evin maddî ihtiyaçlarını karşılamadığını, çalışmadığını, borçları nedeniyle eve sürekli alacaklıların geldiğini, kadını sürekli babasının evine göndermeye çalıştığını, alkol, uyuşturucu ve uyarıcı madde bağımlısı olduğunu, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, kadına hakaret ettiğini, belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 500,00TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 700,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl yasal oranda artırılmasına, 50.000,00TL maddî, 50.000.00TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, kadının erkeğin gelirini aşan tüketim yaptığını, erkeğin ekonomik durumunu hazmedemeyip sürekli erkeğin kardeşi ile yarış halinde olmak istediğini, "sen ne işe yararsın, bizde neden yok" gibi söyler söylediğini belirterek tarafların boşanmalarına, fer'i taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına şiddet uyguladığı, kadını tehdit ettiği, borçlandığı ve borçlarını ödemediği borçlar sebebiyle kadının bileziklerini aldığı, borçları sebebiyle alacaklıların kadına gelip söylediği, başka kadınla görüşmeler yaptığı ve güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu; kadının ise kocanın kardeşi ile yaşamını kıyaslayıp sürekli maddî gücü aşan taleplerde bulunduğu, kardeşi para yardımı yaptığında bağırdığı, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında her ayın birinci ve üçüncü haftası Cumartesi ve Pazar günleri saat 10.00'dan aynı gün saat 17.00'a, babalar günü sabah saat 09.00'dan aynı gün akşam 17.00'a, dini bayramların ikinci günü saat 10.00'dan aynı gün saat 17.00'a kadar kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 275,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; yoksulluk nafakasının reddi ile tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, velâyet, kişisel ilişki, hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe yüklenen kusurların yanında kadına sürekli "anana git" deme kusurun da işlediği, yine erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, ortak çocuğun idrak çağında olduğu, yaşı itibariyle de anneye bağlılığının azaldığı dönem içerisinde yer aldığı, baba ile şahsi ilişki kurması aile ilişkilerini güçlendireceğinden çocuğun üstün menfaatine olduğu, bu nedenlerle çocukla baba arasında yatılı kişisel ilişki kurulması gerektiği, hükmedilen tazminatların miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatların miktarına; erkeğin ise kişisel ilişki sürelerine yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kararın gerekçesinin açıklandığı şekilde düzeltilmesine, ortak çocuk ile baba arasında her ayın birinci ve üçüncü haftası cumartesi günleri saat 10.00'dan, pazar günü saat 17.00'ye kadar, her yıl kasım ayı ara tatilinin cumartesi günü saat 10.00'dan takip eden cuma günü saat 17.00'ye kadar, her yıl sömestr tatilinin ilk cumartesi günü saat 10.00'dan takip eden cumartesi günü saat 17.00'ye kadar, babalar günü saat 10.00'dan aynı gün saat 17.00'ye kadar, her yıl 1 Temmuz saat 10.00'dan 20 Temmuz saat 17.00'ye kadar, her yıl dini bayramların 2. günü saat 10.00'dan 3. günü saat 17.00'ye kadar kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına 30.000,00TL maddî ve 30.000,00TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kusurunun bulunmadığını, kadının kusurlu olduğunu, kadının tanıklarının beyanlarının duyuma dayalı olduğunu, tedbir ve iştirak nafakası ile tazminatların kaldırılması gerektiğini, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesi gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, velâyet, hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, velâyet, hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.