Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1320 E. 2024/8582 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur oranının belirlenmesi, maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi ve yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamındaki deliller ve tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları değerlendirilerek, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğuna ve bu nedenle tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğuna, diğer yandan kadının yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması nedeniyle yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin uygun olduğuna kanaat getirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1974 E., 2023/2070 K.

KARAR : İsltinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Akyurt Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/66 E., 2022/248 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2018 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olmadığını, kadının, birlik görevlerini ihmal ettiğini, aile arasında kalması gerekenleri başkaları ile paylaştığını, aşırı kıskanç olduğunu, erkeği başkaları ile kıyasladığını, kadının ve kadının ailesinin, erkeği ve erkeğin ailesine hakaret ve tehdit ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkek yararına 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiğini, erkeğin ve erkeğin ailesinin kadına psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, kadına ait ziynetleri aldığını iade etmediğini, ortak konuttan kovduğunu, ailesinin evlilik birliğine olan müdahalesine sessiz kaldığını iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, 200.000,00 TL maddî tazminat, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının, erkeğin annesini tehdit ettiği, erkeğe hakaret ettiği, erkeğin annesine ve kız kardeşine fiziksel şiddet uyguladığı, erkeğin ise birlik görevlerini ihmal ettiği, kadına ait ziynetleri borç olarak aldığı ancak iade etmediği, ailesinin evlilik birliğine olan müdahalesine sessiz kaldığı, ekonomik durumu hakkında kadına yanlış bilgi verdiği, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına karar tarihine kadar aylık 350,00 TL tedbir nafakası, karar tarihi itibariyle aylık 500,00 TL tedbir nafakası, kararın kesinleşmesinden sonra aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olmaları sebebiyle tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, erkeğin tazminat taleplerinin reddi ile kadın yararına nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, kadın yararına hükmedilen nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, kadın yararına hükmedilen nafaka miktarlarının ise çok az olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, nafakaların miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya kapsamından, kadının, aşırı kıskanç olduğu, erkeğe ve erkeğin ailesine hakaret ve tehdit içeren sözler söylediği, erkeğin ise birlik görevlerini ihmal ettiği, kadını manevî bağımsızlığı olmayan evde oturmaya zorladığı, ailesinin evlilik birliğine olan müdahalesine sessiz kaldığı, gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların yine de eşit kusurlu olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olmaları sebebiyle tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmesinin isabetli olduğu, kadın yararına tedbir nafakası takdirinde ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, günün ekonomik koşulları, nafakanın niteliği dikkate alındığında tedbir nafakası miktarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, kadının herhangi bir gelirinin ve mal varlığının bulunmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartlarının gerçekleştiği, ancak tarafların ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, paranın alım gücü, günün ekonomik koşulları, tarafların yaşları, evlilikte geçen süre, hakkaniyet ilkesi ve hâkimin bu husustaki takdir yetkisi dikkate alınarak kadın yararına toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle; taraf vekillerinin istinaf itirazlarının ayrı ayrı kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeninden esas hakkında hüküm tesisine, İlk Derece Mahkemesinin boşanmaya ilişkin karar gerekçesinin yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilmesine, kadın yararına 24.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi vekâlet ücreti yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 323 üncü ve devamı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları; A.A.Ü.T.'nin ilgili hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Esra'ya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.